13 Şubat 2022

Ses KocaeliTuğrul Kırankaya

Ülkemiz genelinde teğet geçti, geçiyor, az kaldı denen her durumu öteledikleri için artık yapılan zamlar karşısında hiçbirimiz mücadele edemez duruma geldik.

Sadece bizler değil hükümet yetkilileri de mücadele edemez durumdalar.

Pazar, market el yakıyor.

Giyim, kuşam çocuklarımızın ihtiyaçları dışında alamaz haldeyiz.

Akşam dışarı çıkmak, bir yerlere gitmek artık hayal oldu.

Otoban ücretleri ve yakıt fiyatları inanılmaz derecede yükseldi ve yükselmeye devam ediyor.

Kafasını kuma gömenler bunların farkında bile değil gibi hareket ediyorlar.

Basında algı başka, gerçek durum bambaşka.

Bunların üzerine getirilen elektrik ve doğalgaz zamları artık her kesim tarafından isyan etme seviyelerine geldi.

Biraz kendilerine dokundu mu işler, insanlar ne hallere geliyorlar.

Bunu en güzel örneğini şu günlerde yaşıyoruz.

Sosyal medyada fatura paylaşan paylaşana.

Hükümeti her fırsatta yerlere göklere koyamayanlarda bu haldeler.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben zamlar geri alınana kadar faturalarımı ödemeyeceğim” çıkışı önce memnuniyetle karışlandı.

Ama iyi düşünüldüğü zaman bunun da bizlere zarar getireceğini görebilmek uzun sürmedi.

Açma kapama ücreti, faizi ve elektriksiz kalmak bize çok zarar verecektir.

Kemal bey politikasında yine yanlış bir yol izliyor gibi geldi bana.

Bu laflar artık kimse için bir fayda sağlamıyor.

Hükümetin ekmeğine yağ sürmeye devam ediyorsunuz.

Bu zihniyetle de devam edeceksiniz.

Muhalefet “Bu iş böyle gitmez” demediği sürece hepimiz ezilmeye mahkûmuz.

“Bu zamlar geri alınmazsa biz meclisten çekilme kararı alıyoruz, istifa edeceğiz” deyin bakalım, neler olacak.

Ya da istifa edin görelim neler oluyor.

Ama muhalefette böyle bir çaba yok.

Hepsinin maaşları iyi seviyede.

Bir elleri yağda, bir elleri balda.

Ne gerek var ki vatandaşı düşünmeye, “Seçim zamanı öyle yapar böyle yapar yine bizler seçiliriz” diye düşünüyorlarsa çok yanlış düşünüyorlar. Bunu söylemeliyim.

Artık muhalefetin de işi çok zor.

Ben kendi adıma bunu söyleyebilirim.

Bu aynı kişilerin aday gösterilmesi halinde benden muhalefete oy yok.

İlimizde tek bir tane muhalif milletvekili var, Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu.

Partisinin izlediği politikaları benimsemesem de, bugüne kadar oy vermemiş olsam da bu gerçekleri değiştiremez.

İktidara oy vermeyeceğim,

Muhalefete oy vermeyeceğim,

Peki, ben ne mi yapacağım?

Seçim zamanı gelsin bunları da yazacağım ve sizlerle paylaşacağım.

Kimsenin endişesi olmasın.

Elektrik faturamı ne mi yapacağım?

Param olduğu ilk fırsatta yatıracağım.

Bizim ülkemizde fatura bir kere size kesilmişse, bunu kimse düzeltemez.

Boş vaatlere kanmayın.

Yatırın faturanızı.

Bir de faiz ve kesme paralarıyla uğraşmayın.

Sandık önümüze geldiğinde de bunun gerçekten hesabını soralım.

Hem hükümetten,

Hem muhalefetten.

Başka yapabileceğimiz bir şey yok bizlerin.

Kime oy verdiğimize iyi bakalım.

Bu zamanda vekillik yapanlara selam dahi vermeyelim.

Böyle düşünüyorum.

Karar yine de sizlerin.

Benden söylemesi..!

Büyükşehir hatadan döndü

Yürüyüş Yolu projesinde yapılan hataları uzun zamandır yazıyorum. Sizlere ve yetkililere anlatmaya çalışıyorum.

Belde AŞ’nin işlettiği otoparkın yolu düşünülmemiş, planlarda yer almamıştı. Israrlı haberlerimiz üzerine çözüm üretilmesi, en azından çözüm arayışları olması güzeldi.

İşçilerin gelişi güzel çalışmalarını yazdık, bir düzene sokmaya çalıştılar.

Yavaş gidiyor, hiç ilerlemiyor diye yazdık. Son bir kaç gündür yüzlerce çalışan görüyorum.

Hepsinin bizim haberlerimizden sonra denk gelmesi mümkün değil ama diyelim ki öyle olsun.

Ulugazi önündeki ucube park için yazdıklarımız sonrası parkın bir kısmı komple söküldü. Gerçekten Yürüyüş Yolu’nun önünde, Ulugazi ilköğretim okulunun giriş kapısında bu parkın ne işi var diye defalarca yazdık ve anlattık.

Yazılarımız üzerine Büyükşehir Belediyesi’nin harekete geçmesi ve parkta bulunan oyun takımlarının tamamının sökülmesini, gerçekten hatanın düzeltilmesi anlamında bir adım olarak kabul edebiliriz.

Hatasını kabul etmek ve düzeltmeye çalışmak bence takdirde görmelidir.

Büyükşehir Belediyesi’ni bu davranışından dolayı teşekkür ediyorum.

Projelerinde daha temkinli ve faydalı çalışmalarını tavsiye ediyorum.

————————————————————

Pazar Fıkrası

15 sınıf arkadaşı 50 yıl aradan sonra bir öğle yemeğinde, kentin en lüks otelinde buluşmuşlar.

VİP salonda yenilen harika yemekler ve içilen şaraplar sonrasında, iş hesap ödemeye gelince müthiş bir “Hesabı ben ödeyeceğim savaşı” başlamış.

Otel müdürü bu sahneyi görünce, 50 yıl sonra bile, gelen bu yüksek hesaba rağmen, insanların aralarında sönmeyen arkadaşlık duyguları olması onu da çok duygulandırmış.

Gruptakilerden biri “Minik bir yarış düzenleyelim o zaman” demiş, “Otelin etrafında bir tur atalım, resepsiyona kim önce gelirse hesap onun.. Tamam mı?.. Anlaştık mı?..”

Müdür artık iyice hassaslaşmış, “O zaman ‘Başla’ düdüğünü ben çalacağım” demiş gözleri nemlenerek, “Kim önce gelirse hesabı o ödeyecek..”

Bu gün 3. Gün, bizim müdür elinde düdük hala otelin önünde beklemekte…

Yorumlar