14 Mart 2023

ÖFG TV’den herkese merhaba, her hafta haftanın önemli insan hakları konuları ve konukları ile sizlere sunduğumuz programımıza başlıyoruz!

Değerli izleyenler neredeyse 3 aya yaklaşıyor biz 3 aydır yoğun bir şekilde Yusuf Kerim Sayın ve ailesinin dramını gündem ediyoruz, Yusuf Kerim Sayın 6 yaşında bir çocuk ewing sarkom hastası, 6 ay önce hastalığı teşhis edilmiş oldukça tehlikeli hızla ilerleyen bir forma sahip, zaten ewing sarkom tehlikeli bir kanser, hızlı ilerleyen bir kanser, o kanserin de en hızlı ilerleyen bir formülü hızlı ilerleyen bir kanser formuna sahip. Çok üzücüdür, çocuklar hasta olabilir diyeceksiniz ama Yusuf Kerim’in durumu daha da vahim bir hal arz ediyor. Kendi hastalığı ile birlikte annesi de başında yok! Düşünün bir hasta çocuğa en şefkatli, en merhametli olacak kişi annesidir fakat bu çocuğun annesi başında yok! Neden? Çünkü annesi zamanında çalıştığı öğrenci yurdunda maaşını aldığı Bankasya hesabındaki 1034 TL nedeniyle “terör örgütü üyeliğinden” 6 yıl 3 ay ceza almış ve tam da çocuğunun hastalığını öğrendiği günlerde cezaevine girmiş. Çocuk hastalanmış ve annesi cezanın onandığını öğrendi çok üzüldü infaz erteleme için başvuru yaptı. “İnfaz erteleme verilir, bu durumdaki çocuğun başında kalmama müsaade ederler.” Diye düşündü aile fakat müsaade edilmedi. Düşünün çocuğun üstün yararı demeye gelince 1. Sıraya geçen iktidar yetkilileri öylesine zalimce bir yasa oluşturmuşlardı ki kanser hastası çocukların anne veya babaları terör suçundan eğer ki cezalandırılmışsa çocukların başında duramıyordu infaz erteleme alamıyorlardı, adli suçtan olsa belli bir yıla kadar bu ertelemeyi alabiliyor, siyasi suçlulara verilmiyordu burada çok zalimce bir durum vardı. Hem adli siyasi infaz ayrımı yapılıyor hem de burada insafsızca mahpusluk ile hiç alakası olmayan ailelerin çocukları cezalandırılıyordu, bu çocuğun suçla zerre kadar bir alakası yok, suç iddiası ile ilgili anne ile durum mevzu bahis çocuk ile ilgili bir durum yok. Biz uzun süre bu konuyu gündem etmeye çalıştık, başta sesimizi çok duyuramadık ama yoğun bir gayretle bu konuyu gündem ettik, Yusuf Kerim Sayın Türkiye gündemine geldi. Çok büyük acılar çeken, ağır bir tedavi alan ve başında annesi olmayan hiç iyi olmayan annesini çok özleyen ve çocuk olduğu için de hiçbir açıklamanın kendisini ikna edemeyeceği bir insan olan Yusuf Kerim Sayın annesiz durumdaydı. Yusuf Kerim Sayın’ın annesinin infaz erteleme talebi de reddedilmişti. Bir infaz erteleme olabiliyor bazen ama bu çocuk bu infaz erteleme durumlarına dahil edilmemişti. Saçları dökülmüş, zayıflamış çocuk infaz erteleme prosedürlerine dahil edilmemişti ve maalesef ki büyük bir çile çekmeye başladı. Annesi başından ayrıldı cezaevine girdi babası annenin cezaevine girdiğini söyleyemedi, “Anne hastanede gelecek.” Diye çocuğu kandırmaya çalıştı biz de bunu gündem ettiğimizde cezaevinden birkaç kez izin verildi anne 3-5 saat çocuğunun başında durdu ve geri gitmek zorunda kaldı, çocukta annesine doyamadı. Biz bunları yoğun bir şekilde gündem ettikten sonra kamuoyu meseleyi sahiplendi, sahiplenen herkesten Allah razı olsun, iktidar da bu büyük dramın sonunda farkına vardı ve biz yasa teklifi vermiştik bu yasa teklifi konusunda adım attı ve yasa teklifini meclise getirdi. Bunu Çarşamba günü Meclis’te görüşeceğiz. Bizim için çok önemli bu yüzden programımızda bu konuyu konuşacağız. İnfaz hukuku uzmanı Av. Yaşar Sezgin ile görüşeceğiz. Kendisi bu hususlarda yetkin bir isim ve konuyu ayrıntılı inceledi, onun görüşlerine başvuracağız.

Av. Yaşar Sezgin:Yarınki Meclis’e sunulan taslakta madde değişikliği ile ilgili ekleme yapılması gerekiyor. Ekleme şu; Yusuf Kerim ile ilgili şu anda annesi cezaevinde bulunmakta düşünün ki annesi hayatta 1. Derece yakını baba, baba hapiste olsa babanın da eklenmesi, anne veya baba da hayatta olmayabilir 1. Derece yakını kardeşi de olabilir, anne, baba, eş, çocuk. İlgili kanun paketine annesi, babası, eşi, çocuğu ibarelerinin konulması gerekmektedir çünkü bunlar gün ışığına çıktığı zaman ancak fark edilebilir, bugün Yusuf Kerim’in annesi cezaevindedir yarın Ahmet’in babası, Mehmet’in çocuğu olacak gibi şeklinde dolayısıyla bu kanun maddesi genişletilmeli. Oraya suç nevi ayırmaksızın, infaz erteleme talebi kabul edilmemişti Gülten Sayın’ın mevzuatta suç nevilerini ayırıyorlar, şu anda ülkemizdeki en büyük sıkıntı istisna tuttukları 5 suç nevi. Bu suç nevilerini ayırdıkları zaman hem orada anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık söz konusu, evrensel insan haklarına aykırılık söz konusu, burada suç nevi ayrımı olmasaydı 5275 sayılı infaz Kanunun 16. Maddesi infaz ertelemeye cevaz verir takdirdeydi, Yusuf Kerim’in annesi suçunu tercih ederek suç işlemiyor zaten suçun nevi ortada, Bankasya’ya para yatırmaktan ötürü bir hüküm giymiş dolayısıyla buradaki düzenlemede tüm suç nevilerini kapsam içerisine alırlarsa ayrıca orada ceza miktarını da gözetmeksizin belki “Ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları hariç süreli hapis cezalarının tamamının kapsama alınması” daha yararlı olacaktır. Yarın 11 yıl ceza almış biri olur, 12 yıl alır o insanlar mağdur olur ve bugün Yusuf Kerim’in annesi cezaevindedir, Yusuf Kerim’in annesi için kanun düzenlemesi için yaparsak yarın Mehmet için de babası için düzenleme teklifi vermemiz gerekiyor, 3-5 iş olmaması gerektiğinden tek çerçevede bunu talep edersek 1. Derece yakınlarından takdir edersiniz bahsediyoruz. Aynı şekilde cezaevinde bulunup çocuğu dışarıda aynı hastalığı, babası, kardeşi, evladı 1. Derece yakınlarıyla ilgili olunca tamamı kapsam içine alınırsa ve orada suç nevi ayırmaksızın süreli hapis cezalarının tamamını kapsayacak şekilde ve Yusuf Kerim dışında benzer hastalık ile ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile ilgili 5275 sayılı kanunun madde 25 I fıkrasında maalesef geçmişte bir madde konulmuş, oradaki ağır hastaların adli tıp raporlarına rağmen, adli tıp doktorlarınca rapor verilmesine rağmen bunların hiçbir surette infazlarına ara verilmiyor! Bu insanlar cezaevinde ölecekler diye söyleniyor! Oradaki ifade kanser hastası, 20 gün ömrü kalmış olsa bile ve 20 adli tıp uzmanı rapor verse bile infazına ara verilmesine dair mevzuat engeli vardır. Yapılması gereken düzenleme; 5275 Sayılı İnfaz Kanunu Madde 25 I Fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır denilecek. Bu madde yürürlükten kaldırılması ile söz konusu madde kalkmıyor. Bu insanlar ölene kadar hapiste ölmeleri gerektiği yönünde bir maddedir.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Sizin ve bizim uzun süredir canımızı yakan bir madde.

Av. Yaşar Sezgin:Kanser hastaları örnekleri var, 16 adli tıp uzmanı infazına ara verilsin denilmiş 75-80 yaşında vatandaş 40 kilo kalmış ve infazına ara verilsin denilmesine rağmen adli tıp raporu geçerli değilse o uzmanlar niye o kararı alıyor? Uygulanmayacak bir raporun hükmünün olmaması garabettir. Mevzuat engeline takılıyor, çok basit bir şekilde “5275 Sayılı İnfaz Kanunu Madde 25 I fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.” Denilmesi ile dünyanın sonu gelmez, infaz kanununda köklü bir değişiklik olmaz sadece o ağır hastalara ilişkin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ağır hastaların infazlarına ara  verilecek belki o insanlar 10 gün evlerinde yaşamlarının son günlerini geçirecekler.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Vural Avar için genelge hazırlayan bakanlığın bunu burada tutması olacak iş değil.

Av. Yaşar Sezgin:Bu insanlar Türkiye genelinde 1000 civarında hasta vardır ve bu hastaların tamamı adli tıp raporları mevcut ellerinde bu hastalar ölümü bekliyor. Bu hastalar ile ilgili adli tıp infazlarına ara verilsin yönünde rapor vermiş, bu raporlar uygulanmıyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Annesi babası eşi çocuğu ve kardeşi de eklensin diyorsunuz.

Av. Yaşar Sezgin: 1. Derecede yakın bunlardır. Cezaevi ziyaretlerinde şöyle deniliyordu; anne, baba, eş, çocuk açık görüş yapabilir diyordu. Vatandaşa diyor ki: “Anne baba eş çocuk.” Kardeş 1. Derece yakını değil mi? Vatandaşın annesi, babası ölmüş, eşi olmadığı için çocuğu da yok kardeşi açık görüş yapamıyordu. Öneriler ile genişlettiler. Önümüzdeki somut vaka Yusuf Kerim vakasıdır ancak yarın karşımıza başka vakalar çıkacak bunlar kardeşe, eşe, babaya, evlada muhtaç olacaklardır, 1. Derece yakını olan annesi, babası, eşi, çocuğunu koymakta fayda olduğunu düşünürüm.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Tutuklu olan insanlar var, hükümlü olmadığı için birçok hamile lohusa kadın var.

Av. Yaşar Sezgin:Oraya konulacak şey; tutuklu ve hükümlüler için geçerli olacak ilgili madde, hastalıkla ilgili, yardıma muhtaç velev ki tutuklu ya da hükümlü olsun tamamı için geçerli olması gerekiyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:18 aya kadar bebeği olan annelerde hükümlü olursa veriliyor erteleme.

Av. Yaşar Sezgin:Türkiye genelinde istisna suçlar nedeniyle, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir düzenlemedir. Gasp, yağma, yaralama, hırsızlık, dolandırıcılık, çetecilik, sahtecilik tüm insanlara ½ infaz 3 yıl denetim uygulanıyor diğer tarafta vatandaş Bankasya’ya para yatırmış diye onun suçunun nevi bakımından ona ½ infaz yerine ¾ infaz uygulanıyor 3 yıl yerine 1 yıl denetimli uygulanıyor hatta şu anda onlara 1 yıl denetim bile uygulanmamakta, 1 yıl denetimli uygulanmamanın da hukuki bir dayanağı yok, idari gözlem kurulu kararı denilen bir karar ile oysaki infaz hakimliklerini bağlayan infaz kanunudur, mevzuattır, infaz hakimleri infaz kanununa uygun hareket etmeye karar vermeleri gerekir. Mevzuat doğrultusunda infaz hakimlerinin karar vermesi gerekmektedir oysa tamamen bu suç nevileri sebebiyle önümüzde büyük engeldir, büyük ayrıştırmadır oradaki suç nevi sebebiyle Yusuf Kerim’in annesi tüm suç nevi sebebiyle halbuki onun suç nevi gaspçıdan ağır bir suç değil. Kadın Bankasya’ya bilerek bilmeyerek o tarihte legal olan bankaya para yatırmış. Yargılama süreci ayrıdır burada yapılacak bir düzenlemeye tüm suç nevilerini kapsayarak teklifimizi sunarsak daha hakkaniyetli bir teklif talep olur.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Burada bir de kamu güvenliği meselesi var. Burada ileride kamu güvenliği lastik gibi sağa sola çekilebilir değil mi Yaşar bey? Kamu güvenliği göz önünde bulundurularak deniliyor. Toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike halinde kamu güvenliği meselesinin netleştirilmesi gerekir değil mi?

Av. Yaşar Sezgin:Düzenlemelerle ilgili kamu güvenliği sıkıntısı I fıkrası yürürlükten kalksın diyoruz, I fıkrası kalkınca kamu güvenliği sorunu oluşmaz. 16. Madde de devam ediyor özünü koruyarak. Ortadan kaldırılmasını talep ettiğimiz I fıkrası tamamen hukuksuz olduğu için ve orada ciddi bir mevzuat engeli olması gerektiğini teklif ediyoruz. Kanun maddesinin kökünden kaldırılması talebi değildir talebimiz. 5275 Sayılı Kanunun Madde 25 I fıkrasında; hiçbir surette infaza ara verilmez. Ağırlaştırılmış müebbet hapisler için söylüyor, müebbet hapis olsa o bile çıkabiliyor, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar cezaevinde mi ölsünler ölecekler? O madde kalktığı zaman infaza ara verme hususu aynı kanunun 16. Maddesinde olduğu şekliyle devam ediyor. Orada teklifimiz talebimiz bir yeri zedelemeden sadece suç nevilerinde sıkıntı yaratmakta, suç nevi yapılacak düzenlemeye tüm suç nevi kapsam içerisine alınmalıdır ya da oradaki ceza miktarı ağırlaştırılmış müebbette de söyledik. Yusuf Kerim’in annesi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olsa bu teklif havada kalır.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı halinde. Tehlike var diyebilirler mi?

Av. Yaşar Sezgin: Zaten bahsi geçen teklif talep tamamı 70 yaş üzeri ve hepsi 20-30 kilo kalmış ve hepsi torba ile tabir-i caizse taşınan insanlar. Kendi ayakta duramayacak insanlardan bahsediyoruz, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış ve ağır hastalık halinden bahsediyoruz. Ağır hastalık kanser hastasıdır bu insanlar. 3-4 kanser ameliyatı olmuş kanser hastası bir insan kemoterapi alan bir insanın yürüyecek hali olmaz bunun kamuya güvenliğe ne zararı olabilir? Ne zarar verebilir bu insan? Düzenleme bunlar için isteniyor. Başka farklı talepler için değil orada tamamı belli kimler için istendiği, burada kamu güvenliği endişesi oluşmaz bana göre. Hastaların istatistiki bilgilerini istesek hepsi 70 yaş üzerinde ve insanların tamamı 4-5 hastalık çoğu kanser hastası kanserle birlikte başka hastalıklar bu insanlar yürüyecek halde değiller. Yürüyecek halde olmayan bir kişi kamu güvenliğine ne zarar verebilir? 7. yargı paketine hazır seçim üzeriyken de inanın hükumete de iktidara da çok katkısı olacak yani Sayın Cumhurbaşkanımızı da rahatlatacak bir düzenleme yapılacaksa orada istisna tutulan suçlardan hüküm giyenler neticede bu ülkenin çocukları, bu ülkenin vatandaşları, bu ülkenin evlatları hep pırıl pırıl çocuklar cezaevlerinde gencecik çocuklar var o istisna suç kapsamında bugün cezaevinde olanlar yapılacak düzenlemeye sadece şu; farklı bir düzenlemeye gerek yoktur değişik bir infaz kanunu yapılmasına gerek yoktur. 7242 sayılı infaz kanunu yapıldı 30.03.2020 tarihi itibariyle geçerli olan 14.Mart.2020 tarihli. Bu kanun düzenlemesine orada 5 tane suç nevini istisna tuttular. Bu istisna tutulan 5 suç nevinin kapsama alınmasını öneririz bu kapsama alınırsa bu ülke rahatlar cezaevleri rahatlar en az 150 bin tane hükümlü tahliye olur kıymetli vekilim bununla ve cezaevleri de ciddi bir şekilde rahatlar. Zaten o insanlar yatacakları kadar yattılar cezalarını çektikleri kadar çektiler işte her birinin belki bir yıl iki yıl üç yıl cezaları kalmış bu düzenlemeye onlar da kapsamı içerisinde alınırlarsa sonuçta biraz daha hakkaniyetli bir iş yapılmış olur şimdi bir tane gasp suçu işleyen bir kişi on yıla yakın ceza alıyor kıymetli vekilim. 1 ay kapalıda kalıp başka hiçbir ceza yatmadan çıkıyor. Bu böyleyken gasp suçunu bahsediyorum kasıtlı diğer suçlar da dahil yaralama dahildir hırsızlık dahil dolandırıcılık dahil bakın 10 yıl civarındaki bir cezadan bahsediyorum bir ay kapalı infaz kurumunda yattıktan sonra açık ceza infaz kurumuna ayrılıp covid izni işte denetim serbestlik bitiriyor cezasını ancak işte bahsettiğimiz TMK kapsamında 6 yıl hüküm giyen bir kişi 4 buçuk yıla yakın ceza yatıyor bu çok hakkaniyetli bir infaz rejimi değildir takdir edersiniz. O nedenle önerimiz teklife şunu katarsanız eklerseniz; o 5 suç nevi ayrım yapmaksızın kapsam içerisinde alınması çünkü kimse suçunu işlediği suçu tercih ederek insanların yeri geliyor basireti bağlanıyor bir an için herkes suç işleyebilir yani kimse suçu tercih ederek isteyerek bilerek çok istisnalar hariç gidip o suçları işlemiyorlar Sayın vekilim. Bu insanlar bugün yüz binlerce insan başına da şöyle insanlar işte öğrenciydi askeri öğrenciydi öğretmendi işte polisti doktordu akademisyendi hakimdi savcıydı bu insanlar yani bu ülkede 20 yıl hakimlik savcılık yapan insanlar kaymakamlık yapan insanlar isteyerek suç mu işler? Bir şekilde oralara dahil edildiler ve o suç nevinden hüküm giydiler o suç nevi hükümlülükleri sebebiyle de şu anda cezaevlerinde bu insanlar bu ülkenin evlatları sonuçta. Hiçbiri bu ülkenin düşmanı değil hiçbiri tamam belki TMK kapsamında hüküm giymişler ama inanın ben şöyle tabii o çocuklar terörist değiller olamazlar terörist olmaları mümkün değildir çünkü kaymakamdılar hakimdiler savcıydılar valiydiler Doktorlardı öğretmenlerdi Mühendislerdi akademisyendi bu insanlar bu ülkeye hizmet etmek için eğitim gördüler ve legal olan belki o tarihte işte mesela örnek bir tanesi banka ise o tarihte legal bir bankaydı ne yapsın o çocuklar legal bir bankaya para yatırmanın 17-25 istisna vesaire şimdi o çocukların çoğu genç kıymetli vekilim 25-30 yaş aralığındaki insanlar belki onlar bizler kadar bir şeyleri idrak edemediler bilerek ya da bilmeyerek isteyerek ya da istemeyerek ancak hepsi bu ülke için canlarını verecek tertemiz çocuklar olduklarına ben inanıyorum.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Yarınki yasa teklifi görüşmelerinde gündem edeceğiz inşallah. Umarım sadece bir çocuk için değil tüm çocuklar için şu ana kadar yani sadece bir hasta mahpus için değil tüm hasta mahpuslar için güzel bir düzenleme getirilir önemli sıkıntılar var. Yani insanlık ve vicdanı kaybetmemek gerekiyor maalesef bazı durumlarda iş çığırından çıkıyor. Çok teşekkür ederiz Sayın Yaşar Sezgin.

Av. Yaşar Sezgin: Ben de emekleriniz için teşekkür ediyorum ve bir şey eklemek istiyorum 28. dönemde de bizler sizleri parlamentoda 85 milyon halkımızın vekili olarak görmek istiyoruz sakın bırakmayın bizleri. Bütün çalışmalarınızda başarılar diliyoruz saygılarımızı arz ediyoruz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:Çok teşekkür ederim çok sağ olun vaktinizi ayırdınız. Yaşar Sezgin Bey’e çok teşekkür ederiz biz Yusuf Kerim Sayın ile ilgili önemli bir maratonu az çok tamamladık gibi. Bunun taçlanması Yusuf Kerim Sayın’ın annesi ile buluşması olacak bu yasa teklifi bir an evvel yasalaşırsa yasa teklifi bir an evvel yasalaşırsa Yusuf Kerim Sayın’ın annesi cezaevinden çıkar çocuğunun yanına gelir bu da bizi inanılmaz mutlu edecek inşallah bu süreç uzamaz yüzdük yüzdük biraz sonuna doğru geldik inşallah bu süreçte çok uzamaz bir an evvel mecliste bu yasa görüşülür ve Yusuf Kerim Sayın tatlı çocuk, bu ağlayan çocuk, canı ağrıyan çocuk ağır bir kemoterapi altındaki bu çocuk umarım ki annesine kavuşur bizde bu güzel anlara şahitlik ederiz tüm kamuoyu sağ olsun çok büyük bir destek verdiler tüm kamuoyu sayesinde oldu bu inşallah da tamamına erdiririz. Yusuf Kerim ve babası şu anda hasretle prosedürlerin tamamlanmasını yasa teklifinin yasalaşmasını ve annenin yanlarına gelmesini bekliyorlar onlara da buradan selam ve saygılarımızı gönderelim Süleyman Bey’e ve Yusuf Kerim’e buradan sevgilerimize gönderiyoruz. Umarım onlar için bu kötü günler bitecek ve anne en kısa sürede yanlarında olacak diyoruz.

ÖFG TV programı daha burada bitiyor Haftaya salı günü saat 21.00’de sizlerle birlikte olacağız hepinize hayırlı akşamlar diliyorum hoşça kalın.

Yorumlar