29 Aralık 2021

Habere Güven

KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Veysel BEYAZADAM; “İhraçlar, insan hakları ihlalidir. Suç işlemektesiniz, yargılanırsınız; zulmetmektesiniz, altında kalırsınız; hukuksuzluk içerisindesiniz, bir gün sizin de adalete ihtiyacınız olur!”

Eğitim Sen İzmir 2 No’lu şubenin hukuksuz ihraçlara karşı oturma eyleminin 192.buluşması Karşıyaka İskele karşısında saat 17.30’da gerçekleştirildi. KHK’larla ilgili yapılan basın açıklamasına; Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko’da katılım sağladı.

Katılımcılar adına basın açıklamasını KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Veysel BEYAZADAM yaptı.

Beyazadam; “KHK’lerle ihraç edilen arkadaşlarımızın işlerine iade edilmeleri için 192. hafta basın açıklaması ve oturma eylemimize güç katan Eğitim Sen Genel Başkanımız Sayın Nejla KURUL’a, CHP İzmir Milletvekili Sayın Kani BEKO’ya, HDP Kocaeli Milletvekili Sayın Ömer Faruk GERGERLİOĞLU’na, barış akademisyenlerimizden Sayın Aydın ARI’ya teşekkür ederiz” dedi.

KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Veysel BEYAZADAM’ın ardından sırasıyla  Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla KURUL, CHP İzmir Milletvekili Kani BEKO ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk GERGERLİOĞLU’da  birer konuşma gerçekleştirdiler.

Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam konuşmasına şu şekilde devam etti;

Kışın mevsimsel sıkıntılarını yaşamaya başladığımız bu günlerde günlerin bizler için getirdiği sadece soğuklarla mücadele etmek değil maalesef. Sokak sakinlerinin, diğer adıyla, evsizlerin payına düşen kadar olmasa da elektrik ve doğal gaz faturalarıyla mücadele ederek ısınmanın çaresine bakmaya çalışıyoruz. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde elektriğin parasını ödeyemediği için oksijene bağlı makinesinin çalışamamasından dolayı çocuğunu yitiren babanın sesi olmak için haykırıyoruz. Anlayacağınız bu kış koşullarında gencinden yaşlısına, işçisinden kamu emekçisine, her cins ve renkten halklarımızla el ele omuz omuza soğuk alanları ve meydanları doldurarak haklarımızı savunuyoruz.

Beş yılı aşkın bir süredir işlerinden ihraç edilen kamu emekçisi olan arkadaşlarımızın işlerine iade edilmeleri için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadele bütün arkadaşlarımız işlerine iade edilene kadar da devam edecek. En temel hak olan “yaşam” hakkına doğrudan saldırı olarak gördüğümüz bu haksız uygulamadan dönülmesini bekliyoruz. Geldiğimiz bu çağda insanlığın demokratik haklar birikimlerine sahip çıkmak vazgeçilmezdir. İnsan hakları bir bütündür ve bu bütünün en üstünde yer alan yaşam hakkına her koşulda sahip çıkmak gerekir.

Uluslar arası hukuk normları işletilerek gerçek anlamda normalleşmenin önü açılmalıdır. Bütün hak kayıpları bir an önce giderilmeli ve bir zihniyet dönüşümü sağlanmalıdır.  İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin yayımlandığı yıl dönümü içerisinde bulunduğumuz bu ay içerisinde hakkın, hukukun ve adaletin adı çokça anılıyor. Ne ki yönetenler insan ve hakkına olduğu kadar bu bildirgeye de ihraç edilen arkadaşlarımıza da şaşı bakmaktadırlar. Yıllarca nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontan zihniyet, demokrasi ve hukuku sadece bir vagon olarak görmüşlerdir. O halde bizlere düşen görev; seçen olarak, yurttaş olarak, üreten olarak, yaşamı şekillendiren olarak yönetenleri uyarmaktır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz:

İhraçlar, insan hakları ihlalidir. Suç işlemektesiniz, yargılanırsınız; zulmetmektesiniz, altında kalırsınız; hukuksuzluk içerisindesiniz, bir gün sizin de adalete ihtiyacınız olur! Daha fazla uzatmadan OHAL Komisyonunu lağvedin, aldığı tüm ret kararlarıyla birlikte yok sayın ve arkadaşlarımızı bir an önce işlerine iade edin.

Yorumlar