10 Ekim 2019

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün dört yıl önce olan çok acı, çok üzücü bir katliamı yani 10 Ekim IŞİD katliamını kınayarak, lanetleyerek başlıyorum ve bu katliamın kurbanlarını saygıyla, rahmetle anıyorum. Bu katliama baştan beri “kokteyl terör” diyen iktidarı da şiddetle eleştiriyorum, kınıyorum çünkü en baştan beri IŞİD katliamı olduğu besbelliydi ve göz yumulduğu apaçık belli oldu ve “kokteyl terör” sözünde ısrar ettiler.
    Ayrıca, Suriye harekâtı, buna mutlaka değinmemiz lazım. Değerli arkadaşlar, bu harekât niye yapılıyor, şöyle sakince düşünmek lazım. Bu harekât inişte olan bir liderin, bitişte olan bir iktidarın, çıkar ittifakı olan bir Cumhur İttifakı’nın son çaresidir. Bunun için bu harekât yapılmaktadır ve sağcılaşma rüzgârları estirilerek her kesim bu sağcılaşma rüzgârlarına kaptırılmakta ve aldatılmaya çalışılmaktadır, Suriye politikalarını eleştirenler de maalesef bu rüzgârlara kapılabilmektedir.
    Değerli arkadaşlar, bu konu çok önemlidir. Şu an, şu saniyelerde, şu dakikalarda, bakın, Ceylânpınar’da, Birecik’te, Nusaybin’de, Kamışlı’da insanlar ölüyor, insanlar ölüyor. Nusaybin’de biraz evvel 4 kişi öldü, 4 vatandaşımız vefat etti.
    MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) – Kim yaptı?
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Kamışlı’da biraz evvel 2 yaşında bir çocuk öldü. Biz savaşı konuşuyoruz, savaşı konuşmak da son derece doğaldır. Barış esastır, barış. Savaş her zaman eleştirilmeye müstahaktır. İnsanlık savaştan çok çekti; Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, çok çektik bu savaşlardan ve savaşı eleştirmek en doğal hakkımızdır değerli arkadaşlar, bunu unutmayalım.
    Bakın, KHK’lilerin pasaport meselesi konuşuluyor. Yüz binlerce KHK’liye üç yıldır çok büyük haksızlıklar yapılıyor ve bu yargı reformu paketinde aslında beklenen, KHK’lilere adaletti ama öyle bir şey yok, sadece pasaport meselesinde, o da Anayasa’ya aykırı bir düzenleme var ortada.
    Değerli arkadaşlar, yüz binlerce KHK’li bir kırıma uğratıldı. Şu anda KHK’li hukukçular avukatlık bürosu bile açamıyor biliyor musunuz? KHK’li 55 bin öğretmen özel bir okulda öğretmenlik bile yapamıyor. Sizin İl Başkanınızdı, AK PARTİ Isparta İl Başkanı Osman Zabun demişti ki: “KHK’liler ağaç kökü yesin.” Evet, hakikaten amacınız buydu ve yüz binlerce insan şu anda son derece zor durumdadır. Aileleriyle 1,5 milyonu bulan bir kesimin neslini kurutmayı hedeflediniz ve âdeta Nazi Almanyasına benzer soykırım uygulamalarına uğrattınız. Bu konuda bir gelişme isteniyordu, üç yıldır bu konuda son derece zalimce, vicdansızca, insafsızca uygulamaları yaptınız, aylardır insanlar bunları bekliyor ama yargı reformu diye Anayasa’yı çiğneyen bir pasaport meselesi önümüze getirdiniz. Pasaport meselesinde diyor ki madde: “Adil bir şekilde değerlendirmeyi İçişleri Bakanı yaparak pasaport konusunda karar verecek.” Ben sorarım: Şu anda, bakın, OHAL Komisyonu 200 polisi iade etti, İçişleri Bakanlığı başlatmıyor. Yani o kadar keyfî ki o kadar itibar ettiğiniz OHAL Komisyonuna bile itibar etmiyor ve başlatmıyor, bu kadar keyfî bir İçişleri Bakanlığıyla karşı karşıyayız. Seçimde yenemediği bir partiye kayyum atayarak rövanş almaya çalışan bir İçişleri Bakanlığı var, bu mu adil değerlendirme yapacak? Dünkü başlayan harekât sonrası en ufak bir düşünce ifadesi karşısında gözaltılar yapan bir İçişleri Bakanlığı var, bu mu adil değerlendirme yapacak?
    Bakın, son üç yıldır OHAL’de 28 kişi kaçırıldı ve İçişleri Bakanlığı tek bir açıklama yapmıyor. Bakın, dünyanın hiçbir yerinde bu olmaz. 28 kişi kaçırıldı, işkence edildi, hepsini takip ettim ve İçişleri Bakanlığı tek bir açıklama ve araştırma yapmıyor. Tüm dünya bunu takip ediyor, tek bir açıklama yapmıyor.
    Yine, bakın, Ankara Emniyetinde işkence yapıldı. İçişleri Bakanlığı dedi ki: “Hayır, yapılmadı.” Daha sonra Ankara Barosu geldi, bir rapor düzenledi ve Emniyette işkence yapıldığını gözaltında olmasına rağmen bunu söyleyen insanların sözleriyle ispatladı. Bakın, buna rağmen İçişleri Bakanlığı yine tek bir açıklama yapmadı ve sessizliğe gömüldü. Bu İçişleri Bakanlığı mı adil bir değerlendirme yapacak?
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Gergerlioğlu.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Harbiyeli öğrenciler… 259 Harbiyeli annesinin üç yıldır ciğerleri yanıyor. Adil olmayan bir yargılama sonucunda müebbet hapislere mahkûm edildi bu insanlar ve bu konuda da tek bir adım yok. Dün ne oldu biliyor musunuz? Size söyleyeyim: Ankara’da bir Harbiyeli öğrenci annesi basın açıklaması yapacak, daha basın açıklaması yapmaya gitmeden, Kızılay’da yürürken Melek Çetinkaya polis tarafından gözaltına alındı. Gerekçe ne? “Basın açıklaması yapma ihtimalin var.” Ya biz böyle bir ülkedeyiz, ne yargı reformundan bahsediyorsunuz arkadaşlar? Bir polis devletindeyiz ya biz, Allah aşkına. KHK’lilerin büyük buluşması için -bakın pasaportu konuşuyoruz- Ankara’dan içeri sokmadılar KHK’lileri. Onu bırakın, partim HDP ve Saadet Partisi KHK’lileri kabul etti, o partilerden içeri sokmamak için polis barikat kurdu. Hangi İçişleri Bakanlığının adil değerlendirmesinden bahsediyorsunuz Allah aşkına ya?
    Değerli arkadaşlar, bakın, yüz binlerce kişiye pasaport tahdidi konuldu bu ülkede, yüz binlerce kişiye. KHK’li de değillerdi ve tamamen keyfî bir şekilde yüz binlerce kişiye konuldu.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Daha iki ay önce Anayasa Mahkemesi bu üç yıl sonunda ihlal olduğuna karar verdi. Ve Anayasa Mahkemesinin verdiği bu ihlal kararı bile şu anda daha işleme konmadı, yüz binlerce kişi son derece mağdur bir hâlde.
    Bakın, size bu pasaport ihlalinden dolayı yaşanan faciaları söyleyeyim. Üç yıldır Türkiye’de ne oldu biliyor musunuz? Pasaport vermediğiniz için 30 Türkiye Cumhuriyeti Ege ve Meriç sularında boğuldu. Bakın, şu bebekleri, çocukları gösteriyorum, vicdanlarınıza sunuyorum. Bunların 18’i bebek, çocuktu, 0-6 yaş arasıydı ve bu bebeklere Bursa Büyükşehir Belediyesi cenaze aracı bile vermedi, Bursa’dan Amasya’ya gidecekti.
    SELAMİ ALTINOK (Erzurum) – Yalan söylüyorsun!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın bu insanlar pasaport yasağı dolayısıyla öldüler.
    HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) – Neden ülkeyi terk edip gidiyorlar?
    SELAMİ ALTINOK (Erzurum) – Yalan konuşuyorsun!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Sakız Adası’nda cenazelerin başında bekleyen insanlar. Buna hangi vicdan dayanır? Hangi insaf dayanır? Yazıktır, günahtır.
     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu, tamamlayalım artık.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Pasaport yasağı bakın idari bir kararla konulamaz ve yargı kararı olmadan… Anayasa madde 23’ü çiğneyen bir maddedir bu. Anayasa madde 23’ü çiğniyorsunuz bu maddeyle, bu madde kabul edilemez arkadaşlar, vicdanlar bunu kabul edemez. Anayasa madde 23’ü bu Millet Meclisi çiğneyemez. Bunu çok net bir şekilde söylüyorum.
    Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)


    Ayrıca, Suriye harekâtı, buna mutlaka değinmemiz lazım. Değerli arkadaşlar, bu harekât niye yapılıyor, şöyle sakince düşünmek lazım. Bu harekât inişte olan bir liderin, bitişte olan bir iktidarın, çıkar ittifakı olan bir Cumhur İttifakı’nın son çaresidir. Bunun için bu harekât yapılmaktadır ve sağcılaşma rüzgârları estirilerek her kesim bu sağcılaşma rüzgârlarına kaptırılmakta ve aldatılmaya çalışılmaktadır, Suriye politikalarını eleştirenler de maalesef bu rüzgârlara kapılabilmektedir.
    Değerli arkadaşlar, bu konu çok önemlidir. Şu an, şu saniyelerde, şu dakikalarda, bakın, Ceylânpınar’da, Birecik’te, Nusaybin’de, Kamışlı’da insanlar ölüyor, insanlar ölüyor. Nusaybin’de biraz evvel 4 kişi öldü, 4 vatandaşımız vefat etti.
    MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) – Kim yaptı?
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Kamışlı’da biraz evvel 2 yaşında bir çocuk öldü. Biz savaşı konuşuyoruz, savaşı konuşmak da son derece doğaldır. Barış esastır, barış. Savaş her zaman eleştirilmeye müstahaktır. İnsanlık savaştan çok çekti; Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, çok çektik bu savaşlardan ve savaşı eleştirmek en doğal hakkımızdır değerli arkadaşlar, bunu unutmayalım.
    Bakın, KHK’lilerin pasaport meselesi konuşuluyor. Yüz binlerce KHK’liye üç yıldır çok büyük haksızlıklar yapılıyor ve bu yargı reformu paketinde aslında beklenen, KHK’lilere adaletti ama öyle bir şey yok, sadece pasaport meselesinde, o da Anayasa’ya aykırı bir düzenleme var ortada.
    Değerli arkadaşlar, yüz binlerce KHK’li bir kırıma uğratıldı. Şu anda KHK’li hukukçular avukatlık bürosu bile açamıyor biliyor musunuz? KHK’li 55 bin öğretmen özel bir okulda öğretmenlik bile yapamıyor. Sizin İl Başkanınızdı, AK PARTİ Isparta İl Başkanı Osman Zabun demişti ki: “KHK’liler ağaç kökü yesin.” Evet, hakikaten amacınız buydu ve yüz binlerce insan şu anda son derece zor durumdadır. Aileleriyle 1,5 milyonu bulan bir kesimin neslini kurutmayı hedeflediniz ve âdeta Nazi Almanyasına benzer soykırım uygulamalarına uğrattınız. Bu konuda bir gelişme isteniyordu, üç yıldır bu konuda son derece zalimce, vicdansızca, insafsızca uygulamaları yaptınız, aylardır insanlar bunları bekliyor ama yargı reformu diye Anayasa’yı çiğneyen bir pasaport meselesi önümüze getirdiniz. Pasaport meselesinde diyor ki madde: “Adil bir şekilde değerlendirmeyi İçişleri Bakanı yaparak pasaport konusunda karar verecek.” Ben sorarım: Şu anda, bakın, OHAL Komisyonu 200 polisi iade etti, İçişleri Bakanlığı başlatmıyor. Yani o kadar keyfî ki o kadar itibar ettiğiniz OHAL Komisyonuna bile itibar etmiyor ve başlatmıyor, bu kadar keyfî bir İçişleri Bakanlığıyla karşı karşıyayız. Seçimde yenemediği bir partiye kayyum atayarak rövanş almaya çalışan bir İçişleri Bakanlığı var, bu mu adil değerlendirme yapacak? Dünkü başlayan harekât sonrası en ufak bir düşünce ifadesi karşısında gözaltılar yapan bir İçişleri Bakanlığı var, bu mu adil değerlendirme yapacak?
    Bakın, son üç yıldır OHAL’de 28 kişi kaçırıldı ve İçişleri Bakanlığı tek bir açıklama yapmıyor. Bakın, dünyanın hiçbir yerinde bu olmaz. 28 kişi kaçırıldı, işkence edildi, hepsini takip ettim ve İçişleri Bakanlığı tek bir açıklama ve araştırma yapmıyor. Tüm dünya bunu takip ediyor, tek bir açıklama yapmıyor.
    Yine, bakın, Ankara Emniyetinde işkence yapıldı. İçişleri Bakanlığı dedi ki: “Hayır, yapılmadı.” Daha sonra Ankara Barosu geldi, bir rapor düzenledi ve Emniyette işkence yapıldığını gözaltında olmasına rağmen bunu söyleyen insanların sözleriyle ispatladı. Bakın, buna rağmen İçişleri Bakanlığı yine tek bir açıklama yapmadı ve sessizliğe gömüldü. Bu İçişleri Bakanlığı mı adil bir değerlendirme yapacak?
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Gergerlioğlu.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Harbiyeli öğrenciler… 259 Harbiyeli annesinin üç yıldır ciğerleri yanıyor. Adil olmayan bir yargılama sonucunda müebbet hapislere mahkûm edildi bu insanlar ve bu konuda da tek bir adım yok. Dün ne oldu biliyor musunuz? Size söyleyeyim: Ankara’da bir Harbiyeli öğrenci annesi basın açıklaması yapacak, daha basın açıklaması yapmaya gitmeden, Kızılay’da yürürken Melek Çetinkaya polis tarafından gözaltına alındı. Gerekçe ne? “Basın açıklaması yapma ihtimalin var.” Ya biz böyle bir ülkedeyiz, ne yargı reformundan bahsediyorsunuz arkadaşlar? Bir polis devletindeyiz ya biz, Allah aşkına. KHK’lilerin büyük buluşması için -bakın pasaportu konuşuyoruz- Ankara’dan içeri sokmadılar KHK’lileri. Onu bırakın, partim HDP ve Saadet Partisi KHK’lileri kabul etti, o partilerden içeri sokmamak için polis barikat kurdu. Hangi İçişleri Bakanlığının adil değerlendirmesinden bahsediyorsunuz Allah aşkına ya?
    Değerli arkadaşlar, bakın, yüz binlerce kişiye pasaport tahdidi konuldu bu ülkede, yüz binlerce kişiye. KHK’li de değillerdi ve tamamen keyfî bir şekilde yüz binlerce kişiye konuldu.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Daha iki ay önce Anayasa Mahkemesi bu üç yıl sonunda ihlal olduğuna karar verdi. Ve Anayasa Mahkemesinin verdiği bu ihlal kararı bile şu anda daha işleme konmadı, yüz binlerce kişi son derece mağdur bir hâlde.
    Bakın, size bu pasaport ihlalinden dolayı yaşanan faciaları söyleyeyim. Üç yıldır Türkiye’de ne oldu biliyor musunuz? Pasaport vermediğiniz için 30 Türkiye Cumhuriyeti Ege ve Meriç sularında boğuldu. Bakın, şu bebekleri, çocukları gösteriyorum, vicdanlarınıza sunuyorum. Bunların 18’i bebek, çocuktu, 0-6 yaş arasıydı ve bu bebeklere Bursa Büyükşehir Belediyesi cenaze aracı bile vermedi, Bursa’dan Amasya’ya gidecekti.
    SELAMİ ALTINOK (Erzurum) – Yalan söylüyorsun!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın bu insanlar pasaport yasağı dolayısıyla öldüler.
    HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) – Neden ülkeyi terk edip gidiyorlar?
    SELAMİ ALTINOK (Erzurum) – Yalan konuşuyorsun!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, Sakız Adası’nda cenazelerin başında bekleyen insanlar. Buna hangi vicdan dayanır? Hangi insaf dayanır? Yazıktır, günahtır.
     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu, tamamlayalım artık.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Pasaport yasağı bakın idari bir kararla konulamaz ve yargı kararı olmadan… Anayasa madde 23’ü çiğneyen bir maddedir bu. Anayasa madde 23’ü çiğniyorsunuz bu maddeyle, bu madde kabul edilemez arkadaşlar, vicdanlar bunu kabul edemez. Anayasa madde 23’ü bu Millet Meclisi çiğneyemez. Bunu çok net bir şekilde söylüyorum.
    Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

YouTube

Yorumlar