26 Mayıs 2023

Gündeme getirilmesi gereken olaylara çözüm bulmak zorundayız ve bir milletvekili olarak biz yapay gündemlere takılmadan canla başla insan hakları ihlallerinin giderilmesi için yoğun bir gayret sarf ediyoruz!

Aksaray T Tipi Cezaevi’nde kalanlar bize başvurmuşlar. Cezaevinde su sıkıntısı yaşanıyor, kışın sıcak su verilmiyor, buna bir çözüm bekliyorlar, birçok yere başvurmuşlar bir çözüm bulamıyorlar. Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 4 aydır su sıkıntısı yaşanması hakkında bir açıklama yapın! Böyle iş olmaz! İnsanlar hasta olacak, su hayattır ve içmeye su bulamıyorlar.

Devlet tarafından alım yapılmaması çok büyük bir sıkıntı. Bir öğretmenimiz başvurmuş. “Eşim Felsefe öğretmeni bense sağlık yönetimi mezunuyum ne yazık ki 2 bölümden de devlet tarafından alım olmuyor bu konuyu Meclis’te dile getirir misiniz?” diyorlar biz de dile getiriyoruz. İnsanları öğretmen yapıyorsunuz, sağlık yönetimi mezunu yapıyorsunuz ve işsiz bırakıyorsunuz. İş alanları açmayı beceremeyen bir yönetim ile karşı karşıyayız. İnsanlarımız büyük emekler ile okullar kazanıyor, okulları bitince de işsiz kalıyorlar!

Ankara Sincan 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan Sezgin Zengin açlık grevindeymiş. Neden? Ağırlaştırılmış müebbetlere tahsis edilen koğuşta kalıyor! Bu koğuşta kalmaması gerektiği halde müebbet hapis cezası olanlar böyle bir koğuşta kalmıyorlar ama usulsüz bir şekilde böyle bir koğuşta kalıyorlar! Adalet Bakanlığı’na bunu da hatırlatıyoruz! Cezaevleri böyle isteyenin istediğini yaptığı yerler mi olacak? Buna bir açıklama yapın ve bu konuyu değiştirin lütfen! Tek kişilik odada tutulmakta ve açlık grevi yapmakta! Önemli bir konu! Hala kurumlar ilgisiz kalıyor Sezgin Zengin açlık grevi ile ilgili bakanlığın bir açıklama yapması lazım. Açlık grevi bitirilmeli ve bu haksız uygulama da bitirilmeli!

Zafer Dalbaş Kartal H Tipi Kapalı Cezaevi’ne kalmakta ve eşi bize başvurmuş. Öncesinde bir olaya karışmış, kendisi evlenmeden önce olaya karışmış ve evlendikten sonra 2022 Ağustos ayında Yargıtay cezayı onamış. 9 aydır Kartal H Tipi Kapalı Cezaevi’nde yatıyor, yargılandığı dosyada tek bir ölü yok, yaralama yok deniliyor, Anayasa Mahkemesi’ndeymiş dosya. Anayasa Mahkemesi dosya numarası 83999. “9 aydır cevabı gelmedi perişan durumdayız, çocuğuma babasının cezaevinde olduğunu söyleyemiyorum, çalışıyor diyorum ve Anayasa Mahkemesi’nin harekete geçmesini istiyorum.” Anayasa Mahkemesi bu başvuruları hızlandırmalı, cevaplama konusunda!

 Şırnak Cizre ilçesinde bir polis memuru tarafından cinsel saldırıya uğradığını söyleyen S.S. isimli vatandaş bize başvuru yaptı ve 2 gün polis memuru tarafından evde alıkonulduğunu söylüyor. Cizre Devlet Hastanesi’nde muayenesi yapılmamış, Av. Eren Keskin’e ulaşmış, İstanbul Çapa Hastanesi’ne sevk edilmiş, orada muayenesi yapılmış ve cinsel saldırıya uğradığı tespit edilmiş ve Cizre Murat Akancay Polis Merkezi’nde orada da ifadesi esnasında polisler tarafından sözlü olarak baskıya maruz kalmış. Kamu hukuku Çapa Tıp Fakültesi’nden verilen raporun üstünü örtüyor.” diyor ciddi bir iddiası var ve “polis memuru halen görevini yapmakta.” diyor. Bir güvenlik görevlisi hakkında ciddi bir iddia var ve bu polis memuru görevini devam ettiriyor. Gazete haberleri ile de haberlere yansımış bir olay ve dosyaya takipsizlik kararı verilmiş. Acaba yargı bir kamu görevlisini koruyor mu? Konu Anayasa Mahkemesi’nde şu anda. İki idari soruşturma sonuçlanmış, ikisi ise devam ediyor ve Enes Aydemir S.S.’ye tecavüz etmediğini söylemiş, iftira ettiğini söylemiş. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’ne müzekkere yazılarak S.S. hakkında düzenlenmiş raporun mahkemeye iletilmesi istenmesinden sonra duruşma 20 Eylül’e ertelenmiş. Burada yargı bu konuya bakar ama kamu görevlisini koruma gibi bir iddia söyleniyor, bu çok ciddi, mesai arkadaşları tarafından kamu görevlisinin korunduğu yönünde bir iddia var, bunların aydınlığa kavuşması gerekiyor.

Bir vatandaş başvurmuş. “Asrın felaketinde Adıyaman’daydım, başka bir ildeki memurluğuma gidemedim, çok büyük sıkıntılar vardı onlarla uğraştık, insanlar ölmüştü, enkazlar vardı, evim ağır hasarlıydı, kurum ve kuruluşların geçici görevlendirilmelerine başvurduk ancak bu da kabul edilmedi.” diyor. Daha sonra Yeşil Sol Parti’den aday adayı olmuş bunun sonucunda da “soruşturma açılmış. “Biz ödül alacağımız yerde ceza aldık bu nasıl bir iştir?” diye itiraz ediyor. Deprem nedeniyle görevine gelemeyen ve soruşturma açılan memurların soruşturmalarının koşulsuz şartsız kaldırılmasını ve bunu kamuoyuna duyurmanız yönünde talebim var.” diyor deprem bölgesindeki insanlarımıza bir pozitif ayrımcılık uygulanmalı büyük zorluklar yaşarken “Niye işine gelmedin?” denilmesi çok doğru değil!

Edirne L Tipi Kapalı Cezaevi’nden şikayetler var! Yeni yapılmış bir cezaevi ve çok eksiklikleri olduğu söyleniyor. Bir kadın mahpus Rumeysa Som’a dilekçe yazmak için kağıt bile verilmemiş, yakınlarının getirdiği eşyalar sistem olmadığı söylenerek içeri alınmamış ve Sakarya Ferizli Cezaevi’ne nakil isteği de kabul edilmemiş. Düşünün 1 aydır üzerindeki kıyafet ile idare etmeye çalışıyormuş, dışarıdan verilen kıyafetlerin içeri alınmadığı yönünde önemli bir iddiası var. Kantin ile ilgili önemli sıkıntılar olduğu söyleniyor. Günde 2 kere su veriliyormuş, inşaat pisliklerini temizleye bile su ve malzeme bile verilmemiş! Umarım bu sıkıntılar giderilmiştir biz de bu konuyu takip ediyoruz ve cezaevi müdürlüğü ile de görüştüm ve kendisi sıkıntıların giderilmesi noktasında adımlar atıldığını söylüyor ama acaba gerçekten giderildi mi bu konuda da bir açıklama yapılması lazım! Oldukça sıkıntıda bir aile. Baba da cezaevinde anne de cezaevinde 2 çocuk akrabalarının yanında ve bir de bunun üstüne bu tür sıkıntılar yaşanıyor. Eşyalarının kendisine verilmemesi oldukça önemli bir sıkıntı ve su da maalesef günde 2 kez veriliyormuş.

Devlet hastanelerinde mr ve tomografi taşeron firmalarda, bu da burada çalışan tekniker arkadaşlarımızı çok mağdur ediyor çünkü bu firmalarda çalışıyorlar bu sefer devlet kadro açmıyor, o firma bu teknikerleri sömürüyor ve iş bitince oradan ayrılıyorlar, kadroları yok. Devlet hastanelerindeki bu özelleştirmeye biz karşıyız. Taşeronlaştırmaya karşıyız, bunu da söylüyoruz defalarca söylüyoruz. Devlet Hastanelerinde özelleştirmeye hayır diyoruz. Radyoloji teknikeri arkadaşlarımızın mağduriyetini de gündem ediyoruz ve bununla ilgili şu ana kadar da tüm bahsettiğim hususlarla ilgili bakanlıklara soru önergeleri, İnsan Hakları Komisyonu’na dilekçeler ve sosyal medyadan da paylaşımlar yapıyoruz.

Fatih Kılıç KHK ile memurluktan atılmış ve HAGB verilmiş, bir ceza almamış. Şimdi de İş Sağlığı ve Güvenliği Sertifikasını kazanmış ama Çalışma Bakanlığı sertifikaya 2021 yılında onay vermemiş. Düşünün 2 yıldır kazandığı sınavın belgesini alamamış, büyük bir mağduriyet yaşıyor! Bu olacak iş değil, bunun gibi binlerce başvuru geldi, bakanlığa tekrar sesleniyorum bu rezaletler ile bu skandallarla bu bakanlığı yürüttünüz Sn. Bakan, büyük veballer aldınız, büyük ahlar aldınız, büyük beddualar aldınız bunu bilin! Bakın sınavı kazandığı halde hakkında kesinleşmiş bir ceza olmadığı halde siz bir insana geçimini sağlayacak bir belgeyi vermiyorsunuz! Bu anayasayı hukuku çiğnemek demektir ve yarın öbür gün bunların hukuk önünde hesabını verirsiniz! Hepsini kayda ve takibe alıyoruz ve bu yapılanlardan tüm yetkililer hesap verecektir.

Bursa Yenişehir Kadın Cezaevi’nde birtakım ayrımcılıklar yapılıyormuş. Bazı mahpus gruplarına başka mahpuslara verilen haklar verilmiyormuş. Diyor ki: “Fetö’den yatanlara telefon hakkı 10 dakika verildi o da yapılan baskı sonucunda ancak verildi. Adli suçlulara 30 dakika verildi, Fetö’den yatanlara 10 dakika.” Bu siyasi mahpuslara yönelik telefon ile ilgili ayrımcılık maalesef devam ediyor. Siyasi mahpuslar ancak 10 dakika alabiliyor adli mahpuslar 30 dakika alıyor ve üstüne de bir 30 dakika yakınları gelmemişse bir hak daha alabiliyorlar! Büyük bir adaletsizlik ve dengesizlik var.

Bugün gündeme getireceğimiz hak ihlalleri bunlar. Hak ihlallerinin olmadığı günlerde buluşmak üzere hepinize hayırlı günler diliyorum.

Yorumlar