27 Ocak 2021
ÖMER
FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Değerli arkadaşlar, işte acziyeti görüyorsunuz.
(HDP sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Ne acziyeti ya!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Benim gündeme
getirdiğim tüm vakalar bilgilidir, belgelidir, raporludur.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Yalan, iftira atıyorsun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Hepsini ayrıntılı
bir şekilde sizlere sunabilirim. İstediğiniz kadar bunları yok saymaya çalışın,
yalanlamaya çalışın.
ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Elâzığ) – Ne alakası var.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – ÖMER FARUK
GERGERLİOĞLU (Devamla) – Ya, utanın ya…
BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu, sataşmaya mahal bırakmadan
konuşmanızı tamamlayın lütfen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Dikkate almayın.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Mehmet
Aslan… Bakın, Gökhan Güneş daha dün kaçırıldığı yerden çıktı. Korkunç
işkencelere uğramış, perişan bir hâlde.
EROL KAVUNCU (Çorum) – Hepsi yalan.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bu insan korkmadan,
çekinmeden, uğradığı işkenceleri anlattı. Bakın, size başka bir örnek vereyim,
hepsi bende bilgi, belgeli. Sayın Muş, zor durumda kalacaksın beni iyi dinle.
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Seni dinlemiyorum, git
Diyarbakır Annelerine sahip çık, ondan sonra gel.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – “Zabit
Kişi” isimli bir şahıs yüz sekiz gün boyunca kaçırılmıştı.
MEHMET MUŞ (İstanbul) – Git Diyarbakır annelerine sahip
çık ondan sonra gel. Seni dinlemiyoruz, seni dinlemiyoruz.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Korkunç işkencelere
uğradı. Bana cezaevinden yazdığı mektupta diyor ki: “Yetmiş beşinci günde
ancak yıkanmama izin verdiler. Yüz sekiz sonunda 30 kilo zayıflamıştım, perişan
hâldeydim.”
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Kandil’de altı ayda bir
yıkanıyorlar.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Ve sonrasında
savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Kandilde senede bir
yıkanıyorlar.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Ne oluyor biliyor
musunuz? Bu kadar önemli suç duyurusuna bu kişiyi dinlemiyor bile. Ardından ben
bu kişinin şikâyetlerini Meclis Başkanlığına araştırma önergesi olarak
götürdüm. “İşkencede makatıma cop soktular.” diyen bu adamın
dediklerini Meclis Başkanlığı “Kaba ve yaralayıcı ifadeler var.” diyerek
reddetti. Utanıyorum, böyle bir şey olamaz. Bu memleketin Meclisinin Başkanlığı
işkenceyi nasıl araştırmaz? İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu işkenceyi,
kaçırılmaları, çıplak aramaları nasıl araştırmaz? Van’daki işkenceleri gördük,
helikopterden atmaları gördük bunlar nasıl araştırılmaz arkadaşlar? Utanın ya,
Allah aşkına. Yazıklar olsun bütün bu itirazlarınız için sizlere de.
Yorumlar