4 Ekim 2022

Bold Medya

Seydişehir 1Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi İdare Gözlem Kurulu, 15 yıllık cezasını tamamlayan gırtlak kanseri Nesip Yapıcı’yı serbest bırakmadı. Oğlu Cafer Yapıcı, “Hukuksuz bir şekilde 12,5 yıldır cezaevinde tutulan babamın sadece özgürlüğü değil, sağlığı da elinden alındı. Tedavisi engellendi. 15.09.2022 tarihinde cezası bitmiştir. Bu tarihte tahliye edilmesi gerekirken İdare Gözlem Kurulu’nun kararı ile tahliyesi 3 ay ertelenmiştir” dedi.

Üzerine yeşil örtü örtülmüş, sedye üzerinde yatan hasta tutuklu Nesip Yapıcı’nın bu fotoğrafı, Mart 2020’de Mersin Üniversitesi Hastanesi’nde geçirdiği gırtlak kanseri ameliyatından sonra çekildi. Birçok hasta tutuklu gibi o da ameliyattan hemen sonra tekrar hapse gönderildi.

Kürt soruşturmaları kapsamında 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Yapıcı, 2010’dan beri hapiste. 15 Eylül 2022’de cezasının hepsini tamamladı. Tahliye olmayı beklerken bu kez Seydişehir 1Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi İdare Gözlem Kurulu tarafından tekrar cezalandırıldı.

15 Temmuz’dan sonra mahkemeler gibi insanları tekrar yargılamaya başlayan ve cezalandıran bu kurullar, birçok insanı tahliye hakkı kazandığı halde bırakmıyor. Kanser hastası Nesip Yapıcı’nın da tahliyesini üç ay daha ertelediler. “Devletin dini adalettir” diye her fırsatta sosyal medyada paylaşım yapan başta Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere iktidar partisinin bakanları ve milletvekilleri bu adaletsizlikleri görmezden gelmeye devam ediyor.

Seslerinin duyurulması için insanları derneklerine, milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na, gazetecilere ve hak savunucularına bir mektup yazan Nesip Yapıcı’nın oğlu Cafer Yapıcı, “Hukuksuz bir şekilde 12,5 yıldır cezaevinde tutulan babamın sadece özgürlüğü değil, sağlığı da elinden alındı. Tedavisi engellendi. 15.09.2022 tarihinde cezası bitmiştir. Bu tarihte tahliye edilmesi gerekirken İdare Gözlem Kurulu’nun kararı ile tahliyesi 3 ay ertelenmiştir. Babam ağır hastalıkları için tedavi olmalıdır. Bu mağduriyet ve hukuksuzluğun ortadan kalması, tahliye tarihi gelmesine rağmen tahliyesinin keyfi 3 ay ertelenmesi kararını gündeme getirmenizi ve bürokraside bu mağduriyetin ortadan kalkmasını, babamın tahliyesinin 3 ay ertelenmesi kararının geri alması için girişimlerde bulunmanızı talep ediyorum.” dedi.

Gergerlioğlu, Yapıcı’nın cezasının “uyduruk” gerekçelerle uzatıldığını ifade etti.

KEYFİ VE HUKUK DIŞI BİR KARAR

Cafer Yapıcı’nın mektubu şöyle:

“Babam Nesip Yapıcı, 2010 mart ayında örgüt üyeliği şüphesi ile gözaltına alındı. Telefon dinlemesi, ihbar ve tanık ifadesi gerekçe edilerek tutuklandı. 1 yıllık yargılama tiyatrosu ile örgüt üyeliğinden 7.5 yıl ceza verildi. İtiraz için Yargıtay’a gönderdiğimiz bu ceza, Yargıtay tarafından az görülerek babamın aleyhine bozuldu. Birkaç aylık yeniden yargılama ile babamın bu cezası 7.5 yıl daha arttırıldı. Nihayetinde 15 yıl ceza verilmiş oldu. Yargıtay bu cezayı 2014 tarihinde onadı ve hüküm kesinleşti. Babam Nesip Yapıcı 03.03.2010 tarihinden beri yukarıda özetle aktardığım nedenden kaynaklı mahpustur. Aldığı cezadan koşullu salıverme tarihi 11 senedir. Buna göre 2021 baharında bırakılması gerekiyordu. Ama bu davada tutuklu yargılanırken 2010/2014 tarihleri arasında eski bir dava dosyasından 3 yıl cezası kesinleşti. Bunun yatarı olan 1,5 yılını hükümlü statüsünde geçirmek zorunda kaldı. Normal koşullarda bu cezanın kapalı cezaevinde yatarı yoktur. Denetimli serbestlik uygulanmaktadır. Cezaevinde olduğu için böyle bir uygulamaya tabi tutuldu. Buradan doğan ikinci mağduriyet de babamın cezası 1,5 sene daha uzamış oldu. Yani babam 2021’de bırakılması gerekirken tahliye tarihi 15 Eylül 2022 olarak düzenledi.

TEDAVİ SÜRECİ İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ

15.09.2022 tarihinde babamın tahliyesini beklerken, Seydişehir 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi İdare Gözlem Kurulu’nun kararıyla babamın tahliyesinin 3 ay ertelenmesi kararı verildi. Bu keyfi ve hukuk dışı kararla ağır hasta olan babamın cezası bitmesine karşın tahliyesi 3 ay ertelenmiştir. Babam 55 yaşındadır. 12.5 senedir cezaevinde yatmaktadır. Cezaevine hiçbir sağlık sorunu olmadan giren babamda, başta gırtlak kanseri, kalp rahatsızlığı olmak üzere birçok ağır sağlık sorunları oluştu. Tedavisi engellendi. Tedavi süreçleri adeta işkence süreçlerine çevrildi. Mersin Üniversite Hastanesi’nde gırtlak kanseri ameliyatı oldu. Bu ameliyatın ertesi günü hastanenin tutuklu odasında ameliyatlı halinde askerlerin saldırısına uğradı. Bu şekilde yanlışlıkla götürüldüğü (bu dönemde Tarsus 1 Nolu T Tipi kapalı cezaevinde kalıyordu) Mersin E Tipi Kapalı Cezaevinde 2 gün boyunca buradaki gardiyanların fiziki işkencesine maruz kaldı.

HEM ÖZGÜRLÜĞÜ HEM SAĞLIĞI ELİNDEN ALINDI

Hukuksuz bir şekilde 12,5 yıldır cezaevinde tutulan babamın sadece özgürlüğü değil, sağlığı da elinden alındı. Tedavisi engellendi. 15.09.2022 tarihinde cezası bitmiştir. Bu tarihte tahliye edilmesi gerekirken İdare Gözlem Kurulu’nun kararı ile tahliyesi 3 ay ertelenmiştir. Babam ağır hastalıkları için tedavi olmalıdır. Bu mağduriyet ve hukuksuzluğun ortadan kalması, tahliye tarihi gelmesine rağmen tahliyesinin keyfi 3 ay ertelenmesi kararını gündeme getirmenizi ve bürokraside bu mağduriyetin ortadan kalkmasını, babamın tahliyesinin 3 ay ertelenmesi kararının geri alması için girişimlerde bulunmanızı talep ediyorum.”

Yorumlar