2008-04-03 00:00:00

ŞAİBELİ İDDİANAME'NİN KABUL EDİLMESİ HUKUK'UN LEKELENMESİDİR.

Yargıtay Başsavcısı tarafından Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne sunulan iddianamenin şeklen uygun görülmesi, şaibeli bir iddianamenin Anayasa Mahkemesi tarafından kabulü anlamına gelmektedir.

İddianamenin bazı kısımlarının, Ergenekon soruşturması kapsamında adı geçen kişilerin bilgisayarlarında önceden kaydedildiğinin anlaşılması, iddianamenin zaten vahim bir durum arz ettiğini göstermektedir. Tekzip edilmiş haberlerin, Adalet ve Kalkınma Partisi kurulmadan önce sarf edilmiş sözlerin iddianamede yer alması, iddianame üzerindeki ciddiyetsizlik iddialarını güçlendirmiştir. Ayrıca Başsavcı’nın; başörtüsüne özgürlük getiren bir anayasal düzenleme girişiminde bulunduğu için Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yönelik kapatma davasının açıldığını belirtmesi, iddianamedeki diğer iddiaların başsavcı tarafından önemli bulunmayan ve fakat dolgu malzemesi olarak kullanıldığı tezini güçlendirmiştir. Ayrıca Cumhurbaşkanı'nın da iddianamede yer alması, usulen önemli bir yanlışlığa düşüldüğü tartışmasını başlatmıştır.

Anayasa Mahkemesi, yargının Başsavcı eliyle siyasallaştığının belli olduğu şaibeli bir iddianameyi kabul ederek hukuka gölge düşürmüştür. Tüm parti kapatma girişimlerinin, sivil toplumun sesini kısmaya yönelik anti-demokratik uygulamalar olduğunu tekrar ifade ediyoruz. Kamu vicdanının kabul etmediği zorlama delillerle, seçmenin iradesini yok etmeye yönelik çalışmaları demokrasiye ve hukuka vurulmuş darbeler olarak algılıyoruz. Başörtüsüne özgürlük getirmeyi düşünen her partiyi tehdit eden bir yaklaşımı son derece tehlikeli buluyoruz. Demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlemesi; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin bütünüyle kaldırılmasıyla, farklılıklarımızı düşmanlık sebebi olmaktan çıkaracak hukuki düzenlemelerin yapılmasıyla ve yapıcı bir diyalog ortamının sağlanmasıyla mümkündür.

MAZLUMDER Genel Başkanı
Ömer Faruk GERGERLİOĞLU

Yorumlar