2011-01-12 00:00:00

BAŞBAKAN  SUSMASIN,  CEVAP  VERSİN
 
Başbakan Tayyip Erdoğan'a Şehit Ahmet Fahad Uluslararası Hayır İşleri Vakfı tarafından “2010 İslam Dünyası Mümtaz Şahsiyet Ödülü” verildi. Başbakan  Recep  Tayyip  Erdoğan  Kuveyt'te  Filistin  davası  ile  ilgili olarak yaptığı  konuşmada  “Filistin  konusunda  herkes  sussa,  biz  susmayacağız” dedi. Kendisine  Filistin  ile  ilgili  duruşundan  dolayı  mümtaz  şahsiyet  ödülü  verilirken  İslam  dünyasının susan liderlerine de  dokundurarak  sen benim Filistin'deki kardeşimi insanlık dışı yöntemlerle katledeceksin, biz susacağız, öyle mi? Akdeniz'de korsanlık yapacaksın, yardım gemisine saldıracaksın, benim 9 kardeşimi şehit edeceksin biz buna tepkisiz kalacağız öyle mi? Herkes susabilir. Tepkisiz kalabilir. Ama biz susmayız, susamayız ve emin olun susmayacağız”  dedi.  Başbakan’ın  Filistin   konusundaki  duyarlılığını görmemek, “One minute”  deyişini  unutmak  mümkün  değildir. Ancak  hamaseti  geçerek,    konuştuktan  sonra neler  yapıldığına  bakmak  gereklidir. Konuşmak  her  zaman  için yeterli  bir  tavır mıdır?  sorgulamak  gerekir. Yapılabilecekler yapılmış mı dır?  diye bakmak  gerekir.
 
Türkiye  Ortadoğu'da her  geçen  gün  önemi  artan  bir  ülke. İster  istemez  bir  Türkiye  devleti  tavrı  çok  önemli. Türkiye  devlet  olarak  kendisini  göstermeyi  düşünmese de  Türkiye  halkı  Filistin  konusunda  kendisini  gösteriyor. Hiç  bir  ülke  halkının yapmadığı fedakarlığı yapıyor. Türkiye  yardım  kuruluşları  adeta  destanlar yazıyor. Bu  hiç şüphesiz  halkımızın  vicdanlı  iradesini  göstermesindendir. Zaten yurtdışına  çıktığınız  zaman farklı  ülkeden  müslümanların  Türkiye  halkına  büyük bir  değer  verdiğini  görürsünüz. Bu  değer  bir  ırka  yönelik  değildir  yüzyıllardır  taşıdığı  ve halen  taşıdığına  inanılan  misyonunadır. Başbakan'ın  son  yıllardaki  net  çıkışı  bu  hissiyata  doğru  cevap  vermesi  açısından  önemlidir  ve  İslam  dünyasında  büyük  puan  toplamasına  neden olmuştur.
 
Ancak  konuşmak  her  zaman iş  yapmak  mıdır?  yoksa  tribünlere  oynama  ihtiyacının  bir  dışavurumumudur?  bunu  net  olarak  ortaya çıkarmak  gerekir.
 
Gazze  katliamı  sonrası  İsrail'li  yetkililer  hakkında  TCK’daki  evrensel yargı yetkisi  ilkesi gereğince   yasal  işlemler  yapma  imkanı oluşmuştu. MAZLUMDER  İsrail''li yetkililerin  Türkiye'ye  giriş  yapmaları  durumunda  tutuklanmalarını  sağlayabilecek  bir  dava  başlatmak  istemişti. Bu  konuda  gereken  hukuki  alt  yapı  kuvvetli  bir  şekilde  oluşturulmuş. Bizzat  Gazze'de  gözlem  yapan MAZLUMDER  ekibi  İsrail'in  <span face=”Times New Roman” size=”3&am

Yorumlar