Günaydın Adana – İbrahim Akyol

CHP  ucu kendisine dokununca nasıl avazı çıktığı kadar bağırıyor.
Alıştık artık!
Sağ kalemşörlere kızan Sol’un ağır abileri de bu günlerde hep bir akıldan, bir ağızdan ve bir kalemin mürekkebinden sahifeler döşeyip yaşasın adalet, yaşasın hukuk demeye başladılar.

Neden? Çünkü ucu kendilerine dokundu.
Ama yemezler!
Dün başka birileri hukuk diyordu, adalet diyordu. Siz masalarda kadeh tokuşturup kıs kıs gülüyordunuz.
Bugün adalet size gerek olduğu için avazınız çıktığı kadar bağırıyor, hak diyorsunuz, hukuk diyorsunuz.
Dün dokunmazlık kalksın diye ellerinizi çifter çifter kaldırıyordunuz, siyasi kıyıma destek oluyordunuz.
Bugün bu bir siyasi talimat kararıdır tanımıyoruz, Canan Kaftancıoğlu’nu vermiyoruz diyorsunuz.
Alıştık artık bu siyasi manevralarınıza, riyakarlığınıza. İki düzlem siyasetinize alıştık şaşırmıyoruz.
Evet, karar hukuki değil. Kaldı ki bu tarz davaların çoğu hukuksuzca siyasilerin talimatla verdikleri karar. Burada herkes hemfikir.
Peki sorun nerede?
Sorun şurada:
Adalet, hak, hukuk talep ediliyorsa herkes için her kesim için her zümre ve ideoloji için edilmeli.
Enis Berberoğlu için adalet nöbeti.
Selahattin Demirtaş için silik, baştan savma anlamsız bir kaç demeç..

Canan Kaftancıoğlu için il binası önünde genel başkan ve bütün kurmaylarla birlikte kenetlenme, asla teslim etmeme ve görevinin başında demeçleri..
Lakin Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu hem de milletvekili sıfatı ve Büyük Millet Meclisi koridorlarında zorla sürüklenerek götürülmesine seyirci bir CHP ve sol akıl!
İşte riyakarlık, ikiyüzlülük; adaletsiz ve güven vermeyen, kapsayıcı olmayan bir akıl ve bir siyasi duruş bu.
Adalet ya herkes için olmalı ya da her kesim kendi adaletini sağlamanın yolarını aramalı öyle mi?
 İşin özü şu: Dün Erdoğan’a bir şiirden dolayı verilen ceza ve siyasi yasağın üzerinden geçen 25 yıl
bugün Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve siyasi yasak.
Değişen hiçbir şey görünen ise yine anti demokratik hukuksuz ve adaletsiz kararlar ve bu arada heba edilen onca seneler.
Bu ülkede defaatle yargı kararları sonucunda;
– Adalet
– İnsan Hakları
– Hukuk Devleti ilkeleri
-Demokrasi anlayışı
-İnsanca yaşam kodları
-Güven, istikrar ve huzur yerlerde sürüklendi
-Siyasi yargı kararı ile adalete ve  hukuka olan güven sıfıra indi

Unutmadık!
Bakın neler gördük neler. 
Ama zerre ders aldık mı? Hayır!

Çünkü siyasetimiz dünün mağduru bugünün intikam alan aklı olunca;
-İstiklal Mahkemeleri
-Yassıada yargılamaları
-12 Mart anti demokratik uygulamaları
-12 Eylül faşist zihniyetin kararları 
-28 Şubat’ta askerin baskı zihniyeti 
-Madımak davası
-Soma maden kazası kararları
-FETÖ savcılarının keyfi yargılamaları
-Ergenekon, Balyoz  davaları
-Siyasi parti liderlerine ve yöneticilerine yapılan  keyfi hukuksuz yargılamalar
-15 Temmuz sonrası olağanüstü hal hukuku kararları
-KHK talimatlarıyla sefalete sürüklenenler
-Gezi ve akademisyenlerin yargılamaları 
-Onlarca, yüzlerce, binlerce hukuksuz siyasi erklerin verdiği kararlar

 Artık yeter!
Bu ülkeye, bu topluma yeniden hukuksuz davranmaya hukuksuz görünmeye ve hukuksuzca karar vermeye hakkınız yok!
Çünkü İnsan Hakları ve Hukuk Devleti ilkesi insanlığın ortak evrensel değerleridir.

Yorumlar