27 Eylül 2022

Herkese merhaba Yeni bir ÖFG TV programı ile karşınızdayız. Her hafta salı günü saat 21.00’da haftanın önemli insan hakları konuları ve konukları ile yaptığımız programımıza yine başlıyoruz.

Değerli izleyenler bugün programımızı çok önemli bir rapor ve raporun yazarına ayırdık Konumuz OHAL ve konuğumuz da OHAL’in 4. 5. 6. yılı raporunu yazan KHK’lı akademisyen Dr. Bayram Erzurumluoğlu hocamız kendisi yanımızda beraber program yapacağız. OHAL’in KHK’lar ile verdiği zararlar anlatmakla bitmez çok uzun çok detaylı zararları oldu. Ben hiç lafı uzatmıyorum hemen konuya geçiyoruz ve raporumuzla ilgili sunuma Bayram Erzurumluoğlu hocamız başlıyor. Gündüz yoğun bir şekilde mecliste programı beraber yaptık 5 saatlik bir KHK’lılarla ve duyarlı insanlarla yaptığımız bir toplantı ve ardından yine ilk başta yaptığımız bir basın toplantısı ve akabinde ÖFG TV’de sizlerle raporun diğer detayları konuşacağız. Söz sizde raporumuzla ilgili bilgiler son derece çarpıcı Buyurun Hocam sizi dinliyoruz.

Bayram Erzurumluoğlu:Malumunuz olduğu üzere OHAL 6 yıldır devam etmekte. Hani sanki böyle 4 yıl önce bitmiş gibi gösterilse de gerçekten hala devam etmekte bu gidişle de mevcut siyasi iktidar ülkenin başında olduğu müddetçe devam edeceğini düşünüyoruz fakat ülke ve uluslararası kaynaklardan elde edilen veriler göstermekteydi ki artık OHAL hukuksuzluklarını ülke taşıyamaz hale gelmişti. Bu yılki raporumuzda yani 4. 5. ve 6 yılında OHAL’in Toplumsal Maliyetleri Raporumuzda bu temayı ön plana çıkartacak bir yöntem belirledik. OHAL’in bütün ülkeye olan maliyetlerini ön plana çıkartan KHK’lıların mağduriyetlerini ona göre nispeten birazcık daha nispeten analiz ettik ama böyle bir yöntem belirledik bunun nedeni şu; biliyorsunuz bizim gibi ülkelerde “Devlet hata yapmaz. Sen bir şey yapmışsındır ki devlet seni hesaba çekmiştir. Aman yardım etmeyim mağdurlara sonra beni de mağdur ederler.” kültürü olduğu için aslında bu rapor o kültüre “Banane. Nasıl olsa bu ateş başkasını yakıyor.” kültürüne cevap raporu. Türkiye’nin nüfusu 85 milyon civarında biz 1 milyonu ayırdık ve 84 milyon mağdur dedik. Çünkü iktidarın malum nimetlerinden beslenen eminim 300-500 ve ya 1 milyon kişiyi ayırdık 84 milyon rakamının kullanmamızın gereksinimi 84 milyona şunu dedik; sessiz kaldığınız o hukuksuzluklar var ya, o dışladığınız bu ülkenin en bilgili en başarılı, en iyi eğitimli insanları var ya o sessizliğiniz, o en bilgili, en başarılı insanlara yapılan hukuksuzluklara duyarsızlığınız artık sizi de vurdu! Nasıl vurdu? Uluslararası veriler gösterdi ki OHAL sonrası artık Türkiye % 50 fakirleşti, yoksullaştı. Millet pahalılığı, enflasyonu iliklerine kadar hissediyor. Neden hissediyorlar ben söyleyeyim; bunun en önemli sebeplerinden birisi sadece enflasyonun varlığı değil ülke yoksullaştırıldı. Artık daha az kazanıyor insanlar. Dolar bazında baktığımız zaman insanlar daha az kazandıkları için yoksulluğu çok daha fiyat ağırlıklarını çok daha derinde hissediyorlar. Bizde raporumuzda zaten bu tür konuları önce önceleyerek daha fazla sessiz kalırsak “Bak artık %50 değil %75 fakirleşeceksin.” şu an TÜİK resmi rakamlarına göre ne kadar inandırıcıdır değildir ben yine şüpheyi kenara bırakıyorum çünkü enflasyon rakamları ne kadar realistse bir memleketin çünkü TÜİK 70-80 açıkladı, ENA Grubun verileri diyordu ki  enflasyon % 180 ki realite de onu gösteriyor. Zaten çarşı pazar onu gösteriyor. Şimdi işsizlik verileri her ne %10 diyorsa ben TÜİK’in enflasyon rakamlarına ne kadar inanıyorsam buna da o kadar inanıyorum ama buna rağmen şunu demek istiyoruz insanlara; %10 işsizlik görünüyor. Bu %10 işsizlikte orada kalmayacak % 15’e çıkacak %20’ye çıkacak. Bu yoksulluk burada kalmayacak. Ülkenin zenginlikleri, kaynakları daha fazla yağmalanacak senin payına daha az düşecek o yüzden artık sessizliği bırak, hakkın, hukukun, adaletin, ehliyetin ve liyakatın bu ülkeye geri dönmesi için bir şeyler yap. Yapmazsan kaba tabirle sen bilirsin çünkü bu gidiş

ülkeyi o kadar kötü hale getirecek ki bugün daha fazla sessiz kalanlar. Barış Aakademisyenleri’nin bu meşhur sloganı da söyleyelim “Bu suça daha fazla ortak olanlar yarın çocuklarının, torunlarının gözlerinin içine bakamayacaklar.” çünkü ülke ciddi bir enkaz içerisinde. Daha fazla bir adım,  mesafe kalmış o bir adım mesafeye geçildiği andan itibaren çok ciddi bir yıkım içerisinde olacak. “Felaket tellalığı mı yapıyorsun?” diyenler olabilir, biz felaket tellaklığı yapmıyoruz. Biz bu bahsettiğimiz ileride yaklaşık 25 tane uluslararası veya ulusal kuruluşların verilerinden alarak yayınladığımız için çok rahatlıkla o ilk kısmı aldığımız için 25 tane farklı uluslararası kuruluş eğer diyorsa ki; Türkiye artık kaba tabirle Venezuella olmaya, Kolombiya olmaya çok yaklaştı diyorsa 25 kuruluşun 25’i de birden yalan söyleyemez. O halde akıl ve bilim der ki felaket gelmeden önce tedbir almak lazım. Biz de bir bilim adamı duyarlılığı veya insan hakları savunucusu duyarlılığıyla vatandaşlarımızı uyaralım dedik çünkü ben şimdi okumaya başlıyorum veri kaynaklarımızı. Bir defa OECD, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü. Dünyadaki muhtemelen en zengin, yakını ilk 40 ülkeden oluşuyor ve bunlar dünya ekonomisinin %70’ini temsil ediyor. Bu ülkelerin örgütünün veri tabanlarını kullandık. Dünya Bankası’nın veri tabanlarını kullandık. Uluslararası Para Fonu’nun veri tabanlarını kullandık. Avrupa İstatistik Ofisi’nin veri tabanlarını kullandık. Birleşmiş Milletler’in veri tabanlarını kullandık. Kendi TÜİK’imizin veri tabanlarını da kullandık elbette. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın veri tabanlarında kullandık, Merkez Bankası’nın veri tabanlarda kullandık Adalet Bakanlığı’nın verilerini kullandık, Aile ve Sosyal Bakanlığı’nın verilerini kullandık. Avrupa Sığınmacı ofisinin veri tabanları, Küresel Terörizm endeksi veri tabanları, Hukukun Üstünlüğü endeksi veri tabanlarını kullandık. Çok geçerli, güvenilirliği yüksek veri tabanlarını kullanarak bu raporumuzu ürettik ve de halkımıza şu mesajı vermek istedik; “Eğer sessiz kalmaya daha fazla devam ederseniz bu ateş KHK’lıları yakan ateş var ya size çok yaklaştı. Zaten dediğimizin %50 fakirleştiniz, belki % 50 oranından daha fazla işsizsiniz, ülkenin artık kaynakları geçmişe göre çok daha azalmış durumda, daha da kötüye gitmek istemiyorsunuz kendinizi düşünün KHK’lıları değil artık KHK’lılar sizden merhamet beklemiyor, adalet istiyor. Kendinizi düşünüyorsanız, kendinize eğer bir merhametiniz, hayrınız, çocuklarınızı torunlarınızı, düşünüyorsanız artık bir şeyler yapmanın, bir şeyler söylemenin, bir yerlerde durmanın vakti geldi mesajını vermek için hazırlandık. Son bir veride  veri tabanlarından birisi diyor ki; küresel rekabetçilik yeteneği veri tabanı endeksi. Diyor ki: “2015’te 2016’da Türkiye Kolombiya’nın, Meksika’nın, Arjantin’in, Endonezya’nın önündeydi ama 2022’ye gelince artık Kolombiya Türkiye’yi 5 puan geçmiş durumda, Meksika 6 puan geçmiş durumda ve bu ülkelerin bakın sıra atlama kısmı; Kolombiya 5 sıra, Meksika 10 sıra atlamış Türkiye’nin önüne geçmiş, Ukrayna 20, Arjantin 21 sıra atlamış eğer ülke yenilikçilikte ve yaratıcılıkta geri kalıyorsa bu şu anlama geliyor; bizler yavaş yavaş taş devrine giderken birileri yapay zeka çağında bu yapay zeka çağı ismi de küresel rekabetçilik yeteneği endeksi vermiş. Diyor ki: “Yapay Zeka çağında ülkelerin performansını değerlendirdik.” kimisine sorsanız dijital çağ diyor ama bu insanlar yapay zeka çağı diyorlar. Eğer çağın gerisinde kalırsınız çağın dışını atılırsınız o açıdan ülkedeki hukuksuzluklara bir şey demenin tam zamanı çünkü KHK’lılar  Türkiye’nin en yüksek eğitimli en başarılı insanları, onlar gidince memleketin nereye geleceğini de söyledik Tabii ki sadece onlar değil adalet, ehliyet ve liyakat dedik. Bu seneki mesajımız; haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere dur demezseniz bu ateş sizi yaktı, zaten yakıyor daha fena da yakacak. O halde ses çıkartın demek için bu rapor hazırlandı.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Bu raporunuzun 5. sayfasındaki duruma göre çok yoğun bir şekilde hak ihlalleri korkunç oranda artmış durumda. Hukuki anlamda adalet kurumlarında 106 kat bir kötüye gidiş var. Üniversitelerin akademik kadrolarında 50 kat.

Bayram Erzurumluoğlu: 12 Eylül’e göre. 15 Temmuz sonrası akademide 12 Eylül’ün 50 katı bir yıkım yaşanmış. Adalet kurumlarında 12 Eylül’ün 106 katı bir yıkım yaşanmış.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Bu böyle devam ediyor ve ihraç sayıları açısından da yine 12 Eylül’e göre 30.000 ihraç varken 10 katı 300000 ihraç.

Bayram Erzurumluoğlu: Askeri kurumlarda ihraç sayıları.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:12 Eylül’de 2000 kişi ise 15 Temmuz’da 80 bin kişiye ulaşmış ihraçlar. Çok büyük bir tasfiye var. Akademisyen sayılarında 12 Eylül’de 148 kişi ihraç edilmişken 15 Temmuz OHAL Döneminde 6000 kişi.

Bayram Erzurumluoğlu:Sadece kamu kurumlarında 6000 kişi özel kurumların kapatılması ile 10000’e ulaşıyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Kamudan ihraç edilen hakim, savcı sayısı 12 Eylül’de 47 iken, şimdi 5 bin olmuş!

Bayram Erzurumluoğlu: Silahlı terör örgütü kurma, yönetme 16 kat artmış 12 Eylül dönemine göre. 15 Temmuz’dan sonra 1 milyon küsür kişi örgüt üyeliği, kurmak yönetmek suçundan yargılanıyorlar. Bu rakamın astronomik, aklın kabul edeceği bir rakam olmadığının işareti konusunda bir açıklama yapmak istiyorum. 12 Eylül döneminde günde 30-40 kişi ölüyordu, öldürülüyordu, her gün böyle ölümler oluyor. Ona rağmen 12 Eylül yaklaşık 100 bin kişi yargılanmış örgüt üyeliği nedeniyle ama 15 Temmuz’da şehit olan vatandaşlarımızı kimin öldürdüğü konusunda ciddi şaibeler var fakat o gün haricinde 6 senedir bir kişi bile ölmemiş, öldürülmemiş! 2016’dan bu zamana kadar ama buna rağmen ülkede 1 milyon 500 küsur bin kişi terör örgütü üyeliği ile yargılanmış. Bütün dünyadaki terör örgütlerin toplamı 150 civarında Uluslararası Terörizm Endekslerinde elde ettiğim verilerde durumu değerlendirdiğimde, tüm dünyadaki teröristleri saysak 500 bin ile 750 bin terörist çıkıyor istihbarat raporlarına göre, bunların içerisinde İŞİD, El Kaide, Boko Haram gibi örgütler var. Hepsini topladığınızda 750 bin kişi. Bu insanlar ortalama yılda 24 bin-25 bin insan öldürüyorlar! Dünyada tüm terör örgütlerini topluyorsunuz maksimum 750 bin kişi buluyorsunuz, 750 bin kişi de son 12 yılda her yıl 24 bin-25 bin kişi öldürmüş, 10 yılda 240 bin kişi öldürmüş. Dünyada 150 tane terör örgütü, 10 yılda 250 bin kişi öldürmüş, 750 bin üyesi var, son 6 yılda Türkiye’de 150 bin 200 bin kişiye denk gelecekken 1 kişi bile öldürülmemiş ama siz dünyadaki tüm terör örgütlerinin üyelerinin iki katı insanı terör örgütünden yargılıyorsunuz, bu işte bir garabet var! Burada Türk halkına karşı bir operasyon çekiliyor. O halde bu tür aklın, vicdanın almayacağı olaylara dur denilmezse bu hukuksuzluk sessiz kalanları da vurur! Zaten bunu özellikle ön plana çıkarttık ki vuruyor da! O açıdan iktidarın ülkedeki bir kriz kullanarak muhalif gördüğü veya makamına, mevkiisine, parasına, özgürlüğüne göz diktiği birtakım kişi ve grupları hedef seçtiğini bilimsel veriler söylüyor! Buna dikkat çekmek istiyoruz ve bu hedef seçme de keyfi ve seçmeci bir şekilde yapıldığı için bu kurşunun, silahın kimi vuracağı belirsiz o açıdan ülkede bir an önce adalete, ehliyete, liyakata dönülmesi için herkesten destek isteme ve herkesin aklına, vicdanına seslenme anlamında bu verileri ürettik. 12 Eylül’ün 10 katı bir baskı basın kuruluşlarına uğranmış 15 Temmuz sonrası çünkü malum düpedüz halkı psikolojik operasyonlara tabi tuttu iktidar. Bağımsız medyaya yüklenerek, bağımsız haber yapan gazetecileri hapse atarak beyin yıkamaya tabii tuttu! 12 Eylül’ün 10 katı operasyonlar çekilmiş basına. Tüm kamu kurumlarındaki genel tasvirler 12 Eylül’ün 10 katı olmuş, bunun toplumsal yansıması var. 12 Eylül’de 30 bin insan yurt dışına çıkmak zorunda kalıyor ilticacı olarak 15 Temmuz sonrası 90 bin kişi yurt dışına çıkıyor. Ülkenin en eğitimli, en yetenekli, en bilgili, en becerili insanların yurt dışına ihraç edilmesi demektir. Yurt dışına iltica etmiş bir doktor arkadaşımın ağzından duyduğum bir sözü paylaşmak istiyorum. Arkadaşım İngiltere’ye gidiyor tıp doktoru olarak iltica ediyor, bir şahıs bu kişiye teşekkür etmeye geliyor ve şu sözü söylüyor: “İngiltere’de biz bir doktoru yetiştirmek için yaklaşık 100 bin- 200 bin Sterlin para harcıyoruz, bir doktorun yetişmesi ucuz değil. Senin ülkene teşekkür ediyoruz, bu 100 bin Sterlini bize karşılıksız verdi.” Demiş. Bu ülkenin bu doktorlara ihtiyacı var! Bu mühendislere ihtiyacı var. Bu insanlar bu ülke için çalışmazlarsa fakirliğimizin, yoksulluğumuzun, işsizliğimizin, yaratıcılıkta geri kalmamızın sebebi bu! Akıllı insanlar gidiyor, bin ahmakı toplasanız bir akıllı insan etmez! Bu memleketin yetenekli, yetisi yüksek beyinlerine sahip çıkmamız lazım. Bunlara sahip çıkmak kendimize, ülkemize sahip çıkmaktır. Torunlarımıza, geleceğimize sahip çıkmaktır.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Bütün bu yaşananlardan dolayı yurt dışına çıkan vatandaşlarımızın oranında ani ve aşırı artışlar görüyoruz. 2009’dan itibaren çok az sayıda çıkışlar, 2017’den sonra yurt dışına çıkan vatandaşlarımız sayısında ani hızlı artışlar var.

Bayram Erzurumluoğlu:Çünkü artık 2016 ve 2017’de insanlar beklemişler belki hukuka dönülür diye fakat görmüşler ki bu ülkede hukuka dönüleceği yok o yüzden artan sayılarda dedik ya; toplamda 12 Eylül’ün 3 katı sayıda insanlar yurt dışına iltica etmeye başlamışlar. 2022 yılında bu sayı astronomikleşmeye başlamış. 2022 yılında yurt dışına iltica edenlerin sayısı bir kısmı hariç çünkü yıl bitmedi, projeksiyon yaptık yıl bitmediği halde nasıl bir sayı ürettiğimizi görüyorsunuz. İlk 9 ayın verileri ile karşılaştırdık. 2022’de yurt dışına çıkanların iltica edenlerin sayısı 2009’a göre tam 25 kat! Bu memleketin en kıymetli doktorları, mühendisleri, akademisyenleri, öğretmenleri bu insanlar memleketlerinde çalışsalar daha güzel olmaz mıydı? Peki bu insanlar şucuymuş, bucuymuş gibi iddialar var, onun cevabını bugünkü basın toplantımızda özellikle söyledim 667 Sayılı KHK’da KHK’lıların nasıl mağdur edildiğini zaten söyledim. KHK’lılar suçlu olduklarından dolayı değil, suçlu olarak değerlendirip, delillendirildiği için mağdur edildi, o yüzden insanlar umudu kestikleri için daha yüksek sayıda çıkmaya başladılar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Ekonomik büyümeyi etkilemesini konuşalım. Ekonomik büyüme açısından 2013’ten 2020’ye aşağı doğru çok önemli eğri aşağı doğru gidiyor. 2013’ten 2020’ye doğru sürekli ekonomik büyüme dibe doğru vuruyor. Dünya Gayri Safi Hasılasından Türkiye’nin aldığı yüzdelik pay için ne dersiniz?

Bayram Erzurumluoğlu:Dünya Gayri Safi Hasılasından Türkiye’nin aldığı yüzdelik pay 2016’ya göre 2022’de baktığımızda % 27 oranında düşmüş! Tersten okursanız bu %40 yapar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:1’den 0.73’e inmiş.

Bayram Erzurumluoğlu:%27 oranında düşmüş.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Aldığımız pay %27 oranında düşmüş.

Bayram Erzurumluoğlu:2016’da dünyadan 1000 dolar alıyorsak artık 730 dolar alıyoruz! Daha önce 10000 dolar alıyorsak şimdi 7300 dolar alıyoruz bunun sebebi ne? Sebebi belli; dedik ya ehliyeti ve liyakatı ülkede ve adaleti, serbest rekabeti ortadan kaldırırsanız. Futbolcuyu hak edene değil torpilliye oynattırırsanız bu insan iyi futbol takımı karşısında yarışamaz Türkiye’nin durumu da bu.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Dış borçlar ile ilgili bir tablo var. 2013’te 41.13, 2020’de 61 olmuş 2021’de 54 olmuş.

Bayram Erzurumluoğlu:Geliriniz azaldıysa 1000 dolar kazanıp 730 dolar kazanıyorsanız ama harcamalarınız değişmiyorsa borçlanıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmediği miktarda borçlanıyor ve bu borçları siz ödemezseniz yarın öbür gün çocuklar, torunlar ödeyecek.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:27’den 41’e çıkmasının değersel olarak nedir?

Bayram Erzurumluoğlu:Borç alımları arttı, daha önce 100 lira gelirinize karşı 21’e borcunuz varsa, 100 lira gelirinize 41. Gelire karşı borç.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Gelire karşı borç %27’den %41’e çıkmış.

Bayram Erzurumluoğlu:Gelir düştüğü için. Aradaki farkı borçla kapatıyorsunuz. Borçlarımız her geçen gün artıyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Türkiye’de yoksul nüfus; yoksulluk oranlarındaki değişim. Mesela 2016’da 13.50 iken 2021’de 17 olmuş!

Bayram Erzurumluoğlu:Neden? Çünkü gelir düşüyor, işsizlik artıyor. Gelir düşüp işsizlik artıyorsa yoksullukta artacaktır! Türkiye’de gelir adaletsizliğinde dünya şampiyonu! OECD verilerine bakarsak gelir adaletsizliği endeksi OECD’de sondan 4.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Gelir adaletsizliğinde OECD’de sondan 4.

Bayram Erzurumluoğlu:Ülkede 1000 dolar alıyorsanız 900 doları bir kişi alıyor geriye kalan 100 doları da gerisi paylaşıyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Hane halkı tüketim harcamaları da düşüyor!

Bayram Erzurumluoğlu:Çünkü halk daha fakirleşti. Halk şimdi daha az harcıyor. Halkta borcu borçla kapatıyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Tüketici Güven endeksinde bir düşüş var.

Bayram Erzurumluoğlu:Çünkü diğer veriler ile uyumlu çünkü artık insanlar daha az kazanıyorlar. Efendim daha fazla işsizler ülkenin ekonomik performansının güvenleri azalıyor değil mi?

Ömer Faruk Gergerlioğlu:İşsizlik oranları da zirve yapmış 2016’lara göre yüzde %10’dan %14’lere çıkmış. Genç işsizliği ise %19’dan %24’e çıkmış.

Bayram Erzurumluoğlu: Türkiye’de işsizlik arttı bazıları şöyle diyebiliyor: “Avrupa’da da arttı. Bakın bizim süpermarketlerimizin rafları dolu Almanya’da, İngiltere’de, Amerika’da süpermarketlerin rafları bomboş. Halinize şükredin cennet gibi ülkede yaşıyorsunuz.” Diyorlar. İşte cennetle cehennemi karşılaştırıyoruz biz burada. OECD ülkelerinde Kolombiya bile var, Türkiye’nin işsizlik oranı OECD ortalamasının iki katı. Genç işsizliğinde de aynı. Bu tür verilere baktığımız zaman büyü bozuluyor çünkü birileri hipnoz yapıyor. Diyor ki: “Halinize şükredin. Başka yerde insanlar perişan aç yatarken bizde iş var.” oysa ki biz de iş var mı yok mu buradaki verilerde karşılaştırdık.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:OECD ülkeleri tüketici fiyatları enflasyonu var.

Bayram Erzurumluoğlu:OECD ortalaması %10 bizde TÜİK’e göre %80 ENAG’a göre %180. OECD ortalamasının 18 katı bizde enflasyon var. OECD ortalaması 10, bizde 80.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:OECD ortalamasının 18 katı enflasyon oluşmuş durumda!

Bayram Erzurumluoğlu:Bu veriyi ÜFE doğruluyor.

Bayram Erzurumluoğlu: Akıllı insanlar yurt dışına kaçınca üretim de düştüğü için ihracatınız da artıyor. İnsan haklarına saygısızlıkta yine dünya şampiyonuyuz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:İnsan haklarına saygı ve hukukunun üstünlüğü endeksi dünya ülkeleri sıralamasında 150.’yiz. Son sıralardayız.

Bayram Erzurumluoğlu:Avrupa’da sadece Belarus bizim önümüzde insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü sıralamasında.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Sondan üçüncü durumdayız.

Bayram Erzurumluoğlu:Avrupa’da insan haklarına saygıda sondan üçüncü durumdayız. Bizden daha fazla saygısız iki ülke; Rusya ve Beyaz Rusya.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Hukukun üstünlüğü endeksinde 2013’ten hep eksilere düşmüşüz yani 0,07 ortalamanın üstündeyken dibe vurmuş durumdayız hukukun üstünlüğü endeksi Avrupa’da sondan 5. Sıradayız.

Bayram Erzurumluoğlu:Bizden daha kötü olan ülkeler; Moldova, Ukrayna, Rusya ve Belarus.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Hep bu ligdeyiz. Kamuda israf ve yolsuzlukların denetiminde de dibe vurmuşuz. Kamu da israf ve yolsuzlukların denetlenmesi endeksinde sondan 8. Durumdayız. Kuzey Makedonya, Sırbistan, Cezayir, Moldova, Bosna Hersek, Ukrayna ve Rusya’nın ligindeyiz. Kamu sektöründe yolsuzlukların yaygınlığı algıları dünya sıralamasında 2015’e göre.

Bayram Erzurumluoğlu: 2014’te 64’üncü sıradaymışız yolsuzluk sıralamasında. Şimdi 96’ya çıkmışız. Yolsuzluk 2014’e göre 32 puan artmış. 32 sıra yani şu demektir 32 tane ülkeyi geçmişiz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:32 ülkeyi geçmişiz 2014’te. devam ediyoruz Hocam bu ülkelerin tabloları diyebiliriz halkın yönetimine katılımı demokrasi anlamında o da yine dibe vurmuş hesap verilebilirlik endeksinde Rusya ve Belarus’tan sonra sondan 3.’yüz.

Bayram Erzurumluoğlu:Bu memlekette yolsuzluk, hukuksuzluk, denetimsizlik olduğu bu gerekçeyle de insanların fakirleştiği, işsiz kaldıkları.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Çok mutsuz bir Türkiye görüyoruz. Yaşam memnuniyetinde değişimler dibe vurmuş. Yaşam memnuniyetsizliği dünyada 69. İken iki katı artmış, 43 sıra gerilemişiz 112. Olmuşuz. Son 5 yılda olmuş bu rakam.

Bayram Erzurumluoğlu:Adalet, ehliyet, liyakat yoksa mutlulukta yok.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Bilimsel araştırma akademik performansa geldik, bir akademisyen olarak söz sizde.

Bayram Erzurumluoğlu: Bizimle eşit olan ülkeler var diyelim ki işte Güney Afrika, Meksika ve İran. 2016 yılında diyelim ki İran bizden gerideyken yükselmiş geçmiş bizi. Meksika geçmiş bizi. Tayland bize yaklaşmış.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Biz yerimizde saymışız. Çok bilimsel bir üretim yok, yerinde sayan bir ülke var. Herkes bizi geçerken ki bu gösterdiğiniz ülkeler de 3. dünya ülkeleri. Birinci dünya ülkeleri değil. İşte gerçek tablo bu!

Bayram Erzurumluoğlu:Bizim akademik başarı puanımız 92 iken ABD’nin ki 19950! ABD’ye bakın, 92 nerede 19.900 nerede! Başka bir şey söylememize gerek var mı? Biz niye Türkiye’yi işte İran ile karşılaştırdık çünkü ABD ile karşılaştırma şansımız var mı görüyorsunuz! Almanya’da gani bizi kıskanıyorlar diyorlar, Almanya ile karşılaştırma şansımız var mı? Almanya’nın puanı 4845 bizimki de 92! Ömer Faruk Gergerlioğlu:Hocam yani Avustralya bile 1297 iken Türkiye 92. Tayvan 418 Türkiye 92 bilimsel yayınlarda durum çok kötü.

Bayram Erzurumluoğlu:Uzman doktorlar gitsin biz intörnler ile memleketi yönetiriz diyenler var.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Toplumsal gruplar veya katmanlar arası parçalanma, huzursuzluk ve öfke endeksi Avrupa ülkeleri sıralamasında da bir numarayız.

Bayram Erzurumluoğlu:Çünkü bu endeks; halkın kutuplaştırılma endeksidir bu. İktidar halkı kutuplaştırarak, kavga ettirerek, fizikleştirerek onların rasyonel düşünmelerini engelliyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Genç nesillerin yurt dışına göç eğilimleri. İmkanınız olsa Türkiye’de mi başka bir yerde mi yaşamak istersiniz? Türkiye’de yaşarım, buradaki hayatımdan memnunum diyenlerin oranı %27. Avrupa ülkelerinde yaşamak isterim diyenler %30. Başka ülkede yaşamaktan %73 Türkiye’de yaşamak isteyen %27.

Bayram Erzurumluoğlu: Gençler neden başka ülkeye gitmek istediklerini burada açıklıyorlar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Neden Başka ülkede yaşamak istersiniz diyor? Türkiye’de iş bulamıyorum.

Bayram Erzurumluoğlu:İş bulamıyorum diyenler %15.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Türkiye’de kendimi güvende hissetmiyorum, oradaki yaşam koşulları daha iyi diyenler %85. OHAL Mağdurlarının psikolojik tedavi görme ve ilaç kullanma oranları, kaba intihar hızları ve intihar nedenleri analizleri.

Bayram Erzurumluoğlu:Bu çok önemli bir bölüm. Türkiye’de kaba intihar oranları ve intihar nedenleri ile KHK’lılar arasındaki ve yakınları arasındaki kaba intihar oranlarını karşılaştırıp analiz yaptık. İki akademisyen 2009 ile 2018 yılları arasında Türkiye’de intihar eden insanların intihar oranlarına bakıyorlar ve medeni durum ve cinsiyetlere göre en çok intihar edenler yalnız yaşayan kadınlarmış. Eğitim durumuna göre en çok intihar edenler ilkokul mezunu erkekler. İntihar nedenlerine göre de intihar eden en fazla intihar eden hastalar. Yalnız yaşayan kadınlar en çok intihar ediyorlar bilimsel bir analiz. İlkokul mezunu erkekler intihar ediyorlar ve hastalık ile ilgili intihar ediyorlar. Bu sebepleri KHK’lıların durumları ile karşılaştıralım. KHK’lılar yalnız yaşayan değiller %80’i evli insanlar. KHK’lılar ilkokul mezunu değiller, KHK’lılar üniversite mezunu. KHK’lılar sağlıklı insanlar, hasta değiller genel olarak.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Buna rağmen intihar oranları çok yüksek.

Bayram Erzurumluoğlu: KHK’lılar tekrar ediyorum yalnız yaşayan kadın olmadıkları halde, eğitimsiz olmadıkları, hasta olmadıkları halde KHK’lılar arasındaki intihar olarak genel nüfusun oranı 35 kat! Kadın değil hasta değil bunları hesaplarsak Türkiye ortalamasının 100 katına çıkacak.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Kaba ölüm hızları ve nedenleri analizi için ne dersiniz?

Bayram Erzurumluoğlu:Türkiye’de kaba ölüm oranı binde 5 fakat KHK’lılar arasında ölüm oranı %9! KHK’lılar neden ölüyorlar? Dedik ya bunlar normalde sağlıklı insanlardı. Psikolojik sorunları yoktu. Tüm bunlara rağmen Türkiye kaba ölüm ortalaması binde 5 iken bu insanlar %9 oranında niye ölüyorlar? Karşımıza KHK’ların getirdiği sosyal soykırım! KHK’lılar da “Ağaç kökü yiyin. Yağmurlu havada size bir bardak su yok.” Diyenler, KHK’lıları bile bile öldürüyorlar! İndeks soykırım, öyle bir siyaset uyguluyorlar ki KHK’lılar stresten bakımsızlıktan hastalıktan tedavisizlikten ölüyorlar!

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Boşanma oranları da çok önemli bizim için.

Bayram Erzurumluoğlu:Türkiye’de kaba boşanma oranı binde 2, KHK’lılarda kaba boşanma oranı yüzde 7. Binde 2 % 7! Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? 35 kat! Türkiye ortalamasının duruma göre hatta yeri geliyor 55 katına kadar çıkan bir tablo. Türkiye ortalamasının 55 katına çıkan bir boşanma var. bunun sebebi yine karşımıza KHK hukuksuzlukları geliyor!

Ömer Faruk Gergerlioğlu: İntihar oranları 35 kat, kaba ölüm oranları 45 kat, boşanma oranları 55 katı buluyor!

Bayram Erzurumluoğlu:Eğitim analizi yaptığımız zaman; Türkiye’nin en yoksul insanları okur yazar olmayan ve bir okul bitirmeyenler. Peki en az yoksul insanları yükseköğretim, KHK’lılar yüksek eğitimli insanlardı. Normalde KHK’lılarda yoksulluk olmaması lazım çünkü KHK’lılar çalışan insanlar Türkiye ortalamasına göre; KHK’lılar arasında maksimum yoksulluğun %2.5 oranında olması lazım yüksek eğitimli oldukları için ama KHK’lılar arasındaki yoksulluk mevcut gelirleri geçimine yetmeyenlerin oranı %83.6! Düşünebiliyor musunuz? Normalde Türkiye ortalaması %2.5 iken yüksek eğitimler için KHK’lılar için de %83.6

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Yükseköğrenimdekiler için %2,5 iken yoksulluk oranı KHK’lılarda yükseköğrenimlerde %83,6. Siyasi partilere oy verme tercihlerinde CHP, Deva, HDP oranı var.

Bayram Erzurumluoğlu: Diğer partiler de var ama CHP, HDP ve DEVA’ya yüksek oranda oy verme durumu var.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:CHP, DEVA, HDP sıralaması görüyoruz. KHK’lıların oy vereceği partiler sıralamalarında. Adli süreçlerde yöneltilen suç iddiaları nelerdir?

Bayram Erzurumluoğlu:KHK’lılar güya teröristler ya; teröristlik sorusu sorma oranı %0.39! Siz insanları terörist diye işinden atıyorsunuz ama bu insanlara “Bank Asya’da hesabın var mı?” sorusunu soruyorsun

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Terörist diye işinden atıyorsun ona sorduğun sorular legal fiillerle ilgili sorular!

Bayram Erzurumluoğlu:Terörist diye işten attığınız insanların sadece %0.39’una terör ilişkisi ile ilgili sorular soruyorsunuz, geri kalanına “Bank Asya’da hesabın var mı? Çocuğunu okula gönderdin mi? Gazete okudun mu?” gibi sorular soruyorsunuz! Terör nerede peki?

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Özgür olmayan ülkeler arasına katılmışız.

Bayram Erzurumluoğlu:KHK’lılara yapılan soykırım mıdır değil midir diye özel bir analiz yaptık. George Stanton diye bir şahıs var, bir şablon oluşturmuş. Diyor ki: “Bir şeyin soykırım olabilmesi için genellikle 10 tane aşama olur. 1. Aşama; insanları sınıflandırırlar.” Dost düşman diye sınıflandırılır insanlar. 2. Aşama İnsanları damgalarlar “Hainsiniz, teröristsiniz.” Diye. 3. Aşama; ayrımcılık 4. Aşama; insandışılaştırma, insan saymama, 5. Aşama; birtakım gruplar saldırı yapmak için örgütlenir, örgütlenme. 6. Aşama; kutuplaşma. 7. Aşama, hazırlık, örgütlü kampanyalar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Cadılaştırma, yok edin demeler, korkunç varlıklar gibi bir tabu oluşturuluyor. Korkunç bir tip.

Bayram Erzurumluoğlu:8. Aşama zulüm, takibat. 9. Aşama imha/infaz, hapisler, tecavüzler, tacizler. 10. Aşama inkar. “Bunu biz yapmadık.” Taktiği ile yalanlanır. KHK’lılara bakıyoruz; bu 10’dan 9’u açıkça uygulanmış. KHK’lılar sınıflandırıldı, hainler denildi, her türlü ayrımcılık uygulandı, KHK’lılar haşeratlara benzetildi, KHK’lılara karşı “Asarız, keseriz.” Denildi, örgütlü saldırılar yapıldı, KHK’lılar işsiz aşsız bırakıldı. Hepsi yapıldı. Bir tek gaz odalarına atılmadı! Gaz odalarına atılmadı diye de KHK’lılara bu durumda soykırım yapılmadı mı diyeceğiz?

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Sonrasında hepsi inkar edildi.

Bayram Erzurumluoğlu:Endirekt soykırım önlemleri çıkarıldı.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Soykırım yapma söylemleri.

Bayram Erzurumluoğlu:10 aşamayı burada ifade ettik.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Aşama aşama imha ve daha sonra inkar geliyor. “Biz öyle bir şey yapmadık ki.” Diyorlar.

Bayram Erzurumluoğlu:KHK’lıların nasıl imha edildiğini gördük, KHK’lıların ölüm oranları çok yüksek, intihar oranları çok daha yüksek.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:146 maddeyi bugün ayrıntılı işledik. Bu tabloları siz genel anlamda yorumlayın. OHAL’in 6. Yılına geldiğimizde, ilk yılı raporlarını hazırlayan siz olarak nasıl bir değişim gördünüz?

Bayram Erzurumluoğlu: Bu rapor veriler ışığında birileri siyasal iktidarlarını güçlendirmek için bir şekilde kendi sosyal tabanına, daha yüksek bir avantaj elde etmek için Türk Milleti’ne, halklara bir operasyon çekti görünen o! O operasyonla ülkenin maddi kaynaklarını, iş kaynaklarını ve de sosyal, siyasal her türlü güç kaynaklarını tekeline aldı. Birileri megane güç biriktirirken devasa haline, maddi güç, iktidar gücünde, halklar güçsüzleştirildi, yoksullaştırıldı, dilenci hale getirilmeye çalışıldılar. Bizim olan gücü kendi tekeline aldı, bizim olan paramızı kendi tekeline aldı.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Birincil mağdurlar yaptı çok hissedilmedi, ikincil mağdurlara yaptı yine çok hissedilmedi. Şimdi sıra susanlara geldi. “Susma sustukça sıra sana geldi”

Bayram Erzurumluoğlu: Mağdur birinde mağdurlar 3 gruba ayrılır. 1. Doğrudan, 2. Mağdur yakınları, 3. Ülkenin tamamı. Şu an ülkenin tamamı üçüncül mağdur haline gelmiş durumda, ülkenin kaynakları birileri tarafından tekellerine alınırken, tüm Türkiye fakirleştiriliyor, güçsüzleştiriliyor, sessizleştiriliyor. Bizim raporumuzda zaten vermek istediği veya farkındalık yaratmak istediği nokta bu. Sessiz kalırsanız birileri sizden aldıkları ile sizden çaldıkları ile sizin olan ile sizi baskılayacaklar sizi dilenci haline getirecekler kendilerine! Haberiniz olsun! Karar sizin! Dilenci olmak istiyorsanız, ezilmek istiyorsanız siz bilirsiniz! Sessiz kalmaya devam edin, siz memnunsanız halinizden ben Bayram Hoca olarak ben sizden daha çok memnunum, çünkü sizin ezildiğinizi görmek belki bana gizli bir haz verecek. Ben ezilirken gıkınız çıkmıyordu, siz ezilirken de benim gıkım çıkmıyor. Ben sizi uyardım, lütfen kendinize gelin, ne ezilin ne de başkalarının ezilmesine seyirci kalın çünkü başkalarını yakan ateş en sonunda gelip sizin eve de uğruyor, şu an uğradığı gibi.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Çok teşekkür ederiz hocam bugün de programımızı burada bitiriyoruz, değerli çalışmanız için tüm kamuoyu adına size çok teşekkür ediyorum.

Yorumlar