2018-10-18 00:00:00

17 Ekim 2018 Genel Kurul Konuşması 27 Madde

Uzman çavuşların astsubaylığa yükselişte 31 yaşına kadar olan süresini 35 yaşa kadar uzatmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun maddesi uzman çavuşların astsubaylığa yükselişte 31 yaşına kadar olan süresini 35 yaşa kadar uzatmaktadır. Bu, lehte bir gelişmedir. Uzman çavuşların isteklerine de bir bakmak gerekiyor. 52 yaşında emekli olmak yerine 45 yaşında sivil memurluğa geçmek ve geri kalan süreyi fiziki yetersizlikten dolayı sivil memur olarak tamamlamak istemektedirler. Bu yaşı beklemeden istifa edenlerde 8-9 bin lira bir fark oluşmaktadır ve bu kaldırılmalıdır. Yine, uzman erbaşlarda da sorunlar vardır. Rahatsızlık sebebiyle doksan gün hava değişimi alan uzman erbaşın Silahlı Kuvvetlerle ilişiği kesilmektedir. Uzman erbaşlara askerî mahkemeden bir günlük ceza verildiğinde direkt uzaklaştırılmaktadırlar. Uzman erbaşlara yapılan muamele hakikaten üzücüdür. Onlara çöp temizletiliyor, tuvalet temizletiliyor, parke taşı söktürülüyor, inşaat işlerinde çalıştırmak gibi işler yaptırılıyor. Uzman erbaşlar, uzman çavuşlar hâlen orduevlerine alınmıyor. Bunların nedenlerini sorgulamak lazım. Şu anda, eğitim ve istihdam alanında oldukça sorunlu bir yerdeyiz. Üniversite mezunu gençlerimiz çeşitli bölümlerden mezun olmalarına rağmen istihdam alanı bulamamakta, ya asker ya polis olmakta ve sonunda da bu muameleyle karşılaşmaktadırlar. Eğitim alanında ilerleyen bir Türkiye yerine savaşın, çatışmanın tercih edildiği, Kürt meselesi gibi, hakların iadesi noktasında adım atılması gereken noktalarda hak eksenli bakış açısı yerine, çatışmacı bir bakış açısının tercih edildiği yerlerde işte böyle asker ve polis sayısını artırıcı bir bakış açısı hâkim olmaktadır ve gençlerimizin canları bu uğurda gitmektedir. Şimdi, çalışanın hakları son derece önemli. Yıllarca üniversite okuyup belli bir yere gelen insanlar mesleklerini yapamamaktadırlar.Çalışan hakları noktasında, bugün yaşadığım üzücü bir gelişmeyi de aktarmadan geçemeyeceğim. İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda İnsan Hakları Komisyonunda bir alt komisyon kurulmasını istedik. Türkiye, Avrupa’da iş cinayetlerinde 1’inci sırada, dünyada 3’üncü sırada ancak “İnsan Haklarını İnceleme” adı altında kurulan Komisyon Başkanlığı ve AK PARTİ’li vekiller sayesinde Avrupa’da 1’inci olduğumuz bu çok kötü durum için bir alt komisyon kurulmamıştır. İşte, hak meselesine AK PARTİ’nin bakış açısı budur, çok net bir şekilde ortadadır. AK PARTİ’li vekiller iş cinayetleri gibi son derece ciddi bir soruna “Her baş ağrısına bir ambulans mı çağıracağız?” gibi gayriciddi cevaplar vererek alt komisyon isteğimizi reddetmiştir. Bizim kaderimiz iş cinayetleri değildir. Aynı zamanda, her hak eksenli isteğe de AK PARTİ’nin oluşturduğu Türkiye’de, yöneticiler gayet olumsuz bir şekilde bakmaktadır.Çalışan haklarından sonra çevre hakları… Geçtiğimiz hafta Dilovası’yla ilgili çevre meselesini gündeme getirmiştim ve Kömürcüler OSB’ye karşı Dilovası halkının feryadını dile getirmiştim. Yıllardır çözülemeyen Dilovası’ndaki çevre meseleleri için, Kömürcüler OSB’nin kaldırılması için Dilovası halkı Osmangazi Köprüsü’nde eylem yapmıştı ve biz, bu sorunun çözülmesini istemiştik ancak çok ilginç bir şeyle karşılaştık. Bakın, şu yazıyı size gösteriyorum. Biz sorunun çözülmesini beklerken şehir içinde, ilçe merkezinde imza standı açarak Kömürcüler OSB’nin kaldırılmasını talep eden Kayapınar Turgut Özal Mahallesi Gençlik Derneğinin dilekçesini alan kaymakam çok ilginç bir cevap veriyor. İşte, maalesef, Türkiye’nin tablosu şurada yatıyor: Kaymakam Bey 9 Ekim-9 Kasım arasındaki tüm etkinlikleri, sivil toplum etkinliklerini yasakladığını iddia ediyor. Hak talep eden Dilovası halkına reva görülen bu. Belediyenin önüne 2 tane TOMA yıkılıyor, bütün sivil toplum etkinlikleri yasaklanıyor. Öylesine bir Türkiye oluşturuldu ki hukuk devleti değil polis devleti oluşturdunuz. Yine, geçtiğimiz gün Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden -kesinlikle yanlıştır- bu nedenden yakalanıp gözaltına alınan iki genç Atatürk büstünün önüne getirildi Dilovası’nda ve -inanılmaz bir görüntü, sosyal medyada da çok paylaşıldı- o gençler Atatürk büstünün önünde tek ayak üzerinde dikildi bir polis tarafından ve bu gençlere, Dilovası’ndan olan bu gençlere hakaretler edilerek, tek ayak üstünde duran bu gençler, ardından da bir tekme atılarak gözaltı merkezine götürüldü. Bu nasıl bir muameledir?

Yorumlar