2007-07-29 00:00:00

 

 

Ak partinin  seçimi  kazanmasından  sonra   cumhurbaşkanlığı seçimlerinin  varlığı   gündemin  sıcak  kalmasını  sağladı. Cumhuriyetin kuruluşu  ile  ülkede  başlayan gerginliğin ana rengi tekrar  ortaya   çıkmaya  başladı.Toplumsal hayattan  hakim  ideoloji    kanalı  ile dini  renkleri  ortadan kaldırmak isteyen irade  tekrar  yenilmiştir.Osmanlı  imparatorluğundan  gelen  medeniyet  mirası  kolay   kolay  silinememiş  ve  halk zorbaca uygulamalarla kendisine  çizilen  yolu  kabul  etmediğini   beyan etmiştir.Halkın  bu net  cevabı  üzerinde  antidemokratik ve sahteliği apaçık ortada olan  söylemlerin  etkisi  tartışılmazdır. Türkiye’de ister  istemez     herkesin  yüzyüze  geleceği    sorun    tekrar belirginleşmiştir.Sırtı  yere  yapıştırılmaya çalışılan  din gerçeği  tekrar  ortaya  çıkmıştır.Yüzyılın  ilk  yarısında ortaya  çıkan ve  sonrasında  bir  çok ülkede  devrimler  ortaya  çıkartan    sol  hareket yüzyılın sonunda çöküşünü çıktığı ülkede ilan  ediyordu.Bir  dönem ülkemizde  de  Yoksulların  umudu  olan  sol  hareket  ivme yitirerek  halkın  tercihinin  belirginleştiği  seçimlerde  büyük oy kaybı  yaşamıştır.68’erde tavan  yapan sol düşünenin belirgin gerilemesi ortadadır.Sol  hareket  ile  hakim  ideoloji  arasında gündemin  zirvesini  meşgul  edecek  bir  sorun kalmadığı  ortaya çıkmıştır.Zira sol  halkın  yapısı  ile imtizaç  edemeyeceğini  sürekli  göstermektedir.Dini  afyon  olarak  gören  bir  yapılanmanın  bu  toplumda uzun süreli taban  bulamayacağı  zaten bellidir.Marjinal  söylemler yerine halkı   anlamaya,  kendini  değiştirmeye  çalışacak    sol  hareketin  temsilcileri    ileride daha da  üzüntü  duymaktan ancak  böylece  kurtulabilir.Halkın  umut  kestiği  sol  yapılanmanın  ırk  ve mezhep gerginliğinden  nemalanmaya  çalışması  ise  ortaya  çıkışındaki  ana  teoriyle çelişmektedir.

 

Şu  anda önemli  bir  sorun  olarak  ortada duran Türkiye’nin  ırk  ve  milliyet  alanındaki  sorunu  ise  halkın  muhatap  güçleri refüze  ederek  çözeceği  bir  aşamaya  gelmiştir. Bu sorun  birbirini  besleyen   karşılıklı  faşizmin  abarttığı  ayrılıklar   yüzünden  var  olabilmektedir. Gelecekteki  hali  ise   yüzlerce yıllık medeniyet  geleneği ve  islam’ın  birleştirici  çimentosu ile  son  bulmaya  daha yakındır. Kürt  milliyetçiliğinin  sözcülüğünü  üstlenmiş  olan   yapılanmaların  Stalinist  yöntemleri  terk  edemeyişi ve  sol’un iflasından sonra  hala    aynı  anlayışı  devam  ettirmek istemesi  sızlayan  bir  yarayı  çok daha fazla tahrik  edemeyecektir. Buna tepki  olarak  ortaya  çıkmış  olan  ve  hiçbirşey   yapmadan    ve fakat   sadece terörün  artmasından nemalanan  Türk milliyetçiliğinin de uzun vadede  çok  başarılı olamayacağı netleşmiştir..Irk  gerginliğinin  artması  ve  bunun  düşmanlığa dönüşmesinin  son  derece   yıkıcı  olduğunu,   yaşadığı  acılara rağmen  Türkiye halkı anlamıştır.Bu yüzden  soruna  barışçı  bir  yol  bulunmasını istemektedir.Son  seçimde  Ak partinin bölgede  tahminlerin  üstünde artan oy  oranı bunun  göstergelerinden  biridir.Belirgin  bir  şekilde  seçim üzeri  arttırılan  teröre  ve kamplaştırma eğilimlerine  rağmen  Akpartinin  güneydoğuda da  başarı  kazanması  önemlidir.Seçim  üzeri  artan  terörün her  iki  taraf  için de   var  olmanın olmazsa olmazı  olduğu  ortaya  çıkmıştır.İç  Anadolu  gibi  Türk milliyetçiliğinin oy  deposu  olarak  görünen  şehirlerde de M.H.P’nin  oy  oranının  belirgin  düşüş  göstermesi  bu  karanlık   odaklarca  tezgahlanan  çabanın  prim  yapmadığını  göstermiştir.

Halkın  net  tercihi  belirginleşmiştir.Sol   düşünce her  geçen  gün kan  kaybetmektedir.Statükocu  hakim  ideoloji dar  bir alana  sıkışıp  kalmıştır.Azdırılmaya çalışan milliyetçi  gerginliğin  ise halkın sağduyusu  ile  gerilemeye başlayacağı  ortaya çıkmıştır.Hakim ideoloji  ile onun    haritadan  silmeye  çalıştığı  din  arasındaki  zıtlaşma  net  olarak  gerçek  sorunsal olduğunu  göstermiştir.Demokratikleşmenin  artması  ise  bu  mücadelenin  meşru  sınırları  aşmayacağı  taahhüdünde  bulunmaktadır.Zira  gücü  elinde  bulunduranların muhtıra,  darbe silahlarının  çözüm  olmadığı  gibi   meşruiyet  dışı  öfke  veya   yüzeysellik  üzerine  bina  edilen dini  tepkilerin de  başarılı  olamayacağı anlaşılmıştır.

 

Halka   kendini  anlatan  hizmetiyle, farklı kesimleri kucaklaması  ile  iyi  bir  izlenim  bırakanlara  yola devam  dendiği görülmüştür. Bundan  sonra halkın  yola devam  dediklerinin   yapacağı  iş, kalkmaya aday olan  gerginlikleri  tamamen ortadan kaldırıcı  adımlar  atmaktır. Halen  cumhurbaşkanlığı  seçiminde  uzlaşma  diyerek  boyun eğmeyi  öğütleyen  güçlere  karşı    haktan  ve  halktan  başka  bir yere şirin  görünmemeye  çalışarak  yola devam  etmesidnin  halkın işareti olduğunu  unutmamalıdır.İktidarın temsilcileri  ise ileride vuku bulabilecek   gözden  düşme  ve  yenilmenin ise  kendilerindeki   yozlaşmadan  başka  bir  eğilimle  olamayacağını  bilmesi  lazımdır. Ak parti’nin çeşitli  gömlekler  çıkarsa da üzerine vurulmuş olan  damgaya,  etikete  uymaya çalışması  gerekir.Bunun  için eleştiri  geleneğinin devam etmesi  gerekir.Siyasal katılımın  5 yılda  bir ortaya  çıkmayan sürekli  devam  eden  bir  otokontrol  mekanizması olduğunu  halkın her kesimi  göstermelidir. 

Yorumlar