25 Şubat 2019

HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mağdurlar İçin Adalet Topluluğu Sözcüsü olarak 6 aylık bir çalışmanın ürünü olarak hazırlanan “İkinci Yılında OHAL’in Toplumsal Maliyetleri Raporu”nu posta yoluyla 13 siyasi partinin genel başkanlarına ve TBMM Başkanına bir mektupla gönderdi.

Gergerlioğlu, mektubunda şu görüşleri dile getirdi: Ülke yönetimlerinde, sosyal, siyasal ve ekonomik ilişkilerde haksızlık veya adaletsizliğin sıradanlaştığı bir yapı oluşmuş ise bu durumun tabiatı gereği, o düzenden çıkar ve güç devşiren birtakım kişi veya gruplar da mutlaka oluşmuştur.

Genellikle, açıklık, şeffaflık ve de hesap verebilirliğin olmadığı; adalet, adil yarış ve serbest rekabetin bulunmadığı ortamlarda, sosyal, siyasal ve ekonomik gücü, bir takım oligarşik yapılar ellerinde bulundurur ve de bu zorba yapılar hegemonyalarını devam ettirebilmek için, halkları çeşitli manipülasyonlarla bölerek, güçsüz bırakacak ve de kendi istedikleri yöne yönlendirecek ağları da mutlaka oluştururlar.

Hegemon oligarşi, kendi çıkarlarını, statülerini ve zenginliklerini devam ettirebilmek için güçsüz, azınlık veya kendilerinden aşağı gördükleri tüm bireylere ve toplumla baskıcı, ezici veya kıyıcı uygulamalar yapmaktan da çekinmezler. Oysa ki insanların; dil, din, mezhep, ırk, etnisite, cinsiyet, yaşam tarzı, sosyal, siyasal, kültürel, ideolojik tercih farkı gözetmeden; adalet ve hakkaniyet çerçevesinde, güçlülerin değil, haklıların üstün olduğu bir yönetim yaklaşımı ile yönetilmelerinin esas olması gerekir. Ancak, güç ve varlık sahiplerinin doymak bilmeyen hırsları ve sosyal statülerini geliştirme konusundaki şeytani becerileri; güçsüzlerin ise bilinçsiz ve örgütsüz durumları sebebiyle, “hak ve adalet”, daima, zayıfların arzuladıkları, ancak ulaşmaları mümkün olmayan bir ütopya olarak kalmaya devam etmektedir.- Reklam –

“Mağdurlar için Adalet” topluluğu olarak bizler “güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünyayı arzu ediyoruz”. Öncelikli olarak ülkemizde ve daha sonra da dünyada dil, din, ırk, etnisite, cinsiyet, yaşam tarzı, sosyal, siyasal, kültürel kimlik veya ideolojik tercihlerinden dolayı haksızlığa uğramış insanlar karşısında, daima, mağdurdan ve mazlumdan yana taraf olmayı seçiyoruz. Gücün sağlayacağı nimetler veya tehditlerle karşılaşınca, adalet çizgisinden ayrılmayı, çıkar için, adaletsizliğe göz yummayı gayri ahlaki buluyoruz ve bu yolda aynı anlayışı benimseyen herkesle birlikte çalışmak arzusundayız.

Adalet üzerine inşa edilmeyen hiçbir sistemin varlığını uzun süre devam ettiremeyeceğinin bilincindeyiz. Haksızlığa uğrayanların, kimliklerine bakmadan, daima yanlarında olacağız. “Mağdurlar için Adalet” topluluğu, ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, sömürülenlerin tarafındadır. Bizler, kimsenin mağdur ve mazlum olmaması için varız. Hep birlikte, huzur içerisinde, insanca yaşamak için, herkes için “ADALET” istiyoruz.

Raporun gönderildiği isimler şöyle:

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar BAŞ

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin UYSAL

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder AKSAKAL

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin BULDAN ve Eş Genel Başkanı Sezai TEMELLİ

Hür Dava Partisi Genel Başkanı İshak SAĞLAM

İYİ Parti Genel Başkanı Meral AKŞENER

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel KARAMOLLAOĞLU

TBMM Başkanı Genel Başkanı Mustafa ŞENTOP

Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı Aydemir GÜLER

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK

KHK ile ihraç edilenlerin mağduriyetlerine yönelik soru önergesi

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan da KHK ile ihraç edilenlerin mağduriyetlerini Meclis gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi veren Turan, şunları söyledi:

“15 Temmuz darbe girişimi sonrası KHK’larla kamu görevlerinden ihraç edilenlerin sayısı yaklaşık 130 bine ulaşmıştır. İhraç edilenler, en çok hukuka uygun bir sürecin işlemediğini ifade etmektedir. OHAL İnceleme Komisyonu’nun 2018 yılına dair 28.01.2019 tarihli faaliyet raporunda, komisyonun çalışma yönteminde, öncelikle mevzuat, usul ve esasların temel alındığı, insan hakları boyutunun geri plana atıldığı görülmektedir. Ancak ‘insan haklarıyla insandır.’ sözünden hareketle KHK ile ihraç edilenlerin ekonomik, kültürel, sosyal, psikolojik ve toplumsal anlamda yaşadığı mağduriyetler, OHAL İnceleme Komisyonu tarafından hak arayışı temelinde dikkate alınmamaktadır. Yaşanan bu durum, komisyonun işlevselliğine yönelik kuşkuları arttırmaktadır.

Adana, Mersin başta olmak üzere Çukurova bölgesinde gerek toplantılarda gerekse birebir yaptığım görüşmelerde, KHK ile ihraç edilenlerin yaşadıkları zorluklar ve mağduriyetler, bu kuşkuları doğrular niteliktedir. İhraç edilenlerin, hak arayışında hukuki zorluklar yaşaması, çalışma hakkının yasal engel olmamasına rağmen toplumsal baskı ile engellenmesi, emeklilik hakkının verilmesine rağmen kıdem hakkının verilmemesi, seyahat özgürlüğünün engellenmesi, insan haklarıyla çelişmektedir.

Ayrıca KHK’lar ile işlerinden olanlar, yeni iş ararken sigortasız çalışmaya mecbur bırakılmakta, kendilerine yönelik suçlamaları tam olarak bilmemekte, avukat bulmakta zorlanmaktadır. Bu insanların aileleri ve çocukları da olumsuz etkilenmekte ve korkuyla yaşamaktadır. Dolayısıyla yaşanan bu süreç, ihraç edilen insanların psikolojilerini de etkileyerek intihar gibi ağır sonuçlara neden olmaktadır.”

Fuat Oktay’a şu sorular yöneltildi:

KHK ile ihraç edilenlerin gündelik hayatta karşılaştığı zorlukların OHAL İnceleme Komisyonu’nun çalışma yöntemi ile ilişkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

OHAL İnceleme Komisyonu, KHK ile ihraç edilenlere yönelik incelediği dosyalarda mevzuat, usul ve esasların dışında insan hakları temelindeki kriterleri dikkate almakta mıdır?

OHAL İnceleme Komisyonunun, 28.01.2019’da yayınladığı raporda, KHK ile ihraç edilenlerin, dosyalarının, yaklaşık %40’ının tamamlandığı yönündeki açıklamada, dosyalar, hakkaniyetli bir şekilde incelenmiş midir?

KHK ile ihraç edilenlerin hak arayışı için hukuki, emekli olanların kıdem hakkı için sosyal güvence, seyahat özgürlüğü için insan hakları temelindeki sorunlarının çözülmemesinin gerekçeleri nelerdir?

KHK ile İhraç edilenlerin gündelik hayatta karşılaştığı ekonomik, sosyal, psikolojik ve toplumsal mağduriyetlerin giderilmesine yönelik çalışmalar var mıdır? Var ise bu çalışmalar nelerdir?

KHK ile ihraç edilenlerin gündelik hayatta karşılaştığı ekonomik, sosyal, psikolojik ve toplumsal mağduriyetlerine yönelik OHAL İnceleme Komisyonu’nun tespitleri var mıdır? Var ise bu tespitler nelerdir?

KHK ile ihraç edilenlerin farklı alanlardaki mağduriyetlerine yönelik OHAL İnceleme Komisyonu’nun karşılaşılan sorunların çözümüne ilişkin ilgili bakanlıklarla herhangi bir çalışması var mıdır?


Yorumlar