2018-06-13 00:00:00

Seka Devlet Hastanesi’nde 17 yıl göğüs hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Dr.Ömer Faruk Gergerlioğlu, sosyal medyadan yaptığı bir paylaşım nenediyle KHK ile mesleğinden ihraç edilmiş, son bir yılını Batman’da özel bir hastanede çalışarak geçirmişti. İnsan hakları aktivisti olan Gergerlioğlu'nun mücadelesi bir çok parti gibi HDP'nin de dikkatini çekti. Kocaeli'den 1. sıra milletvekili adayı olan Ömer Faruk Gergerlioğlu ile adaylık sürecini,beklentilerini ve gözlemlerini konuştuk.

Ömer Faruk Bey 1 yıl aradan sonra Kocaeli’ye milletvekili adayı olarak döndünüz. Size karşı tepkiler nasıl?

ŞAHSIMA VE PARTİME ÖNEMLİ BİR TEVECCÜH VAR

Yıllardır bu şehir beni çok iyi tanır. Burada geçirdiğimiz 17 yıl demek ki oldukça önemli ve bize itibar kazandıran yıllar olmuş. Sahayı iyi görüyorum önemli bir teveccüh var. Bana özelden gelen çok mesaj oldu. HDP’ye hiç oy vermeyen ancak benim aday olduğumu öğrenen bir çok tanıdığım bize oy vereceğini söylüyor. Hatta inanması biraz zor ama MHP’li dostlarımdan bile HDP’ye oy vereceğini söyleyenler var. KHK mağduru olduğum için özellikle KHK mağdurlarından çok önemli bir destek alıyorum, yani her kesimden oy alacağımı düşünüyorum. Yani insanlar Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kimlik ayırt etmeksizin mazlumun yanında olacağını biliyorlar. Kocaeli halkı bizi çok iyi tanıyor, birçok mazlumun mağdurun yanında olduk. Şu anda siyaset alanında bu çalışmalarımı sürdürmek istiyorum. Ak Parti’nin kötü yönetiminden önemli bir şikayet var. Önemli bir çözülme yaşıyor Ak Parti ve bu çözülmeden de bize önemli oranda oy geliyor. Bizim Ak Parti gibi imkânlarımız maalesef yok. Mütevazi imkanlarla çalışıyoruz. Allah’a şükürler olsun,  benim adım duyulduğu zaman çok fazla bir şey söylemeye gerek kalmıyor.

Milletvekili seçilirseniz nasıl bir profil ortaya koyacaksınız?

İNSAN HAKLARI MÜCADELESİNE DEVAM EDECEĞİM

Sivil toplum alanında sürdürdüğüm insan hakları savunuculuğunu, siyaset alanında da sürdüreceğim. İnsan hakları raporları düzenlemek gibi faaliyetlerime yine devam edeceğim. Hani insan haklarından emekli olunmaz derler bizim camiamızda, biz emekli olamayız. Mesela ben Mazlum-Der Genel Başkanlığını bıraktım, sonra insan hakları savunuculuğuna devam ettim. Çünkü vicdanınız müsaade etmiyor. Ben şahsen Kocaeli’ de çok olumlu tepkiler alıyorum. Adaylığım oldukça önemli bir yankı getirdi. Kocaeli kamuoyu önemli bir şans veriyor. Biz ikinci milletvekili içinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Neden HDP?

HDP’NİN ADAY PROFİLİNE BAKIN TÜRKİYE MOZAİĞİ GÖRECEKSİNİZ

Bizim mesajımız sadece Kürtlere yönelik değil, Türkiye’nin tüm kesimlerini kucaklamak istiyoruz. Kocaeli halkı bilir, ben sağlıkçı ve insan hakları aktivisti olarak kimseye ayrımcılık yapmadım. İnsanların kafalarında bazı önyargılar var. Benim HDP’de olmam bu önyargıları kırmalıdır. HDP hakikaten Türkiyelileşmek isteyen bir parti. Ortak vatanda demokratik bir cumhuriyeti eşit vatandaşlık ilkesine göre kurayım diyen bir parti. Sorunları bölünerek değil bütünleşerek çözmeye çalışan bir parti. Bütün samimiyetimle bunu söylüyorum, gerçekten bu şansı insanlarımız HDP’ye vermeli. Mecliste tüm sorunlarımızı çözmeliyiz. Artık bu kan gözyaşının sona ermesi lazım. Daha 100 yıl daha mı biz ölelim. Çocuklarımız ölüyor işte, fakir çocuklar ölüyor. Türkü, Kürdü, Arap’ı, Çerkezi, Lazı herkes ölüyor. Ama bir çözüm yok ortada. Bu sorunun çözümünde HDP’nin çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Muhakkak devrede olması gereken bir aktör, şeytanlaştırarak kazanılacak hiçbir şey yok. Çözüm varsa HDP ile olacak. HDP’nin de kusuru hatası olmadı mı? Çok açık yüreklilikle söylüyorum olmuştur. Sıkıntılar olmuştur olabilecektir. Ama bunlar karşılıklı oturarak konuşarak çözüme kavuşacaktır. HDP’nin aday profiline bakın bir Türkiye mozaiği görürsünüz. Türkü,Kürdü,Lazı, Ezidisi, Süryanisi yani her kesimden insan var. Böyle bir çeşitlik başka hiçbir partide yok. En çok kadın aday HDP’de var. Demokrasiyi gerçekten en önemseyen parti biziz. Eş başkanlık sistemi var. HDP içinde bir sınıf ilişkisi yok. Herkes partide hizmetli pozisyonunda. Bu da son derece değerli. Ben bunları önemsediğim için HDP’deyim.

İhraç edilme sürecinizden bahseder misiniz?

SADECE KRAL ÇIPLAK DEDİM

Biliyorsunuz Ak Parti yönetimi tarafından çok kötü bir şekilde insan hakları alanında barış çağrımıza, kardeşlik çağrımıza, çatışmaların bitmesi çağrımıza kan, gözyaşının bitmesi çağrımıza maalesef işimizden ihraç ederek verdiler. Bana önemli bir mağduriyet yaşattılar.27 yıllık göğüz hastalıkları doktoruydum. Hiç özel hastanede çalışmayı düşünmeyen bir insandım. Devlet hastanesinde vatandaşlarımıza beni tanıyan hastalarımıza hizmet vermeyi sürdürmeyi düşünüyordum. Bir anda ortada kaldık. Özel hastaneler işe almak istemediler, damgalanmış ve etiketlenmiş bir insanı ülkede hakim olan korku iklimi nedeniyle işe almadılar. Batman’da iş bulabildim. Batman’ın halkı da beni çok sevdi bende Batmanlılar’ı çok sevdim. Hatta bana buradan aday olun diye baskı yaptılar. Allah’a şükürler olsun insanlar bizi sevdi ve bağırlarına bastılar. İnsanların bu güzel duyguları bana yetiyor. Ne dedik Çocuklar ölmesin analar ağlamasın dedik. Bu çatışmalarla toplum bir yere varamaz, gelin bu çocukların cesetleri yan yana duracağına dirileri kardeşçe omuz omuza dursun diye yazdım. Sonrasında neler yaşandığını biliyorsunuz. Kıyametler kopardılar. Sadece “Kral Çıplak” dedim. Var olan hadiseyi gösterdim. Bu bir vaka. bir sorun var ve bu sorunun çözümü için bir parti kurulmuş. Şunu söylüyor” hepinizi kucaklayacağım diyor. Bu parti ben ayrılacağım gideceğim, bana ne sizden demiyor ki. Parti programımızda da yazıyor. Ortak vatanda demokratik bir cumhuriyet kuralım, hepimiz eşit vatandaş olalım. Bu söylemleri MHP’lilere anlatsak onlar da kabul edecek. Niye bu önyargılar.

HDP terör örgütünün uzantısı mı?

BİZ DEMOKRATİK SİYASETTEN TARAFIZ

Kesinlikle öyle bir şey yok. HDP bu meseleyi mecliste çözmeye çalışan bir siyasi parti. Bizim yaptığımız işle onların yaptıkları arasında hiçbir ilişki yok. Bunu çok açık ve net bir şekilde söyleyeyim. Zaten Selahattin Demirtaş’ta bulunduğu cezaevinden bunları net bir şekilde söylüyor. Biz hendek barikat olaylarında arada kaldık açıkçası. Devletle pkk çatıştı HDP sivil bir oluşum olarak arada kaldı. Yoksa benim ne işim olsun HDP’de. Gazeteci Ahmet Şık’ın ne işi olsun yada sivil toplumcu, direnen KHK’lı Veli Saçılık’ın ne işi olsun. Ben ırk olarak bir Türküm, hiç Kürtçe bilmem ve hiç aralarında bulunmadım. Ama ben Kürt meselesinde çok büyük haksızlıklar yapıldığını görüyorum ve bu meselenin uzlaşma ile barışla çözülmesi gerektiğini 40 yıldır söylüyorum. 40 yıldır benim lafım değişmedi. Bu iş çatışma ile boğma ile yok etme ile asimilasyonla olmaz bitmez. Türkler Anadolu’ya geldiklerinde Kürtler ve Ermenlilerle karşılaşmış ve birbirleriyle de karışmışlar. Mesela genetik olarak bakarsanız en çok genetiği benzeyen iki ırk Türkler ve Ermenilerdir. Irklar Türkiye’de birbirine karışmıştır zaten. Türkler, Araplar, Kürtler, Boşnaklar, Muhacirler acayip müthiş bir zenginlik aslında. Ancak Kürtler Cumhuriyet tarihi boyunca Türkleştirilmeye çalışılmıştır. İşte HDP bu sorunları mecliste çözmek için var. Herhangi bir örgütle falan bir alakamız yok. Bu sorunu sürekli konuştuğu için HDP için Kürtçü bölücü olarak söyleyip durdular. Bu sorunun çatışmalı hale başladığı zamandan sonra ortaya çıkmış bir parti. Kürtlerin sorununu çözmeye endekslenmiş daha sonra da tüm Türkiye’yi kucaklamaya çalışan bir parti var ortada. Çözümün sağlandığı bütün ülkelerde sorun mecliste halledilmiştir. Pkk’nın yaptıkları ettikleri bizi kesinlikle bağlamaz. Biz HDP olarak mecliste demokratik siyaset içerisinde yer alan bir partiyiz. Bende zaten böyle olduğunu bilmesem bu yapının içerisinde yer almam. Yıllardır sivil toplumun içerisinde yer alan demokratik siyaseti savunan,her kesimin hakkını hukukunu koruyan dindar bir Türküm. Sırf bir çözüme yardımcı olunsun diye ben buradayım.

HDP’nin baraj sorunu var mı?

1 KASIM’DA AZALAN OYLARI ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ

HDP’nin baraj sorunu var açıkçası. Bir teveccüh var ama şunu da çok açık yüreklilikle söyleyeyim 1 Kasım’ da oylarımızda bir kısım azalma vardı. Bu azalan oyları artırma yönünde gayretimiz var. Şu anda baraj sınırı civarında dolaşıyoruz. Önlemlerimizi de ona göre alıyoruz. Sandık başı dönen dolapları da hepimiz biliyoruz. 16 Nisan’da yapılan referandumda hayır çıkmıştı ancak iş evete döndü. Bunu tüm Türkiye gördü ve anladı. Şu anda da aynı dolap Kürtlerin oyu için çevriliyor.144 oyun kullanılacağı sandıkların taşınacağı açıklandı. Bu çok tedirgin ediyor bizi. Erdoğan sanırım kendisini HDP’nin baraj altı kalmasına endeksledi. Diğer partilerin aldığı oy Ak Parti için bir şey ifade etmiyor. Ancak HDP’nin baraj altı kalması bir anda 80 milletvekilinin Ak Parti’ye hediye edilmesi demek. Bu durum Türk siyaseti için bir kabus halidir.

HDP barajı geçemezse Türkiye siyaseti nasıl şekillenir?

BARAJI GEÇEMEZSEK TÜRKİYE İÇİN FELAKET OLUR

Böyle bir durum gerçekleşirse Türkiye siyaseti için büyük bir kayıp olur. Siyaset kurumu sorunları çözmek için var. HDP’de ayrımcılıkla ilgili problemleri çözmek için var. Birincisi HDP’nin siyaset içerisinde yer alamaması bir kere Kürt sorununun çözümsüzlüğe itilmesi anlamına gelir. İkincisi Ak Parti’nin çok haksız bir kazanç elde etmesine yol açar. Tükenip bitmekte olan Ak Parti’nin yeniden yönetimi ele geçirmesi anlamına gelir ki buda Türkiye’ye büyük bir kötülüktür. Şuanda Ak Parti kazansa bile çürümüş ve kokuşmuş bir parti olduğu gerçeğini değiştirmez. Millete ne vaat edecektir. Çıkmaz sokağa girmiş külüstür bir araba gibi ilerleyemiyor, Türkiye’yi yönetemeyecek bir halde.  Seçim kararı boş yere alınmadı. Ülkeyi yönetemiyor artık.Eğer HDP’nin baraj altında kalma durumu olursa bu Türkiye için bir felaket demektir.

Bugün Kocaeli

Yorumlar