2012-01-18 00:00:00

AK Parti son yapılan anketlerde yine oyunu yükseltiyor. Kimi anket % 52 kimi % 54 kimi % 58 sonuçlarını veriyor. Diğer taraftan demokrat ağırlıklı yazar çizerler hükümetin rotayı güvenlik politikaları tarafına çevirdiğini, AK Parti’nin devletleşmeye başladığını iddia ediyor. Hükümetin yanlış yaptığını söylüyorlar ama oylar AK Parti lehine yükseliyor. Bunu Kürt sorunu açısından tahlil etmek gerekiyor.

 

Kürt sorunu halen ülkenin en önemli sorunu. Gerek Kürtlerden gerekse de diğer  etnisitedeki kişilerden bu konuda canı yanmayanı yoktur. Batı’da Karadeniz’de Akdeniz’de  Anadolu’da bu sorunla son 30 yıldır tanışmış olan Türklere göre bu sorunun nedeni müphemdir. Farklı zamanlardaki farklı politikalara, hükümetlere, oy verdiği partinin tavrına göre kişilerin sorunun nedenine ve çözümüne yönelik görüşleri değişebilmektedir. Yüzyıllardır köklü bir birliktelik sergilense de son 90 yılın muhasebesini tam olarak yapamayan batıdaki topluluk, karşısındakinin hislerini tam olarak anlayamamaktadır.

 

AK parti sorunun çözümüne dair cesur adımları atmaya çalışmıştır. Bu adımlarıatarkenbir taraftan anketlerde oy oranlarının da düştüğü gözlenmiştir. Görünen odur ki sorunu çözme adımları bir parti için oldukça netamelidir. Bir parti için en cazip olan, en çok ihtiyaç duyduğu oy azalabilmektedir. Diğer taraftan ise sorun dev bir dağ gibi önümüzde durmaktadır. Her geçen gün çözüm karmaşıklaşmakta, toplumsal çatlak büyümeyedevam etmektedir.

 

Demokrat aydınların rahatsız olduğu güvenlik konseptine dönüş anlayışı anketlerde halkın AK Parti’ye desteği ile sonuçlanıyor görünüyor. Başbakan oy oranlarının artışınabakarak devlet ile yapışık bir anlayışı devam ettirirse kısa süre içinde oy oranları artmayadevam edebilir. Zira halk kısa süreli basit sonuçlara bakar. Ama uzun dönem içindesorunun çözümsüz hale geldiği  ortaya çıktığı zaman bu oy oranlarının pek bir anlamıkalmaz. Tribünlere oynamak kısa süreli de olsa size iyi alkışlar getirir. Ama belki yıllarcasürecek çözüm sürecine balta vurmaktan başka bir şeye yol açmaz.

 

AK Parti üvey evlatlıktan çıktığını mı sanıyor? Devletin 90 yıllık politikalarını sahiplenerekdemokratik bir cumhuriyet yerine muhafazakar bir cumhuriyeti koruduğunu anlamıyor mu? Tatlı zehirli sulardan içmek sizi sarhoş edebilir fakat sonucu kötüdür.

 

Ekonomik kriz olmaması halkın hoşuna gidebilir. Çatlak ses çıkaranların kafasınınbalyozla ezilmesi de halkın hoşuna gidebilir. Ancak uzun vadede bu tüm topluma yönelik bir sorumsuzluktur. Bu sorundan kaynaklanan acı çözüm sağlanmazsa ister istemez herkese değecektir. Eğer halkın kalbi kararmış ve başkasının acısını donuk gözlerle karşılayan bir yapı ortaya çıkmışsa fatura ödeme zamanı geldiğinde hiç kimse kızmasın.

 

AK Parti’nin yapması gereken bu kısa vadeli oy artım oranları karşısında sarhoşluğa kapılmaması, açılımı tekrar başlatması ve açılım politikalarını önce halka anlatmasıdır. Zira bilinen gerçektirki açılımı anlamayan halk oylarını geri çekmektedir. AK Parti sorunun varlığı ve çözümü yönündeki eğitimi verecek güce sahiptir. Devlet ve parti imkanlarnı birlikte kullanarak bunu yapabilir. Bu gidişle ileride savaş yorgunu olacaktoplumun bunu uzun vadede anlamaması mümkün değildir. Zor ama doğru bir yolagirilmedikçe bu tartışmalar maalesef devam edecektir.

Yorumlar