2011-02-26 00:00:00
11 Şubat'ta ne oldu?
11 Şubat tarihi Mısır için olduğu kadar Türkiye için de çok önemli bir gün olarak tarihe geçti. 11 Şubat'ta tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tüm dünya halklarının büyük alkışları arasında halk başardı, Mübarek gitti. Bir gün öncesi son kurnazlık denemesi ile gitmemeye çalışan Mübarek'e Mısır halkı “nush ile uslanmayanın hakkı kötektir” deyip başkanlık sarayına yürüdü ve mübarek Ömer Süleyman'ını da alarak kaçıp gitti.Bu bir halk devrimiydi bir darbe veya turuncu bir devrim değildi. Siyasi gruplardan bağımsız başlayan ve daha sonra onların da ister istemez desteğini alan 11 Şubat Mısır halk devrimi kutlu olsun tüm Mısır halkına ve dünyaya. Bu devrim sanıldığından da çok önemlidir. Bölgedeki dengeleri sarsmakla kalmayıp dünya politik dengelerini de sarsacak ve değiştirecektir. Zira Ortadoğu dünyanın tarihin kalbidir ve Mısır'da Arap dünyasının en köklü ve ardından tüm Arapların takip edeceği bir ülkedir.Tüm kuzey Afrika'yı derinden sarsacak değişim dalgası baskıcı yönetimlerin kendine çeki düzen vermesine yol açtı.Eğer bu çeki düzen esaslı bir demokratik değişim getirmeyecekse bunu o ülkelerin halkları sağlayacaktır. Artık Cin şişeden çıkmıştır ve halkın gücü ortaya çıkmıştır. Baskı düzenlerinin sopa ile döverek adam öldüren, yargısız infaz yapan polis gücü gidecek yerine güvenliği tüm vatandaşların haklarına saygılı bir şekilde sağlayan yönetimler işbaşında kalacaktır. Ordunun Mısır'da yönetime hakim olması kimseyi yanıltmamalıdır. Zira artık halk kararını vermiştir. Mısır'da bundan sonra adil bir seçim olacağını ve halkın kendisini ifade edebileceğini düşünüyoruz. Belki bir müddet karışıklıklar da yaşanacaktır. Ancak bunlar da sağlık işareti olmaktan başka bir şekilde değerlendirilmemelidir. Zira farklı dini ve siyasi grupları bünyesinde barındıran önemli bir ülkede yanlız başına hakimiyet kurma isteği olabilecektir ve fakat doğru olmayacağı ortaya çıkacaktır.
Türkiye'de de 11 Şubat günü çok önemli bir durum yaşandı. Balyoz davasındaki 163 sanık tutuklandı. Ülkenin düzenini değiştirecek bir askeri kalkışma hazırlığı içinde bulunan bu sanıkların tutuklanması çok önemlidir. Zira Nokta dergisinin yıllar öncesinden beri gündeme getirdiği darbe girişimleri son zamanlarda sağda solda ve inkar edilemeyecek askeri mekanlarda bulununca artık darbe hazırlıklarının inkar edilecek tarafı kalmamıştı. Türkiye’de seçkin bazı kişiler hakkında dava açmak bile büyük olaydı. Bu kişiler Susurluk komisyonuna Teoman Koman paşanın gidip ifade vermemesi gibi durumlara alıştıkları için dava açılabilmesi bile büyük olay olmuştu. Türkiye nereden nereye geldi. Paşaların paşa keyiflerine göre şekillenen soruşturmalar döneminden, tutuklanabildikleri bir zaman dilimine ulaştık.Tutuklanma şekillerinde insan haklarına uygun olmayan zorbalıklar varsa bunlar eleştirilir ancak göründüğü kadarıyla böyle bir olay olmamıştır. Aksine duruşma salonunda mahkeme heyetine karşı direniş gerçekleştirilmiştir. Hatta mahkeme heyetine “Çocuklarınıza son defa sarılın” diyerek tehditler savurulmuştur.
Mısır ve Türkiye birbirine uzak olmayan iki ülke. Yıllardır batının “işime gelen iktidarlar işbaşında olsun” dediği iki ülke. Buralarda çok zor da olsa bir değişim yaşanıyor. Tarihin garip bir cilvesi bu değişim 11 Şubat tarihinde aynı zamanda aynı saatlerde yaşanıyor. Adil ve bağımsız bir yargıya ulaşana kadar uzun yıllar bekledik. Ferhat Sarıkaya'ların çok canı yandı. Ama bunlar geçecek, hukuk kazanacak Ferhat Sarıkaya'lar da savcılığına kavuşacak, brifing alan bir yargı da tarihe karışacak.
11 Şubat Türkiye ve Mısır halkına kutlu olsun. Bazı karanlıkları, zorbalıkları aşmak zordur ama bunu başarınca da anlamını bilmek. Hakkını takdir etmek ve karamsarlıktan kurtulmak gerekir
Yorumlar