2007-03-20 00:00:00

ANDIÇLAMA   FABRİKASI  YENİ  GİYOTİNLER  ÜRETİYOR

 

Genelkurmay’ın  gazeteleri  “Türk  Silahlı Kuvvetleri    karşıtları”  ve “Türk  Silahlı Kuvvetleri    yandaşları”  şeklinde  tasnif  etmesi  gücü  elinde bulunduranların  halka  nasıl baktıklarını  göstermesi  açısından  gündeme damgasını  vurdu. Her an   Türk  Silahlı Kuvvetleri    karşıtı  olabilirsiniz. Türk  Silahlı Kuvvetleri’nin      herhangi  bir  faaliyetini  eleştirmek,  üzerinize  Türk  Silahlı Kuvvetleri    düşmanı  damgası vurulması  için  yeterli olacak  demek ki?

 

Burada  99  haftadır   haykırıyoruz.Buradan görmeyin denilen gerçekleri    haykırıyoruz  işte!.. Türk  Silahlı Kuvvetleri    birimlerine  girişte başörtü  ile giriş  yasaktır. Eşi başörtülü  diye bir çok  asker  meslekten menedilmiştir. Meslekten atılan bu  kişilerin  herhangi  bir  kamu kurumunda  çalışmasına  dahi  izin  verilmemiştir.  İzmit’te  geçtiğimiz yıllarda  bir  belediye  başkanının  eşi  protokolde    başörtülü oturuyor diye askeri erkan  toplantıyı protesto  edip   oradan  ayrılmıştır. Bu hadise daha  sonra  diğer  illerde de  tekrar edilmiştir.

Başörtülü   bayanla  bir toplantı  salonunda bile bulunmaya tahammül  edemeyen  bu zihniyet  özgür olması  gereken  basını  “itibarlı”  ve “itibarsız” diye  ikiye bölerek  bir  gariplik  daha sergilemiştir.

Türk  Silahlı Kuvvetleri    adına  yapılan   başörtüsü üzerindeki  ayrımcı  ve dışlayıcı muameleler  ortadadır. Bu tür  muameleleri her  kesimden gazete  ve  gazeteci  üzerinde  uygulamak  ise  bir    başka  baskıcılık örneğidir. 28  şubat sürecinde  bu  andıçlama  daha sonra  yalanı ortaya çıkan  ve  fakat  bazı  gazetecilerin  ve  stk temsilcilerinin hayatını karartmaya yeten  bilgilerdi.

 

Yapılan yanlışı  görmek  yerine düşmanlarımız  ve  dostlarımız  şeklinde bir   tasnife  gitmek  Türk  Silahlı Kuvvetleri ’nin  kendisini  sorgulanamaz bir mevkide  görmesinden kaynaklanmaktadır. Türk  Silahlı Kuvvetleri    de   bu  ülkenin  varlığını  devam  ettirmesini  sağlayan  kuruluşlarından biridir. Her  kişi  veya  kurum  gibi  yanlış  yapabilme  zafiyeti  içinde bulunabilir. Kişi   veya  kuruluşların  yanlışını  görmemeye çalışarak  her eleştiriyi  “düşmanların  kuyu  kazması”  şeklinde görmesi pek  normal  bir  ruh  halini  göstermemektedir. Hatasız    olduğunu  iddia  etmek  ve kabul  edilmesi gereken  eleştirileri  reddetmek düşüncenin ve büyümenin durağanlaşması  anlamına  gelir. Kendi  halkını  “dostlar ve  düşmanlar” olarak  gören  bir kurum  zamanla  halktan  hızla  uzaklaşır. Kendi  halkını  korumakla görevli  bir  kurum  “dostlar  ve  düşmanlar” diye  bir tasnif yapmaya  başladığında  kendi  kendisinin  gözlerini  kapatmaya başlamıştır. Bu  görmezlik  hali  ise  yapılan yanlışlıkları  sürekli  görmemeye dönüşür.

Bu    andıçlama karşısında  “antidemokratik  bir yöneliştir”  diye feryat  eden  gazeteciler  28  şubat  sürecinde  ve  günümüzde  başörtülülere yapılan  hakaretleri  görmezlikten  geliyorlardı. Zorbalığa    karşı  sesinizi  çıkartmazsanız  bir  gün bir şekilde sizi  de  bulabilir zorbalık.

Kentimizin yerel  medya temsilcilerinin  bu andıçlama  karşısındaki net  tavırlarını  merak  ediyoruz. Gerçek  anlamda düşünce adamı  kim olursa olsun  doğruları  kime  ve  hangi  ortamda  bakmaksızın özgürce  beyan  edendir. Unutmayın ki  T.L.OSBORN ‘un deyişiyle  “Daima doğruyu söyleyin ki,   söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın!”.

Biz ise  yine buradayız!..Her türlü  zorbalığa karşı  buradayız!…Duymak  istemediklerinizi  söyleyerek buradayız!…Yanlışlarınızı  ısrarla, sonuna  kadar ,  defalarca  söyleyerek  buradayız!..Zorbaya  şirin görünmeme  adına  buradayız!:..Yanlış  yapan kim  olursa  olsun  “yanlışın  var”  demek  için buradayız!…Kral  çıplak  demek  için buradayız, bu  bilinsin.

Sessiz   çoğunluğun  sesi  olmak  için buradayız!..99 haftadır duymak  istemeseler de hakkı  haykırmak için buradayız!… Çeşitli  taktiklerle susturmaya  çalışsalar  da buradayız!…Haykıracağız  ve  zorbaların maskesi  düşecek… Haykıracağız  ve bozulan   pusula  ibresini  şaşırmayacak. İnsanlık  onuru  bu haykırışlara  o  kadar  muhtaç ki!..

 

Balçık  işçileri  boşuna uğraşmayın  Güneş  doğdu  artık  herkes görüyor bunu!..

Yorumlar