2017-04-07 00:00:00

Bu ülkede ne zaman gerçek hukuku göreceğiz? Bu nasıl  bir tekrardır… Ergenekon'da da akıl almaz iddialarla şişirilen dosyalar vardı, şimdi de. Cumhuriyet gazetesi iddianamesi hukuk tarihine çok olumsuz bir örnek olarak geçecek.
 
Yargının bir tarafın eline geçip karşısındakinden intikam almak istediği yerlerde hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Bir ülkede keyfi işler yapmak istiyorsanız yapmanız gereken yargı mensuplarının gözünü korkutmak, hukuku askıya almaktır.
 
Bu denli hukuksuzluk cumhuriyet tarihi boyunca yapılmadı sanırım. Ama üzücü bir tespitle söylemiş olayım ki bu denli sessizlik de olmadı . Kamplaşmış insanlara hukuku anlatmanız çok zor, ilk önce aklı selimin, özeleştiri geleneğinin yerleşmesi lazım. Tutukluluğun mahkumiyet gibi uygulandığı bir yerde işler zor, tahliye veren hakimi açığa alan, tarafsız yargı getireceğiz diye dolaşıyor, evet çıkarsa daha neler olur bilemiyoruz.
 
CB “evet demezseniz ahiret tehlikeye girer” demiş, din üzerinden ayrıştıran, vatan haini vb. ilan etmeyle varılacak bir yer yoktur, HAYIR bu sözlerle önlenemeyecek. Erdoğan'ın değiştirdiği sözleri için eleştiri getirenin olmadığı bir ortamda tahliye kararı veren hakimlerin açığa alınmasına ses çıkarılmamasını garipsememeli. Bu sözlerden bazı örnekler vereyim.
 
Çünkü 16 Nisan aynı zamanda 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. 15 Temmuz'a önemli bir çıkış olacaktır. 'Hayır' diyenlerin konumu aslında 15 Temmuz'un bir yerde de yanında yer almaktır.(13 Şubat 2017)

“Bu terörist başları '16 Nisan'da oyumuz hayır' diyor. Eğer, 16 Nisan'da hayır oyu vermek suretiyle Kandille o değirmene su taşıyacaksak ülkemizin halini düşünün.(5 Mart 2017)
 “Hayır” diyenlere terörist demedik; onları da anlayışla karşılarız (6-Nisan 2017) Üçü de Erdoğan'ın sözleri, değişik olan tarihler..!

 
Yılmak yok, Yargının siyasetten bağımsız olmadïgı bir yerde sonuna kadar hukuk,  diyecegiz, ta ki hak tecelli edene, hukuk devleti olana dek. Bu adaletsizlikler her kesimin “bir daha hakimiyeti elimize geçirirsek rakibimize devletin sopasıyla nizamat verme hadsizliğine kalkışmamalıyım” diyene kadar sürecek sanırım. Bu devri daim bir yerde durmalı ama.
 
Ak Partili seçmenin büyük kısmı ön yargılara sahip olsa da birazcık insafı, adaleti hatırlayan seçmen düşünmeye başlıyor. Sorguladığı hususlar sanırım taraftarlık duygusuyla bir iç çatışma yaşatıyordur ona. Sorgulaması gereken, bu kadar büyük yetkiler isteyen birinin akıl almaz çılgınlıklara imza atabileceği ihtimalidir. 
 
 

Bir HAYIR geliyor, tartışmaya girmek istemem ancak Ak Partililere şimdiden bir muhasebe yapmalarını hatırlatıyorum, kaybın nedeni konusunda iyi düşünürseniz belki yanlışların düzelmesinde katkınız olur, özeleştiriniz referandum sonrasına kalmasın. Vicdan sızlatan olaylara susmanızın kaybetmenizin nedeni olduğunu göreceksiniz. Sanırım bu seçim tarihe geçecek %95'e %5 propagandanın iktidarın lehine olduğu bir referandumda HAYIR çıkmasının dünya tarihine geçebilecek bir önemli olay olacağını düşünüyorum.

Sanırım bu hatırlatmayı referandum gecesi de yapacağım, temennim benim gibi yanlış olanı görmeye başlamaları. Önceden Ak Parti'nin demokratikleşme adımlarına destek veren biri olarak şu an demokrasiden uzaklaşılma halini görmelerini diliyorum. Bu hali görmemeye devam etmeleri memleketi uçurumun kenarına götürüyor. 


Yorumlar