2009-03-07 00:00:00

SİYASİ DENGELER GÖZETİLMESİN,  ADİL BİR DÜNYA ÇABASI ÖNCELENSİN

 Uluslararası  ceza  mahkemesinde  Sudan  Devlet  başkanı  Ömer  El  Beşir  hakkında  tutuklama kararı  çıkması   stratejik siyasi  hesaplara tabi  tutulmamalıdır. Çok  vahim  katliam  iddialarının  bulunduğu  bir bölge  ile  ilgili    kararı,   siyasi  gerekçelerle,  dini  tarafgirlik  refleksiyle yorumlamadan  önce  insan hakları  kriter  alınarak  yaklaşımlarda  bulunulmalıdır.   Bilindiği  üzere önemli  miktarda  cinayet, tecavüz olaylarının  yaşandığı  Darfur  olayları  için  bölgeye  BM  gözlemcileri  dışında  bağımsız  STK  temsilcileri  halen  girememiştir. MAZLUMDER   bu anlamda vakıayı yerinde adil bir şekilde tespit ve kamuoyuna beyan için, Sudan Devleti tarafından güvenlikleri ve hiçbir hususta müdahale edilmeyeceği garanti edilecek bir heyet göndermeyi teklif etmektedir. Tarafları dinlemeden ve tüm etkilerden uzak olarak vakıayı tespit etmeden lehde veya aleyhte beyanda bulunmayı da usul olarak yanlış bulmaktadır.

El Beşir “Darfur'daki sivil nüfusun önemli bir bölümüne karşı bilerek saldırı düzenlemek, cinayet, yok etmek, tecavüz, çok sayıda sivili zorla yerinden etmek ve mallarına el koymak’la suçlanıyor. Ulusal  mahkemelerin  yapamadığını  yapabilme  anlamında  UCM’nin  çalışmalarını  önemli  buluyor  ve  Türkiye’nin de  UCM’ye  taraf  olması  gerektiğini  düşünüyoruz. Bilindiği  üzere  aralarında  A.B.D,  İsrail ve  Türkiye’nin de bulunduğu  bazı  ülkeler  halen  UCM’ye  taraf  değildir. UCM’nin  halen görevde olan bir devlet başkanı hakkında  aldığı  ilk  tutuklama  kararı  olması  nedeniyle  yoğun bir şekilde tartışılan kararın  ekonomik,  siyasi kaygılardan  uzak  insan  hakları  ve  hukuka göre  değerlendirilmesi  gerektiğini  düşünüyoruz.

 Bilindiği  üzere  UCM  taraf  olmayan  ülkeler  hakkında  bir işlemde  bulunamamaktadır. Ancak  taraf  olmayan  ülkelerin  BM Güvenlik  konseyinde  yargılanması yönündeki   kararına    UCM  uyarak  taraf  olmayan  devletlerin  yetkilileri  hakkında  soruşturma  başlatabilmektedir. Sorun  BM  Güvenlik  konseyinin  veto  yetkisini  kalıcı  üyelere  tahsis  etmesindedir.  Konseyin daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dır. Bu ülkelerin İnsan hakları karneleri  ve dünya içerisinde çıkarılan karışıklık, darbe ve iç savaşlardaki konumları ile en yüksek silah satıcıları oldukları dikkate alındığında, adaletsizliğin konseyi olduğu açıktır. Daha çok bu devletlerin kaynaklarından alınan haberlerin bazılarının tartışmalı olduğu hatırlanmalıdır.  Veto yetkisinin kaldırılması, Adil bir  dünya için zorunludur.

  1.   hükümeti yetkililerinin    BM  Güvenlik konseyinin  geçici  üyesi  olması  dolayısı  ile tutuklama  kararını  1  yıl  erteleme  yönündeki  lobi  çalışmalarına  destek  olduğu  yönündeki  basına  yansıyan  beyanları  kaygı  ile  karşılıyoruz. Türkiye’nin  UCM ‘ye taraf  olma  yününde  karar alması  gerekirken  reel  politiğe  sığınarak  siyasi  hesapları  öne  çıkarmasını  yanlış  buluyor  ve  bu yönelişin  derhal adaleti  eksen  alan  bir  şekle  çevrilmesi  gerektiğini  ifade  ediyoruz.

 MAZLUMDER  adaletin  sağlanması  yünündeki hukuki  tüm  çabaları  değerli  bulduğunu  beyan  eder. Adaletin  tam  olarak  sağlanmasının  önündeki  engellerin  kaldırılması  gerektiğini  ifade  eder. BM  Güvenlik  konseyindeki  adil  olmayan  veto  yetkisi  nedeniyle  başta  Afganistan, Irak,  Filistin  olmak  üzere  birçok  ülkede  yaşanan  katliamların  sorumlusu  olan  devletlerin  UCM’de  yargılanmasının  önünü kesici  mekanizmayı şiddetle  protesto  etmektedir. Sudan  devlet  görevlilerinin  bağımsız,  sivil insan  hakları  örgütlerine  Sudan’da  tarafların  her  kesimi  ile  etki  altında  kalmadan  görüşmeler  yaparak  oluşturulacak  rapor  çalışmalarına  izin  ve  destek  vermesini, savaş suçlusu sayılan kişilerin yakalandığını ve cezalandırılmasına yönelik adil ve tarafsız  iç hukuk yollarının bulunduğunu tüm dünya kamuoyu ile paylaşmasını ve gözlemcilere açması gerektiğini ifade eder..

Ömer Faruk GERGERLİOĞLU

MAZLUMDER Genel Başkanı

 

Yorumlar