2012-03-01 00:00:00
1000 yıl sürecek denilen 28 Şubat’ın failleri şu anda saklanacak delik arıyor. Halkın tercihini boğarak yaptıkları siyasi tedbirler 15 yıl sonra teker teker ortadan kaldırılıyor. Oramiral Güven Erkaya bir mülakatında 28 Şubat hazırlıklarına 1992 yıklında başladıklarını belirtmişti. Halkın yönelişini görenler sun’i tedbirlerle kartondan kaleler inşa etmeye çalıştılar ama halkın sağduyusunu ve gücünü gösteren bir dalga aldı götürdü onları.
28 Şubat’lar tekrar olmaz mı? Bu soruya olumlu bir cevabı Türkiye’de verebilmek kolay bir hadise değil. Türkiye cumhuriyetinin genetik yapısı ile ilgili bir müdahalede bulunmazsanız, karizmatik liderler iktidardan düşerse eskiye dönülmemesi işten değildir. Türkiye’nin kanayan yarası Kürt sorunu çözülmezse eski günlere dönüş çok zor değildir. Zira bu sorunun varlığı en çok da demokrasi isteyenlere zarar vermektedir.Halkın genlerindeki milliyetçiliği tedavi etmezseniz her türlü provokasyona hazır olmalısınız.
28 Şubat günü Erbakan’ın evinde olanları Erbakan’ın kızı anlatmış. Evde büyük bir gergin bekleyiş olduğunu ve annesinin üzüntü ile Kur’an okuduğunu ve gözyaşlarının Kur’an sayfalarına düştüğünü söylemiş. Geçen her saatin tedirginliği arttırdığını, geç satlerde eve gelen Erbakan’ın “üzülme kızım, biz bu sıkıntıları bilerek yola çıktık” demiş. Bu sahnenin yüzyıllar önce kim ile kızı arasında olduğunu İslam tarihini bilenler iyi bilir. O günün faşizan zihniyeti daha sonra halka yenildi. Fakat 28 Şubat mağdurlarının çoğu da mağduriyetleri bittiği zaman eskiyi unuttu ve heva ve heveslerinin peşinde koşmaya başladı. Dünya hayatının tatlılığına kapılıp düşüncelerini ve idealizmini unutanlar için bugün 28 Şubat’ın çöküşünü kutlamanın bir anlamı yoktur.
28 Şubat’ların tekrar olmaması için Türkiye’deki sorunların bitmesi lazım. İnsan hakları sorunlarını bitiremediğiniz takdirde 28 Şubatlar tekrar olabilecektir. Halkı ırkçılıktan koruyamadığınız müddetçe etnik ayrımcılıkla ilgili sorunlara müdahil olmanız zorlaşmaktadır. 28 Şubat gündemdeyken Hocalı katliamı ile ilgili bir mitinge İçişleri bakanı katılıp “Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz P….siniz” pankartları eşliğinde konuşmalar yapılıyorsa bu ülkede daha çok 28 Şubatlar icra edilir. Hocalı’da acımasız bir katliam oldu bunu kimse inkar etmiyor. Ama bunu siyasi malzeme olarak kullanma basitliğine düşerseniz her türlü provokasyona hazırsınız demektir. Bir katliam kutlamasını bile faşizan ruh hallerinin küfürlü söylemlerine çevirenlere bu devlet desteği, 28 Şubat’ın bitişine neden sevinemediğimizi açıklıyor. Miliyetçisi, dindarı ile böylesi bir mitinge katılanlar faşizmden hiç şikayetçi olmasınlar. Önemli olan onların faşizan ruh hallerinin temizlenebilmesidir. Devletin yeni anayasa yapmaya soyunmadan önce, 28 Şubat gibi bir zalimliğe karşı çıkmadan önce faşizan yönelişleri yok etmesi gerekmektedir. 28 Şubat’ın bir benzeri solculara, Alevilere veya farklı bir dini etnik gruba da yapılabilir. Bu da suçtur. Ama bu kafa ile 28 Şubatlar hakikaten 1000 yıl sürebilir. Zalimliklere karşı dik durma ahlakını genelleştiremediğiniz müddetçe, bir başkasına yapılan zulmü görmezden gelmeyi normalleştirdiğiniz müddetçe sürü ve güdülme ahlakını engelleyemeyeceğinizi bilmeniz gerekir.
28 Şubat bize zaafiyetlerimiz ile imtihan edilebileceğimizi gösterdi. Ali Kalkancı, Fadime tiplemeleri ne kadar provokatif olsa da asıl dindar camia içindeki sorgulamadan itaat etme anlayışı sorgulanmalıydı. Elinde telefon muhabbet ederken sırıtarak zikre eşlik eden bir tipden ziyade bu tipin karşısıonda el pençe divan durup kendinden geçenler tehlikeliydi ve bu akletmeme hali sorgulanmalıydı. Kendinizi kullandırmaya müsaitseniz bunu ranta dönüştürmek isteyen çoktur.
Yeni 28 Şubatlar oluşmasını istemiyorsanız siyasi istismar kapılarını kapatmalısınız. Dün zayıfken üzüldüğünüz zayıflıktan daha tehlikeli olanı bugün güçlüyken olaşabilecek münafıklıktır. Önemli olan iyi niyetiniz ile adaletten sapmadan halka hizmet edebilmenizdir. Nice Firavunlar, Nemrutlar, Çevik Bir’ler geçti ve onlar adalet önderleri karşısında perişan oldular. Önemli olan kimsesizlerin kimsesi olmak ve şımarmamaktır.
Yorumlar