2008-12-22 00:00:00
Son yıllarda siyasi literatürümüze yeni bir kelime eklendi. Bu sık kullanılan kelime “takiyye” tabiridir. Asli yapısını gizleyenler için kullanılmaktadır. Son gelişmelerle bu tabirin öneminin arttığı ortaya çıkmıştır.
Güneydoğu’da ölen askerlerin cenazelerinde başörtülü anaların elini öpen askeri erkan’ın görüntüleri her cenazeden sonra medya organlarına yansır. Bununla birlikte Kocaeli’de cumhuriyet bayramı törenlerine yansıyan bir görüntü takiyye tabirini yine akıllara getirdi. Körfez bölgesinde yapılan cumhuriyet bayramı törenlerinde yaşananlar son derece manidardır. Milletvekilinin başörtülü eşinin protokolde yer aldığını gören komutan diğer askeri yetkililerle beraber töreni erk ediyor ve olay yine bir tartışmayı alevlendiriyordu. Yine Kocaeli’de geçen senelerde İzmit’te bir belediye başkanı ile aynı konser salonunda bulunmak istemeyen askeri yetkililer protesto ederek konseri terk etmişlerdi.
Bugünlerde meydana gelen bir olay ise son derece dikkat çekicidir. İstanbul’da Astsubayın öğrenci kızını almak için 3. Kolordu Komutanlığı’na bağlı 4. Levent’teki Astsubay Lojmanları’na giden öğrenci servis aracı, içerisinde 15 yaşında başörtülü öğrenci bulunduğu gerekçesiyle içeriye alınmıyor.
Bir tarafta başörtülü ana eli öpen komutanlar diğer yanda başörtülüye yapılan vebalı muamelesi… Hangisi hakiki olan? Hangisi takiyye? Artık bundan sonra bu soru beliriyor.Askeri erkan’ın hangi davranışı hakiki hangi davranışı durumu kurtarmak için yani takiyye amaçlıdır.
Türkiye’de yıllardır bir takiyye tartışması yapılır. Aslında takiyyenin ne olduğu bu olaylarla ortaya çıkmıştır. Asker anasının elini öpen askeri erkan o anayı normal zamanda ne kışlaya almakta ne de törene almaktadır. Öyleyse takiyye yapan kimdir acaba? Böyle bir mantık devam ettiği müddetçe sınır ötesi operasyonlar yapmanın bir anlamı yoktur. Zira yurt içinde sorun çıkaranlar aynı davranışlarına devam etmektedir.
Dinin bir görüntüsü ile kavgalı olanların dini sembolleri ve tanımlamaları kullanmaları ise garabetin bir başka örneğidir. Başörtüsüne bu denli alerjik olanların şehitlik gibi İslami kavramları sahiplenmesi ise hangi davranışın sahici olduğunu sormayı gerektiren bir başka davranıştır.
Ülkemizde eğer sorunları yok etmek istiyorsanız her konuda samimi olmak zorundasınız. Egemen güçlerin göz boyama taktikleri artık tutmamaktadır. Bir başka takiye ise ulusalcıların söylemlerinde rastlanmaktadır. Ulusalcılık edebiyatı yapanların bir başka gün İsrail ve A.B.D’nin isteklerini yerine getirmede pek mahir olduklarını gördük..Ulusalcılık edebiyatı yapanların da takiyyeci olduklarını çok iyi biliyoruz. 80 yıldır Türkiye’yi batı ülkelerinin uydusu haline getirenlerin iktidar erki ellerinden kaçınca popülist politikalara sığınması sırıtkan bir görüntü oluşturmaktadır. Anti emperyalistliği halkının değerlerine düşman olmaktan, başörtüsüne alerjik olmaktan öte anlamayanlar takiyyelerinin tutacağını mı sanıyorlar.?
Yorumlar