21 Şubat 2023

2 gündür Adıyaman’dayız, taziyelerde köyleri dolaşıyoruz! Depremzedeler kaybettikleri yakınlarını, enkaz altındaki anlarını anlatıyorlar! Enkaz altından çıktıktan sonra hayatını kaybedenlerin hikayeleri var!

2 gün boyunca Adıyaman’da yüzlerce insanımızla konuştuk! Maddi manevi büyük yıkım var! @ad_hdp İl Örgütümüz ve HDP belediyelerimizin desteklediği Adıyaman Yenimahalle Cemevi’ndeyiz. Yurdun dört bir tarafından gelen yardım malzemeleri dağıtılıyor!

Cemevi deposunda yardım malzemeleri var. Gönüllüler gün boyunca çeşitli bölgelerde yardım faaliyetleri yaptılar! Çevreden gelip yardım alanlar var!

Şeyhu Gözübüyük:” Adıyaman’da ilk 3 gün çalışma görmedik. Deprem çok acıydı. Dışarıya çıkarken dengemizi kaybettik. Çocuklarla korkudan dışarıya fırladık. Kardeşim ailesiyle hayatını kaybetti. Kendi imkanlarımız ile enkazdan yakınlarımızı çıkardık.”

Şeyhu Gözübüyük:”Adıyaman’da herhangi bir çalışma olmadı, kendi imkanlarımız ile cenazelerimizi enkaz altından kaldırdık. Adıyaman’da sağlam bir ev kalmadı. Yakacak, barınma öncelikli ihtiyaç. Çadır, konteyner yeterli değil.”

Şeyhu Gözübüyük:” Adıyaman’dan büyük bir göç var. %50’den fazla insanlar il dışına göç etti. İnsanlar mağdur durumda. Ben inşaatlarda çalışıyordum, Türkiye genelinde inşaatlar sağlam yapılmıyor yapılmadığı için bu enkazlar oluyor! İnsanlarımız ölüyor!”

Şeyhu Gözübüyük:” Devlet şimdiye kadar yardım Adıyaman’a getirmedi! İnsanlarımıza yardımcı olmadılar. Cenazelerimizi çıkarmadılar! Bir faydasını görmedim, devletten bir şey beklemiyorum.”

Abuzer Gülmez:” 15. gündeyiz, ben bir şey görmedim. Yardımlar devam etseydi bu kadar insan ölmezdi! Enkazdan sesleri duyuyoruz “Karışmayın” diyorlar! Mardin, Silopi, Diyarbakır, Batman’dan gelen yardımlar günlerce bekletildi!”

Abuzer Gülmez:” Amcaoğlumu yeni kaybettim. İç kanaması vardı enkazdan çıktı, doktorlar gelseydi amcaoğlum ölmezdi. Ben hesap sormak zorundayım bir vatandaş olarak. 60-70 cenazemiz var. Adıyaman ağır deprem bölgesi.”

Abuzer Gülmez :” Adıyaman’da yıkılan binaların çoğu belediyede adamı olanlar! Sadece müteahhidi suçlamakla olmuyor izin aldığı kişiyi kim yargılıyor! Türkiye deprem ülkesi. Deprem Bakanlığı kurulması gerekiyor! Niye ülkede bilim adamlarına kulak asılmıyor!

Abuzer Gülmez:” Siyasetçilere isyan ediyorum çünkü onlar İHA’ların, SİHA’ların peşinde koştular. Karşı değilim ama öncelikli olan on binlerce insanların, şehrin yerle bir olacağı söyleniyordu! Bunun önlemini kimin alması lazım?”

Abuzer Gülmez: “Ben bu ülkenin evladıyım, bu ülkenin canı yanıyorsa ben de parçasıyım. Bu kıvılcım bana da geldi. Benim ruhum Pazarcık’ta, Elbistan’da. Gönüllülere üzülüyorum ama isyan ettiğim bu çabaya engel oluyorlar! Urfa’daki vatandaş geliyor kurtarıyor!

Abuzer Gülmez:” Türkiye’nin en uzağından gelen oluyor da niye organizasyon yok! En güzel organizasyonu STK’lar yaptı! Adıyaman’a gelenler olmasaydı daha büyük felaket yaşayacaktık. Doğudan batıdan gelenler Allah razı olsun. Tüm insanların ruhu aynı olmuş.”

Abuzer Gülmez:” Ötekileştirme yapılıyor. Hani hakla yapıyorsunuz? İnsanın en kötü yanı burnudur kesebilir miyiz? Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin birlik olduğunu sivil halktan gördüm.”

Serhat Ataman:” Siverek’ten 2. gün yardım için geldik. Biz enkazlara koşarken siyasetçiler burada yoktu! Siyasete olan inancımız hiçbirine yakışmadı. Gittiğimiz yerlerde 15-20 kişi yakınlarını kaybetmiş. 2 gündür vinç beklediklerini söylüyor.”

Serhat Ataman:”AFAD’ın kriz masası helikopterlerle yardım yapamamış.Recephan Köyü şikayetçi heyelan çok olmuş. Erzak yetişilmedi. Yeterli şekilde süreci biz elimizde tutmaya çalıştık. Elazığ depreminden sonra inşaat makinelerinin hepsi @adyu2006 ‘da vardı!

Gergerlioğlu:” Depremzede kardeşlerimiz ateşin başında ısınmaya çalışıyor. Adıyaman’da neler yaşandı? Neler gördünüz? İhtiyaçlar neler?”

Zeynel Bey:” Allah bize vurdu, devlette bize vuruyor! Benim iki aileme çadır yok! Çadır bekliyoruz! Geceleri burada ateşin başındayız. Perişan haldeyiz. Hayırseverlerden Allah razı olsun bize burada çorba veriyorlar.”

Mahmut Yılmaz:” Ben kanser hastasıyım, kemoterapi ilacı kullanıyorum. Diyarbakır Çınar belediyesi olmasa biz açlıktan öleceğiz. Bu nasıl sistem? Bu nasıl hükümet? Bu nasıl devlet? Bize gelen yardımlara hizmetlere el koyuyorlar!”

Mahmut Yılmaz:” Burada ilk 2 gün devlet yoktu! 3. gün geldiler! İlk gün Diyarbakır’lı arkadaşlar geldi enkaz altında insanlarımızı çıkardık. Biz devlet görmedik, böyle devlete gerek yok! Çadır yok, gıda yok!”

Mahmut Yılmaz:” Su bazen geliyor bazen gelmiyor. Elektrik yok. 15 gündür banyo yapmadık! Dışarıdayız! 15 gün daha böyle devam edersek ölürüz.”

Mahmut Yılmaz:” Devletten hayır yok, onlar geldi yardımlar geldi onların sayesinde yaşıyoruz! Günde 3 defa sıcak yemek veriyorlar bir de buna engel olmaya kalkıyorlar! O zaman devlet olarak siz yapın!”

Zeynel Bey:” Evim yıkılmasa bile oturamıyoruz. Çatlaklar var. Kimse oturmuyor. Çadır istiyoruz çadır yok diyorlar. Her yeri aradım yok diyorlar. En uygun konteyner yapılması lazım. Çadırda uzun süre yaşayamayız ama en azından çadır gelsin şimdi kalalım.”

Gergerlioğlu:” Çadırın olmadığına dair soru önergesi verdik. Neden ulaşılamadı? Neden çadırlar gerektiği anda deprem bölgelerine ulaştırılmadı? Konuyu takip edeceğiz ama bir an evvel çadırların getirilmesi gerekiyor!”

Zeynel Bey:” Ev çatlamış ilk günden beri çadır istiyorum çadır yok! En önemli ihtiyaç çadır ve gıda. Temizlik malzemelerine ihtiyacımız var.”

Depremzede:” Çadırda sıkıntı var. Yetmiyor! Yakacak eksikliği var. İnsanlar su bulamıyorlar banyo ve temizlik için. Elektrikler kesik. 2 hafta önce elektrik kesildi. Benden daha kötü durumda olanlar da var.”

Yardımsever:” 6 arkadaşımız çadır kentte. Biz de 7 arkadaş buradayız. Hatay’a giden arkadaşlar da var. Buradaki insanların yaşadığı ağır afet durumunda yanlarında olabilmek dayanışma için geldik. Buradaki yükü hafifletmek için buradayız.”

Aşçı:” Çınar Belediyesi olarak buradayız. Günde 8000 kişiye sıcak yemek veriyoruz. Burada bir çadır daha açtık orada 3000 kişiye sıcak yemek vereceğiz. Halktan olumlu bir karşılık alıyoruz.”

Kazım Bey:” Depreme yakalandık. 3 gün burada kimseyi bulamadık. Enkaz altında insanlarımız diri diri öldü. Kendi imkanlarımız ile bir şey yapmaya çalıştık devleti göremedik yanımızda. Benim köyde 30’a yakın ölüm var. Evimiz gitti. Adıyaman Merkez’deydim.”

Kazım Bey:” Evin içinde bomba patlıyor zannettim. Merdivenlerde düşe kalka sağ çıktık ama bina çok hasarlı. Köydeki çoğu ev yıkılmış. 3 gün biz cenazelerimizi kendi imkanlarımız ile çıkardık. 4. gün kepçe geldi ama bulana kadar canımız çıktı.”

Kazım Bey:” Arabam enkaz altında kalmasına rağmen buradan yardım götürmeye çalıştım. İlk gece çok yağmur yağdı, ikinci gece kar fırtına don vardı. İnsanlar dışarıda dondular. Sürekli artçı depremler oluyordu. Herkes bir yerlere dağılıyordu. Panik havası.”

Kazım Bey:” Elektrik yok. Evi yıkılmayan elektrikle ısınması gerekiyor elektrik yok. Su bazen akmıyor. Soba var odun yok, odun var kömür yok. İnsanlar perişan halde.” Gergerlioğlu: “Su elektrik sıkıntısı var. Yıkanamayan insanlar var! Çadır ihtiyacı var.”

Gergerlioğlu:” Çadır, konteyner ihtiyacı var. İl dışına giden yüz binlerce insanımız var. Bu insanlar geçici olarak gittiler belki ama geri dönmek durumunda kalabilirler. Yapılacak çok işler var. Önemli yıkımlar var. Enkazın bir kısmı kaldırılıyor.”

Gergerlioğlu:” Enkaz dökülen yerlerde insanların cesetlerinin bulunduğu söylendi. Kepçe molozları alırken insan parçaları var bunlara dair haberler aldık. Düzensizliğin sonucu. İnsanlar acı içinde, gönüllüler canla başla çalışıyor.”

Gergerlioğlu:”Burada yapılacak çok iş var. Adıyaman’dan çok kişiden duyduk; gerekenler yapılmış değil. Biz yarın da buradayız.ÖFG TV olarak bu programı Adıyaman’dan yaptık. Üzücü konuları işleyemeyeceğimiz program yapmak ümidiyle. Herkese hayırlı geceler.”

Yorumlar