13 Ağustos 2020

AHVAL

İnsan Hakları Savunucusu, HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu cezaevlerinde her geçen gün artan hak ihlallerine dikkat çekiyor. Gergerlioğlu, koronavirüs salgınının cezaevlerinde yaşanan ağır hak ihlallerinde bahane olarak kullanıldığını söylüyor.

Kendisine cezaevlerinden gönderilen mektupları okuyan Gergerlioğlu, Silivri 1. Nolu Cezaevi’nde dört yıldır tutuklu bulunan er Hamza Yıldız’ın yazdıklarını şöyle aktarıyor:

3 Haziran 2016’da kuleli askeri lisesinde er olarak vatani görevimi yapmaya geldim. 42 günlük erken 15 Temmuz’da devletimizin başımıza komutan olarak görevlendirdiği kişiler tarafından ‘terör saldırısı var’ denilerek dışarı çıkarıldım. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne götürüldüm. Orada kimseye zarar vermedim. Kamera kayıtları da var. Sonrasında insanlar tarafından linç edildim, kanlar içinde kaldım. Ben gariban yoksul bir ailenin evladıyım. Cezaevinde pandemi sürecinde daha fazla sıkıntılarımız arttı. Ben cezaevinde çürümek istemiyorum. Adalet istiyorum.”

Türkiye’de OHAL döneminde adil olmayan yargılamalarla gencecik erlerin ağır cezalar aldığını belirten Gergerlioğlu, “Müebbet hapis cezalarına mahkûm oldular. Masum Harbiyeli öğrenciler için adalet isteyen Melek Çetinkaya sırf bunu istediği için tutuklandı. Akit TV ona tuzak sorular sormuştu ve sonrasında tutuklandı. Masum erlerin dramı her geçen gün büyüyor” diyor.

İsmail Bakioğlu’dan gelen bir mektubu aktaran Gergerlioğlu, şunları ifade ediyor:

“Darbe öncesi bir okula erken kayıt ücreti vermiş. Darbe sonrası bu okul kapatılmış. Kayıt ücretini almak istemiş ama alamamış ve cezaevine düşmüş. Çok öfkeyle bir mektup yazmış ve sosyal bir soykırım uygulandığını söylüyor.”

Gergerlioğlu’nun aktardıkları şöyle:

“Bandırma M Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazan Elif Güven, 22 aydır cezaevinde. Eşi de 46 aydır cezaevinde tutuklu olarak bulunuyor. Elif Güven çocuklarının aylardır annesiz ve babasız kaldığını söylüyor. Pandemi nedeniyle beş aydır çocuklarını göremediğini anlatıyor. ‘Bütün Türkiye normalleşme sürecine giderken biz burada hapis içerisinde hapis yaşıyoruz. Kimse bize tedbirlerden bahsetmesin. Gazetelerde, TV’lerde her gün tatil yapanları görüyoruz. Koronavirüs sadece cezaevinde mi bulaşıyor?’ diyor. 


Patnos Cezaevi’nden Ethem Güllüce yemeklerin çok kötü olduğunu, yetersiz, kalitesiz ve düzensiz olduğunu söylüyor. Mektuplar, kargolar gelmiyormuş, kütüphaneden kitap alamıyorlarmış.

İnsanlar cezaevlerinden feryatlarını bildirmeye çalışıyor. Çok zor durumda olan, ağır hak ihlalleri yaşayan on binlerce insan var.

Türkiye cezaevlerinde pandemi tam bir bahane haline geldi. Mahpusların hakları yoğun bir şekilde kısıtlanıyor. Mart ayından beri açık görüşler yok. Mahpusların eşleri ve çocukları çok şikayetçi. Çünkü aylardır annelerini babalarını görmeyen çocuklar var. Çok büyük sıkıntılar yaşanıyor.”

Yorumlar