2018-12-06 00:00:00

TBMM – “Ya Westminster İngiltere Mahkemesine gönderilen belge yok ya da Türkiye’de adil yargılanma yok!”

05 Aralık 2018 TBMM Genel Kurul Konuşması

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri, öncelikle, günlerdir Halkların Demokratik Partisi il örgütlerinde ve Meclisimizde, tecridin kaldırılmasına yönelik bir açlık grevi devam etmektedir. Ben, bu açlık grevini selamlıyor ve destekliyorum.

Aynı zamanda, dün Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken’in cezaları Yargıtayca onanmıştır. Aceleyle ve siyasi bir karar olarak bu onanmıştır. Şunu bilelim ki Kürt meselesi baskıyla, boyun eğdirme taktikleriyle, zorbalıkla ve tecritle çözülemez. Bu mesele, bir etnik meseleden kaynaklanmıştır ve toplumsal barışa yönelik çabalarla ancak giderilebilir.

Değerli arkadaşlar, ben, size Adalet Bakanlığının son iki gündür yapmış olduğu açıklamalarla ilgili bir konuşma yapacağım.

Dikkat etmişseniz iki gündür, Adalet Bakanlığı, alelacele bir şekilde ve altından kalkamadığı bir konu hakkında açıklamalar yapmakta ve ardından bugün, Londra Adalet Müşavirini de görevden aldığını ilan etti. Nedir bu mesele? Yaklaşık on gündür bir belge dolaşıyor sosyal medyada, çok önemli, Adalet Bakanlığın Westminster İngiltere mahkemesine gönderdiği bir belgeyle ilgili bu, Akın İpek’in iade davası. FETÖ çatı davasında Akın İpek’in İngiltere’den iadesini talep ediyor Türkiye ve Adalet Bakanlığının bir belge gönderdiği iddiası var ortada. Bu belgede Adalet Bakanlığının Türkiye’de adil yargı olduğuna dair iddiaları var 5-6 maddede. Türkiye’de FETÖ davalarında beraatlerin çok olduğuna veyahut da Yargıtay tarafından cezalarda bozmaların olduğunu vurgulayan maddeler.

Onların içinde bir maddede de şunu söylüyor Adalet Bakanlığı: “Evet, byLock, FETÖ üyeleri arasında haberleşme amaçlı kullanılan bir uygulama ancak yazışmaların içeriği FETÖ’nün gizli amaçlarını gerçekleştirmek için hayati önemde bir suç işlemek ve gizli eylemler yürütmek amacıyla kullanılmadığı sürece kanıt olarak kullanılamaz.”

Şimdi, bunu demiş ve ardından bu konuda Adalet Bakanlığından bir açıklama beklendi. Türkiye’deki uygulamalarla aksi yönde bir açıklama olduğu düşünülerek açıklama beklendi ve daha sonra, Adalet Bakanlığı “Evet, Londra Adalet Müşaviri Westminster mahkemesine gönderdi ancak bizim irademiz dışında gönderildi.” dedi. Çok ilginçti bu çünkü yazının aslı burada değerli arkadaşlar. Adalet Bakanlığının mührü var, işte görüyorsunuz ve kim göndermiş? Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü göndermiş ve mühürlü, UYAP’tan gönderilmiş. Hukukçu arkadaşlarımız bilir bunun usulünü ancak bugünkü açıklamada, Adalet Bakanlığı daha garip bir açıklama yaparak kendi üzerinden bunu attı ve bu açıklamayı Londra Adalet Müşavirinin WhatsApp’tan Westminster hâkimine gönderdiğini söyledi. Şimdi, buna güler misin ağlar mısın diyeceğim çünkü aklımızla alay ediliyor. Bu denli önemli bir davada, FETÖ çatı davasında, Türkiye’nin adil yargı içinde bulunduğuna dair belgeyi Adalet Müşaviri WhatsApp’tan güya Westminster hâkimine göndermiş. Buna kargalar bile güler değerli arkadaşlar. Bunun doğru olmadığı apaçık ortada.

Ayrıca, işin başka bir skandal boyutu var. Bakın, çok önemli. Ben şu Westminster mahkemesinin hâkiminin 18 sayfalık kararını okudum arkadaşlar. Çok önemli, siz de okuyun. Bu skandalda Adalet Bakanlığının nasıl yalan söylediğini buradan çok iyi anlarsınız çünkü hâkim diyor ki “Adalet Bakanlığından bana yazı geldi.”, Adalet Bakanlığı diyor ki: “Hayır, biz göndermedik.” Ama yazı mühürlü bir şekilde, apaçık ortada.

Şimdi, daha da skandal büyüyor. 6’ncı madde konusunda, Türkiye’de adil yargı olduğuna dair iddiaları var Adalet Bakanlığının. Hâkim 6’ncı madde icabınca Türkiye’nin iddialarını kabul ediyor, 3’üncü ve 81’inci maddeye göre ise reddediyor. Yani sonuçta reddediliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edin.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Ama şöyle acayip bir durum var: Türkiye’nin, Adalet Bakanlığının adil yargılama konusundaki iddialarını Westminster hâkimi kabul ediyor ancak bu belge ortaya çıktıktan sonra Adalet Bakanlığı “Hayır, bu belge sahtedir.” iddialarında bulunuyor veyahut da “Müşavirimiz göndermiş, geri alıyoruz…” Yani çok acayip bir şekilde, Adalet Bakanlığı Türkiye’de adil yargılama olmadığını iddia ediyor. Evet, öyle hakikaten, bu byLock konusunda, biliyorsunuz “Mor Beyin” çıktı, 11.400 kişinin byLock’la alakası olmadığı ortaya çıktı ancak Mor Beyin çıkanlar da iade edilmedi, bu kişilerin yakınları da KHK’yle ihraç edilmişlerdi, onlar da iade edilmedi. Şimdi, Adalet Bakanlığı bunu çok yapıyor. Balyoz davası sırasında da AİHM’e bir yazı göndermişti ve sanıkların darbe planının altında imzası olduğunu söylemişti.

Burada, bakın, açıklamayı okuyorum size, Adalet Bakanlığının açıklamasını: “Londra Adalet Müşaviri tarafından kendi inisiyatifi ile ayrıca 1 sayfalık bir bilgi notu hazırlanarak İngiliz Savcılık makamı ile paylaşıldığı öğrenilmiştir.” diyor ama aslında kendisi göndermiş. “Yargı yetkisi içindeki konularda Bakanlığımız tarafından kurumsal görüş oluşturulması söz konusu değildir.” diyor ancak zamanında, tahliyelerden önce, HSK’ye “Bunları sorun.” diye kitapçık gönderen de hâkimlere kitapçık gönderen de Adalet Bakanlığıydı. Son olarak da “Bilgi notu içinde yer verilen değerlendirmelerin Yargıtay içtihatlarıyla da uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.” deniliyor. Aslında 16. Ceza Dairesinin kararı apaçık ortada byLock konusunda. Buna itiraz edildi ve Yargıtay Genel Kurulunda son karar aşamasında. Ancak byLock konusunda bir netlik olmadığı için binlerce insan mahkûm ediliyor ve Yargıtayın kararı da geciktiriliyor. Bunu tüm hukukçu arkadaşlarımız biliyor. Burada çok büyük bir muğlaklık var.

Çok teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

Yorumlar