2014-10-31 00:00:00


8 Şubat 2008 tarihinde Kanaltürk tevizyonunda Hulki Cevizoğlu'nun yönettiği Ceviz Kabuğu programında dönemin CHP milletvekili Şahin Mengü, DSP milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş ile başörtüsü yasağı konusunu tartışmıştık. Çeşitli görüşlerin nezaket kuralları içinde ifade edildiği programın son bölümünde programa telefonla bağlanan kanalın sahibi Tuncay Özkan şahsıma yönelik hakaret içeren ifadeler kullanmıştı. Bu ifadeler daha sonra yapılan yayın çözümlemelerinde Özkan'ın şahsıma ve o dönem Genel Başkanı olduğum MAZLUMDER'e yönelik “bu kadar büyük faşizmi, böyle bir demokraside savunabilmek için insanın ya eğitilmiş bir cehalet içinde bulunması gerekir, ya da kasten bir rejime kastının bulunması gerekir”, “faşizm budur, adına insan hakları derneği diyeceksiniz, ama faşizmi savunacaksınız, yalanla zırvayla savunacaksınız, nasıl savunacaksınız, kadınlarla ilgili olarak ağzınıza geleni söyleyeceksiniz, bu ne biçim bir aymazlık” , “söylediklerinin tamamı faşizm, tamamı yalan, yalan üzerine kurulu”, “kusura bakmasın, insan hakları savunucusuyum ben insan hakları, sen insan hakları savunucusu falan değilsin, arkadaş, sen Türkiye'de faşist bir tutumun sözcüsüsün, senin faşist diye nitelediğin kurumların yanında sen on kat daha faşist kalırsın” şeklindeki ifadelerdi.
Hakkında 20 bin TL manevi tazminat davası açtığım Özkan yerel mahkeme tarafından “davalının davacıya yönelik kişilik hakları ihlali” yaptığına hükmolunarak 3.000 TL manevi tazminata mahkum edilmişti. 
Ancak temyize giden davalının talebi Yargıtay 4. Hukuk dairesinin 2013/16021 karar sayılı ilamı ile kabul görmüş, “davacının kişilik haklarının saldırıya uğramadığı ve bu nedenle davanın tümden reddedilmesine” karar verilmiştir. Yargıtay “davanın reddi gerekirken …” şeklindeki ifadesi ile doğrudan karar verir gibi mahkemeyi etkilemiş ve yönlendirmiştir. Yerel mahkeme de bozma kararına uymuştur. Ayrıca davalı tarafın avukat, adliye masraflarının tarafımca ödenmesine karar verilmiştir.
Artık Türkiye kamuoyuna ilan etmek gerekir ki muhatabınıza “faşist” demek serbesttir. İfade özgürlüğünün insanlara hakaret özgürlüğü gibi algılanması insanlığın en temel özgürlüğüne yapılmış en büyük kötülüklerden birisidir. O dönem yasaklanmasının büyük bir insan hakları ihlali olduğunu ifade ettiğimiz başörtüsü bugün özgür. Ancak bugün  başörtüsüne özgürlük isteyenlere yapılan hakaretler halen ödüllendiriliyor, bu trajedi hukuk tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir.
Saygılarımla
Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu
İnsan hakları aktivisti

Yorumlar