2006-07-31 00:00:00

FİLİSTİN’DE KAN AKARKEN İHANET  İÇİNDE  OLANLAR… 

 

Filistin ve  Lübnan’da  son günlerde yaşanan katliamlar insanlığın  vicdanını  sızlatıyor.Siyonist   vahşet  hiç  bir  sınır  tanımadan     kadın  çocuk demeden katliamlarına  devam  ediyor.Dünyanın tüm  duyarlı  insanları  ayağa  kalkmışken bazı kesimler  hala   anlaşılmaz  bir  tavır  içinde  suskunluklarını  koruyorlar.

 

Filistin  uzun  bir  süredir  yalnız  aslında. A.B.D’  ye  satılmış  işbirlikçi  Arap  rejimleri  kendi  ırkdaşlarını  uzun  bir  süredir  zaten  unutmuş durumda.Bu  çaresizlikte   kurtuluşu  Marksist  çözümlerde  arayan  Filistin  halkı  bir  müddet  sonra bu  arayışın da  yanlış  bir  arayış  olduğunu  gördü.Kendi  kültürüne,  dinine  manevi  değerlerine dönmenin  en  doğrusu  olduğunu  anladılar.Bu  yüzden  Filistin’de  Hamas  iktidarı  ele  geçirdi.Hamasın  iktidarı  ele  geçirmesinden  sonra  Filistin’e  soğuk  duran  Arap  rejimleri  hepten  bir  kayıtsızlık  içine  girdiler.Üstüne  bir de uluslararası komplolar  ve  israil’in  gayreti  ile  Filistin  halkı  cezalandırılmaya  çalışıldı.”Siz bu  partiyi  iktidara  getirirseniz  biz de  burnunuzu böyle  yere  sürteriz”  denerek   Filistin  halkına acımasız  bir   ambargo  uygulanmaya  başlandı.

Filistin halkı  bir  kez  daha  yokluk  ve  yoksulluk  ile  baş başa  bırakıldı.Bu  yetmezmiş  gibi  masum  sivillere  yönelik  katliamlarını  hızlandıran Siyonist  İsrail  tüm  dünyanın  gözü  önünde  vahşi  katliamlar  yapmaya  çalıştı.Filistin halkını  ambargo  ile yok   edemeyen  İsrail  soykırım  ile  yok  etmeye  çalışıyor.

Arap  rejimleri  hala sessiz. A.B.D’yi  anmaya  hiç gerek  yok.Zira adeta  İsrail’i  ateşkes yaptırmamaya  çalışan bir ülke oldu  A.B.D.Kendisine  tehdit  olarak  gördüğü  bir  anlayışın  imha  edilmesi  için   savaş süresinin  daha  fazla   olmasına  çalışıyor.Daha  fazla kan dökülmesini arzulayan    bir  emperyalist  zihniyet  var  karşımızda.Parçalanmış  bebek  cesetlerinin  görüntüleri  apaçık  herkesin  gözü  önüne gelirken her gün  bu  düşünce  ile  hareket  eden  bir  zihniyet  var  karşımızda.Bu  en  medeni  ülke  tavrı  değil  en  vahşi  ülke  tavrı  maalesef.AB  ülkeleri de  maalesef  aynı suskunluklarını  ve  dolayısı  ile  onaylarını koruyarak  bu  cinayete  ortaklık  etmektedirler.

Bir  de  küresel  ölçekte  bu  ikiyüzlülük ve ihanete  eşlik  eden  Türk  medyasının  tavrı  var  maalesef. Türk  medyasının  ileri  gelen  yayın  organları  Filistin’deki  vahşeti  görmezlikten  gelme  yarışı  içinde maalesef.Görse bile  Türk  halkının  Filistin’e  olabilecek  sempatisini  nasıl  yok  edebilirim  telaşında.Bir çok  basın  yayın  organında AB.D ve   İsrail’in  başarılı olması yönünde bir  bilinçaltı  olduğu  ortaya  çıkıyor.

Bu  bilinçaltı çeşitli medyatik  taktikler olarak  karşımıza  çıkıyor.Bu  taktikler kimi  zaman  tarihi  Arap  dışlamacılığı  ve  alaycılığı  kimi  zaman da  mezhebi  tartışmaları  gündeme  getirerek  oluşturuluyor..Halkımızı  temsil  etmeyen  medya ancak  ve  ancak  insanlık  düşmanlarının  emellerine hizmet  ediyor.Bu  uğurda yılmaz gayreti  herhalde  kapalı  kapılar  arkasında  yeterince  mükafatlandırılacak.(!)Fakat vicdanların  derinliklerinden  hiç  bir  zaman  silinmeyecek  bu  ihanet.

Bütün bunlara  rağmen  sağduyulu  halkımız  büyük bir  acı  içinde  kıvranmakta. Filistin’e  karşı  yapılabilecekleri  sorgulamakta  ve en  önemlisi  küresel  ve  yerel  ölçekteki hain  aktörleri  daha iyi  tanımaktadır. Belki  bu  çok  acı  bir  bedel  karşılığında  olmaktadır.Fakat  bu  insanlık  dışı  vahşeti  yapan  ve  umursamayan  Dünya’da  artık  bu  gerçekler  ister  istemez  ortaya   zorunlu  olarak  çıkacaktır.Önemli  olan  halkımızın  daha  fazla kan  dökülmeden  küresel  ve  yere  aktörlere karşı gereken  tavrı  gösterebilmesidir.

 

Yorumlar