13 Temmuz 2023

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sen kalk çürük binalar oluşmasına izin ver, denetleme, bir depremde kolayca yıkılsın, on binlerce insan ölsün, büyük bir zarar oluşsun, ondan sonra kalk “Efendim, millî dayanışma yasası çıkarıyoruz.” diyerek bir millî talan yasası çıkar; KDV’yi, ÖTV’yi yüzde 20’ye çıkar; MTV’ye yüzde 100 zam yap; gariban halkın canına oku; ondan sonra da “Adalet sağlıyorum.” de. Kalkıp Covid izinlerinde bir ayırımcılık yap, zulmen ihraç edilen KHK’liler cezaevinde, onları dışarıda tut, Kürt sorununda “barış” diyenleri dışarıda tut, darbeci olmadığı hâlde darbeci ilan edilen gencecik yaşlardaki askerî öğrencileri bundan ayrı tut, çift mükerrirleri ayrı tut ve adaleti uyguladığını söyle. Ya, sizin nereniz doğru Allah aşkına? Deveye sormuşlar “Boynun neden eğri?” diye. “Nerem doğru ki?” demiş. Hâliniz bu.
    

Bakın, size kendimi de örnek göstererek doğru olmadığınızla ilgili çarpıcı bir örnek vereceğim. Sayın Can Atalay cezaevinde. Bırakın şu yasayı masayı arkadaşlar, bizim gibi milletvekili olan bir arkadaşımız cezaevinde. 599 kişi burada, zulmen birisi burada değil, cezaevinde zulüm görüyor. Buna hepinizin itiraz etmesi lazım. Niye etmiyorsunuz? Ben itiraz ediyorum ve en başta kendimi örnek göstererek itiraz ediyorum çünkü aynı şey benim başıma geldi; uyduruk bir yargılamayla hakkımda bir ceza verildi, bu ceza Yargıtaya gitti, 5 hâkimden 4’ü siyasi bir talimat almışlardı, onayladılar. Bir hâkim “Ya, bu karar onanır mı?” dedi, 16 sayfalık bir hukuk manifestosu yazdı, “Bu karar onanamaz.” dedi. Buna rağmen karar onandı, iki yıl önce vekilliğim burada düşürüldü. Ardından Sayın Mustafa Şentop -bu Meclisin Başkanıydı, şu anda ne vekildir ne de bakan hayalleri gerçekleşebilmiştir- Anayasa Mahkemesinin kararını beklemedi. Devlet Bahçeli emir verdi “Gergerlioğlu’nu Meclisten çıkarın.” diye. Adalet nöbeti tutuyordum, beni hemen derdest edip çıkardılar. Ardından üç buçuk ay cezaevinde yattım, vekilliğimin üç buçuk ayı cezaevinde geçti. Ardından Anayasa Mahkemesi dedi ki: “Gergerlioğlu’nun ifade özgürlüğü ve siyaset yapma hakkı gasbedilmiştir, a’dan z’ye haksızlığa uğramıştır.”
    

Anayasa madde 83 var bilir misiniz? Yarın öbür gün size de lazım olacak arkadaşlar, bilin. Bakın, milletvekillerinin dokunulmazlığını söyler. “2 neden hariç tutulur.” der; Anayasa madde 14’teki suçüstü hâli ve devletin bölünmez bütünlüğüyle ilgili hususlar. Anayasa Mahkemesi benim kararımda, 1 Temmuz 2021 kararında Anayasa madde 14’teki suçların hangi suçlar olduğunu kanunla belirtin diye Meclis Başkanlığına gönderdi. Sayın Şentop öncesinde bana yaptığını bu sefer kime yaptı biliyor musunuz? Size yaptı, size, 600 milletvekilline yaptı ve Anayasa madde 14’le ilgili bir kanuni düzenlemeyi Meclise getirmedi, burada görüşemedik arkadaşlar, iki yıl geçti. Yarın öbür gün sizin de başınıza gelir, cezaevine girersiniz.
    

Bakın, Meclis Başkan Vekilimiz Sırrı Süreyya Önder’in Kobani davasında vekil olduğu için yargılanmaması gerekiyordu, ona da aynı haksızlığı yaptılar. “Anayasa madde 14’ü sana uygulamayız.” dediler, o da şu anda yargılanıyor. Böyle bir skandal yaşanabilir, Sayın Önder ceza alıp Meclis Başkan Vekilliğinden cezaevine gidebilir.
    

Ama bakın, bu madde 14’le ilgili düzenleme neden yapılmıyor? Çünkü muhalefet vekili gelirse orada işimize geleni uygularız, Can Atalay’ı, Gergerlioğlu’nu, Önder’i zindanlarda tutarız, AK PARTİ’li bir vekil gelince uygulamayız. Bakın, bunun da canlı örneğini vereceğim size. Şimdi, sizin o eski Bakanınız var ya, hani şu anda, kovaladınız; bir içişleri bakanı vardı, suç içişleri bakanı, Süleyman Soylu. Ben burada Uşak Emniyet Müdürlüğündeki çıplak aramayı gündeme getirdiğim için bana ağır hakaretler etmişti ve ağır hakaretleri sonrasında Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesinde kendisine hakaret davası açtım.

Bakın, iki yıldır bu dava sonuçlanmıyor. Neden biliyor musunuz? Utanç verici bir nedenden dolayı, benim Anayasa Mahkemesinde ihlal alan kararımla ilgili sonucu bekliyor 35. Asliye Hukuk Mahkemesi -yahu, ben bir daha, 2’nci defa vekil seçildim- fezlekelerimin sonucunu bekliyor, AYM’nin iptal ettiği kararın sonucunu bekliyor. Belki yıllarca vekil seçileceğim. Ya, neyi bekleyeceksin? Süleyman Soylu’yu yargılamamak için kırk takla atıyor Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesi. Arkadaşlar, bize gelince bu yapılıyor, size gelince bu yapılıyor. Elinizi vicdanınıza koyun ya, Allah’tan korkun ya! Yanlış deyin ya, bir şeye de yanlış deyin yani. Olacak iş mi arkadaşlar bu?
    

Sayın Şentop’u da buradan tekrar kınıyorum. Bakın, şu anda, Sayın Numan Kurtulmuş’u da zor durumda bırakmış durumda, Sayın Önder’i de zor durumda bırakmış durumda, sizleri de herkesi zor durumda bırakmış durumda.
    

Haksız mıyım?

Yorumlar