21 Aralık 2020

MALUM MEDYA

YouTube

“Cahit Özkan belge istiyor ama bu bana zamanında “Rüşvetin belgesi mi olur?” diye meşhur bir sözü hatırlatıyor. Tacizin belgesi mi olur ?”

Son dönemde kamuoyunda büyük tepkilere neden olan ”çıplak arama” dayatmasını  gündeme getiren HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Malum Medya’ya konuştu. Gergerlioğlu, çıplak arama nedeniyle hasta tutukluların hastaneye gidemediklerini söyledi. Sorumluların ise bu olayı nasıl örteceklerini bilmediklerini vurguladı.

”MUKTEDİRLER BOYUN EĞDİRMEK İSTİYOR”

Çıplak arama pratikleri maalesef muktedirlerin bir boyun eğdirme, bir haysiyete yönelik müdahale isteklerinin sonucu oluyor. Gözaltına alınan kişiye, ” Ben sana boyun eğdirdim, sana istediğimi yapabilirim” anlamındaki bir tavrıdır bu. Yani insanın en mahremine el uzatılması kabul edilebilecek birşey değil. Bu maalesef yapılıyor.

Uşak emniyet müdürlüğünde 31 Ağustos tarihinde yapıldı ve biz bunun üzerine giderek duyurduk. Emniyet Müdürlüğü ise yalan yanlış açıklamalar yaptı . Bir milletvekili olarak bu konunun üstüne tekrar gittim ve milletin haklarını savundum. Tekrar gündeme geldi ve yetkililer tatminkar bir cevap veremiyor. Yaptıkları ne ? Bize iftira atmak, yalancı demek, suç duyurusunda bulunmak. Ama kamuoyu vicdanını, bütün bu yapılanları kesinlikle kabul etmiyor ve yetkilileri inandırıcı bulmuyorum.

”YAPTIKLARI İŞİ NASIL ÖRTECEKLERİNİ BİLMİYORLAR”

Uşak Valiliği, benim hakkımda suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Ben şunu sormak isterim, şimdiye kadar hangi ihlal hakkında “evet bizde ihlal bulundu ?” dedi ki bunlar, hangi yüzle şuan da kalkıp bizim hakkımızda suç duyurusunda bulunuyorlar? Hangi yüzle bulunuyorsunuz? Bunu anlamak mümkün değil.

Şuana kadar yüzlerce çıplak arama vakasını İçişleri Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na sorduk ancak tatminkar bir cevap vermediler. Olayın üstünü örttüler, geçiştirdiler. “Efendim mevzuatta vardır, usulüne uygun yapıyoruz” falan.. Yani reddedemedilerde…

Şuanda, olay büyük bir kamuoyu tepkisine yol açtığı için, yaptıkları işi nasıl örteceklerini bilemiyorlar. ”Yalancı, iftiracı, FETÖ’cü” diyorlar. ”Fetö-PKK ortaklığı vardır” diyorlar.

Toplaşıp suç duyurusuna koşturuyorlar ama öbür taraftan kadınlar çıkıp: ” bize çıplak arama yapıldı, külodumuz dizimize kadar indirildi, üç kez otur kalk, otur kalk, otur kalk dendi. ” Ve sonra, başka binlerce kadın da bunu söylemeye başladı. Bu çok önemli. Türkiye’de böyle şeyler pek olmadı. Bu Türkiye insan hakları hareketi açısından önemli. Yıllardır söyleyemediği şeyleri söylemeye başlayan kadınların olması, Türkiye’de insan hakları hareketi alanında çok önemli bir gelişmedir. O yüzden, biz böyle suç duyurularıymış, yalanlarmış, iftiracılıkmış bunlar vız gelir tırıs gider.

”KAMERALARIN OLMADIĞI ORTAMLARDA YAPILIYOR, TACİZİN BELGESİ Mİ OLUR?”

Cahit Özkan belge istiyor ama bu bana zamanında “Rüşvetin belgesi mi olur?” diye meşhur bir sözü hatırlatıyor. Tacizin belgesi mi olur ? Çünkü bu işler kapalı ve çoğunlukla kameraların olmadığı ortamlarda yapılıyor. Ve zaten bunu sorduğumuz zaman, kameraların bu taciz ortamlarını çekmediği yerlerin görüntüleri veriliyor. Yine de konunun üstüne gitmek lazım ve tüm kamera görüntülerinin ortaya çıkması lazım. Bu çok önemli.

Delili bırakın, yani oradaki kamera görüntülerini bırakın, kadınların o yaşadıkları ve yıllardır anlatamadıkları utançlarını aşarak, yaptığımız bu çağrı sonrası gerek yazılı, gerek sözel ve gerekse de yüzlerini de göstererek, videoya çekerek yaşadıkları bu korkunç utancı, şoku anlatmaları kadar önemli bir delil olabilir mi diye soruyorum.Ve kadının beyanının esas olduğunu da ekliyorum.

”ÇIPLAK ARAMA NEDENİYLE HASTA MAHPUSLAR HASTANEYE GİDEMİYOR”

Hasta mahpusların çıplak aramaya maruz kalma nedeniyle hastaneye gidemedikleri konusu bana çok gelen bir iletidir. Yıllardır bu konuyla uğraşıyorum. Sırf eziyet olsun diye cezaevindeki bir mahpusu dışarı çıkarken, hastaneye giderken, zaten hasta olan bu kişileri çıplak aramaya maruz tutmak, bazen çift kelepçeye tabi tutmak. Yani  düşünün bir kez kelepçelenmiş, bir de jandarmaya kelepçelenerek götürmeye çalışmak, son derece üzücü bir hadisedir. Çıplak aramadan dolayı hastaneye gitmeyen çok mahpus biliyorum. Hatta İzmir Kırıklar Cezaevi’nde, Remzi Uçucu isimli mahpus ve arkadaşları, iki yıla yakındır çıplak ve onursuz aramaya boyun eğmemek için cezaevinden hastaneye gitmemişlerdir. Biz bu konuyu defalarca gündeme getirdik ve geçtiğimiz günlerde bana yazdığı bir mektupta bu baskılar sonrasında cezaevinin geri adım attığını ve 2 sene sonra hastaneye artık gidebildiklerini söyledi. Düşünün 21. yüzyıldayız, hasta mahpuslar iki yıl boyunca çıplak aramadan dolayı hastaneye gidememiş ve sonunda bizlerin, hepimizin baskısı sonucu gidebilmiş. Daha söylenecek başka bir cümle bulamıyorum….

Yorumlar