2013-08-11 21:03:09

ERGENEKON SONRASI TÜRKİYE

Ergenekon davası nihayet karar duruşması ile bir sonuca ulaştı. Ancak devam edecek olan yargı aşamaları da var. On yıllarca sürebileceği tahmin edilebilen dava 6 yıl sonra karara bağlandı.

 
Ergenekon örgütünün yıllardır karanlık fiillere imza attığı yargı kararıyla tescillendi.Türkiye'nin demokrasiye yaklaşmasını yıllardır önlemeye çalışan bu mekanizma son yıllarda Danıştay cinayeti örneğinde olduğu gibi provokatif cinayetlere bile imza atmıştı. Zira cinayetle hedeflenen cinayeti işlediği varsayılan kesim olacaktı. Bu ve benzeri çok karanlık işlere imza atmış aslında halen tam da aydınlatılamamış bir örgütsel yapının aydınlığa çıkarılması ve ceza alması gerçelkten çok önemlidir.
 
Dava süreci içinde usul açısından önemli yanlışlıklar yapıldı. İnsan hakları örgütleri, hukuk çevreleri bunları haklı olarak eleştirdi. Bu eleştiriler birileri tarafından davaya zarar verme amaçlı olarak kullanılmaya çalışılsa da yapılması gereken eleştirilerdi. Adı sanı, adresi belli hasta zanlıların evlerine yapılan sabaha karşı olan baskınlar,  uzun tutukluluk süreleri vb. haklı eleştiri konularıydı. Bu yönelişin Ergenekon'un direkt cemaatlerine yönelik bir tehdit olduğunu düşünen Fethullah Gülen grubu tarafından abartıldığı ileri sürüldü. Anlaşıldığı kadarıyla bu usul hatalarını bir müddet sesini çıkarmadan ama fatura kendisine çıkarıldığı için canı sıkılarak izleyen Tayyip Erdoğan sonunda bazı tedbirler almaya çalıştı. 
 
Sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde yargı kararları tartışılır. Zira bazen siyasetten etkilenmiş kararlar adalete gölge düşürebilir. Ak Parti'nin kapatılma davası da abartılı saçmalıklarla dolu bir dava idi ve sert eleştirileri hak etmişti. Bu dava üzerine de tarafınıza göre konuşmak doğru olmaz. Dindar, demokrat kesimlerin en azılı muhalifleri de olsa davanın sonuçları üzerine adalet kriterini esas alarak konuşmaları lazım. Bazen cezalar nedamet de getirir bunu unutmamak lazım. Aralarında şahsi davalarım olan kişiler de olsa mahkum edilenlerin cezalarından ders almalarını  ummamız gerektiğini ısrarla ifade ediyorum.
 
Genel başkanlığım döneminde darbeleri araştırmak üzere yapmış olduğumuz suç duyuruları dalga geçer gibi askeri mahkemelere iletiliyor daha sonra defalarca sormamıza rağmen raflarda bekletiliyor, sümenaltı ediliyor ve takipsizlik kararları veriliyordu. Sümenaltı eden mekanızmanın mahkum olması hukuk devleti adına ne büyük bir kazanımı bugün elde ettiğimizi göstermesi açısından manidardır.
 
Yıllarca darbe tasarlayan fakat bunu başaramayan beceriksiz darbeciler, her türlü dezenformasyonu hiç yüzü kızarmadan yapabilen bazı çevrelerin aldığı ceza üzerine çok konuşmaya gerek yok. Menfur Danıştay baskını Ergenekon ile ilişkilendirilip davayla birleştirilince Ergenekoncuların artık kaçacak bir yerinin olmadığını düşünmüştüm. Tahmin ettiğim gibi en önemli somut olaylardan biri olan Danıştay baskını sanıklar açısından izah edilemeyecek bir durumu oluşturmuştu. Tartışılan isim İlker Başbuğ'dur. Kamu vicdanına ağır gelen bir müebbet cezası ve Danıştay baskınına karışmış Osman Yıldırım'ın tahliye olmasıyla ilgili olarak Yargıtay'ın kararını beklemek gerekiyor.
 
 
Dava sonuçlarını intikam hisleriyle abartılı cümlelerle karşılamamak gerek. Yargı kararını vermiştir önemli olan yeni Türkiye'de bu tür antidemokratik yönelişlere tevessül etmeyi düşünenlere yapılmış olan ikazdır. Son 10 yılda önemli bir demokrasi mücadelesi verildi. Artık herkesin öğrenmesi gereken halka rağmen, sivil iradeye rağmen çocukça atraksiyonlara girişilmemesi gerektiğidir. Türkiye'de herkes rahatlıkla muhalefetini yapabilmeli. Sivil toplum hareketliliği kendisini dışlanmış hissedenler için özellikle pozitif ayrımcılık tanınarak geliştirilmeli.
 
Ergenekon üyeleri boşa kürek çekiyordu. Ümraniye'deki bombalar bulunmasaydı bile yeni Türkiye'de onların bu yönelişlerine yer yoktu. Umarım öncelikle bunu anlamışlardır. Cezalar bir yerde muhasebeyi sağlamalı. Nerede hata yaptık demelerini  sağlamalı. Rövanşist. duygulara kapılmak her kesimden hiç kimseye fayda sağlamaz. Sadece insanların içini kemirir, kalbini karartır. Bu bir demokrasi mücadelesiydi ve yenileceği belli olanlar akıl almaz işlere başvurunca yakayı çabuk ele verdiler. Anlaşıldığı kadarıyla aslında kafa yapısı itibariyle tel tel dökülen Ergenekoncuların izini sürüp yargıya sunmak çok zor bir iş değildi. Önemli olan bundan sonrasında Türkiye'nin  değerlendirmelerinde askeri, medyayı, karizmatik liderlerini  aşabilen eleştiren, sorgulayan adaletli ve insaflı bir toplum olmasıdır. 

Yorumlar