2009-04-23 00:00:00
İşçi sendikalarının 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması yönündeki taleplerine İstanbul Valiliği red cevabı vermektedir. İstanbul valiliği 1 Mayıs’ın neden Taksim’de kutlanmaması gerektiğine dair tatminkar bir açıklama yapmamaktadır.
İnsanların duygu ve düşüncelerini kamuoyuna aktarabilmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri demokratikleşme sürecinin vazgeçilmez unsurlarındandır. İnsanlar tek başlarına elde edemeyecekleri amaçlarına ulaşabilmek için biraraya gelirler. Bu maksatla toplantılar tertiplenir, yürüyüşler yapılır. Bu demokratik bir haktır ve Anayasal güvence altındadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü anayasal bir haktır ve önceden haber verilmeksizin yapılabileceği T.C. anayasasının 34. maddesinde açıkça belirtilmektedir.
1982 Anayasasında 2001 yılında yapılan değişiklikle, toplantı ve gösteri yürüyüşü, düşünceleri ferdi veya topluca ifade haklarının kullanımı için öngörülen sınırlandırmalar demokratik hukuk devleti standardımızı yükseltmiş olmakla birlikte aradan geçen süre içinde pratik uygulamalara yansımadığı gözlenmektedir. Hiçbir kanun, yönetmelik ve uygulamanın anayasadan üstün olamayacağı ise açıktır.
2001 yılında yapılan anayasa değişikliği ile T.C anayasası madde 34. ikinci fıkradaki “Şehir düzeninin bozulmasını önlemek amacıyla yetkili idari merci, gösteri yürüyüşünün yapılacağı yer ve güzergahı tespit edebilir.” hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. Oysa İstanbul Valiliği farklı alanlar göstererek Taksim’deki bir toplantıyı engelleyeceğini beyan etmektedir. Önceki yıl Taksim’de kutlanmak istenen 1 Mayıs gösterilerinin polis tarafından orantısız güç kullanarak cebir ve şiddetle engellenmesi, hedeflendiği ileri sürülen demokratik bir toplum düzeninin gereklerine uymamıştır. 2008 yılı 1 Mayıs olaylarını yakından gözlemleyen ve raporlaştıran MAZLUMDER hak ihlallerini belgelemiştir ve bu yıl müessif bir olayın olmamasını arzulamaktadır.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü en temel hak ve özgürlüklerdendir. Anlaşılır bir neden olmadan 1 Mayıs gösterilerinin Taksim’de kutlanmasının önüne geçilmesini yanlış buluyoruz. 1 Mayıs bir inatlaşma konusu haline getirilmeden Taksim’de kutlanabilir ve alınan güvenlik tedbirleri ile gösterinin barış içinde yapılması sağlanabilir. 21. yüzyılda devletin vatandaşını potansiyel rakip olarak görme anlayışından vazgeçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Devlet vatandaşının hak ve özgürlüklerini kullanabilmesi için vardır ve bunu sağlamak için güvenlik gücünü kullanmalıdır. Bu yıl Taksim’de kutlanacak 1 Mayıs ile her sene yaşanan ve Türkiye’nin özgürlükler siciline kara bir leke olarak geçen olayların biteceğini düşünüyoruz.
Ömer Faruk GERGERLİOĞLU
MAZLUMDER Genel Başkanı
Yorumlar