20 Ocak 2021

YouTube

Mahkeme’de ki 5. Celseden de bir karar da çıkmadı, tutukluluğun devamı kararı çıktı maalesef. Bu kabul edilecek bir durum değil! Türkiye’de ki hukukun, yargının halini gösteriyor. Zaten biz bu mahkemenin halini çok iyi biliyoruz. Bu mahkemenin iddianamesinin Kocaeli TEM’de hazırlandığını iyi biliyoruz ve sürecin nasıl yürüdüğünü şu anda iyi biliyoruz. Her mahkemede TEM polisinin mahkeme önünde, mahkeme içinde yer almasının; yargıyı nasıl etkilediğini, nasıl yönlendirdiğini çok iyi bir şekilde görüyoruz. Hal ortada! Önceden kararı verilmiş bir mahkeme, bir tiyatro sürüyor. 14. Ayda hala arkadaşlarımız tutuklu yargılanıyor, hiçbir gerekçe yok aslında tutuklu yargılanmaları için. Yurtdışı çıkış yasağı verirsiniz, tutuksuz olarak yargılarsınız. Bu insanların hepsi işi var, gücü var, aileleri var, çoluk çocuğu var. Bu resmen yargı eliyle, iktidarın yargı sopasıyla insanlara zulmetmesidir, başka bir şey değildir. Partimizin il ve ilçe yöneticilerine yönelik bir baskıdır, partimize yönelik bir baskıdır ve demokrasiye, hukuka tamamen aykırı bir durumdur! Evet burada bir yargı yapılıyor ama bu yargının tamamen iktidar eliyle yapıldığı, arkadaşlarımızın zulmen tutuklu olduğunu görüyoruz, gerek tüm Eski Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ olmak üzere tüm vekillerimizin uğradığı zulüm şu anda Kocaeli’nde de devam ettiriliyor.

14. ayda maalesef tutukluluk halinin devamına karar verildi. İçeride gördük mahkemede, arkadaşlarımız 14 aydır içeride ve savunma yapmalarına bile izin verilmedi. Hakime hanım bir ara bile verip; tutukluluğa devam mı yoksa tahliye kararı konusunda bir ara da değirlendirme bile yapmadan kendi başına tutukluluğun devamı kararı verdi ve arkadaşlarımızın savunma isteği 14 aydır içeride, cezaevinde zulmen tutulan arkadaşlarımızın savunma hakkı da gasp edildi. Her yönüyle hukuka aykırı bir yargılama devam ediyor. Biz bu hali kesinlikle kabul etmiyoruz. Evet bir mahkeme güya sürüyor ama zaten hukuki olmayan, siyasi olmayan gerekçelerle sürdürülen bir mahkeme ve devamında da TEM polisinin buradaki baskısını tüm Türkiye, tüm dünya buradan görsün. Biz zaten bu yargılamaların başlangıcında da ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Gebze’de açlık grevindeki annelerimize yönelik polisin nahoş muamelesi, jopla dürtmesi, hakaretleri; Gebze Kaymakamlığı tarafından bu muamelelerin yargılanması engellenmeye çalışıldı. Ben bunu Meclis’te de gündem ettim. Bu muameleleri bir polis, polis grubu vatandaşa yapamaz, annelere yapamaz; arkadan jopla dürtme, hakaret etme yönündeki muameleleri Türkiye Cumhuriyeti’nde adı ne olursa olsun polis yapamaz dedik ve yargılanmalarının önüne geçilmeye çalışıldı polis memurlarının ama sonrasında ne oldu? Bölge İdare Mahkemesi annelere bu muameleyi yapılan polis memurlarının soruşturulmasına karar verdi! Değerli arkadaşlar hukuk bir gün olmayabilir, iki gün olmayabilir ama üçüncü gün olur. Bunu hiç kimse unutmasın! Polis de unutmasın, yargıçlar da unutmasın, iktidar da unutmasın. Bunu çok net söylüyoruz. Bakın biz hukuk dışına çıkarak hiçbir istekte bulunmuyoruz. Bizim hukuki isteklerimizin hepsi bizim yargısal anlamda cezaevlerinde, neler olduğuna dair iddialarımızın hepsi ispatlıdır, bilgilidir, belgelidir. Ben Aralık ayında çıplak arama konusunu gerek emniyet gözaltı merkezlerinde gerekse de cezaevlerinde ki çıplak arama mevzusunu gündeme getirmeye çalıştım, iktidar tüm gücüyle bunu bastırmaya çalıştı ama hakkın, hakikatin ışığını söndüremediler. Herkes, cümle alem biliyor ki gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde çıplak arama gerçeği var. Bu Anayasa Mahkemesi’nin 30 Aralık kararı ile de ispatlandı, savcılıkların eksik soruşturma kararı ile ilgili 2017’de bir savcılığın, İstanbul’da bir savcılığın çıplak arama ile ilgili eksik soruşturması; 2020 30 Aralık günü Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olarak değerlendirildi. Savcılığın verdiği takipsizilik kararı Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olarak değerlendirildi. Demek ki bir gün hesap döner! Hesap bir yerden döner arkadaşlar, bunu hiç kimse unutmasın! Bakın güvenlik görevlileri de unutmasın, bürokratlar da unutmasın, iktidar da unutmasın biz hukuktan sapmıyoruz. Hukuk önünde taleplerimizi gündeme getiriyoruz. Yargıya saygımız sonsuz ama adil bir yargıya saygımız sonsuz. Biz diyoruz ki: “Adil bir yargı yargılasın, insanlar itham edilebilir ama adil bir yargı ile yargılanmak durumundadır.” Bu hali kabul etmiyorum. Bu bir tiyatrodur! Ben bu hali Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem edeceğim, basın toplantılarımda gündem edeceğim, Türkiye ve dünya insan hakları kurullarına götüreceğim. Hiç kimse bu işin burada kalacağını düşünmesin! Ben bütün dünyaya da bunu götüreceğim arkadaşlar. Bunu da çok iyi bilin. Türkiye’nin önde gelen insan hakları savunucularından birisi olarak hem Türkiye’de hem dünyada biz bu halin kabul edilemez olduğuna herkese de söyleyeceğiz. Birleşmiş Milletler’e de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de bütün bunlar gidecektir. Avrupa Konseyi’nde de bütün buradaki şu tiyatro konuşulacaktır. Bunu da herkes bilsin ve bir gün de bu yapılan hukuk dışı işlemlerin Anayasa önünde, hukuk önünde bir gün mutlaka döneceğini de herkes bilsin değerli arkadaşlar. Bizim söyleyeceğimiz budur, milletin söyleyeceği budur ve bir gün mutlaka adalet de yerini bulacaktır, bu ülkeye insan hakları mutlaka gelecektir. Sadece bizim için değil herkes için gelecektir. Biz bugün bu hukuksuz işleri yapan ister güvenlik görevlileri olsun, ister yargıçlar olsun yarın onlar hukuksuzluğa uğrasın, haksızlığa uğrasın, insan hakları ihlallerine uğrasın onların da yanında olacağız! İktidar da yarın öbür gün insan hakları ihlallerine uğrasın onların da yanında olacağım. Biz insan hakları diyoruz, başka bir şey demiyoruz. Adil yargı diyoruz, hukuk diyoruz, Anayasa’nın uygulanması diyoruz. Burada bir çifte standartımız da kesinlikle yok. A’dan Z’ye tüm hayatımız ile tüm programımız ile de bunu göstermiş oluyoruz.

Beni dinlediğini için teşekkür ediyorum, değerli arkadaşlar. Biz sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz, 4 Şubat günü de buradayız ve arkadaşlarımızın tutukluluğunun bitmesi ve bu davadan beraat kararının hepsi için çıkmasını tekrar istiyoruz, diliyoruz. Hepinize sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

Yorumlar