21 Haziran 2023

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ölen bir çocuk, 12 yaşında. Olay bir cinayet mi intihar mı bilmiyoruz. Gazeteciler olay mahalline gitti, 1 metre 90 santim yükseklikteki bir yere bir çocuk nereden bir elektrik kablosu buldu da kendisini asacak aparat oluşturdu? Önemli bir soru işareti var! Cinayet mi, intihar mı o da belli değil. Urfa Barosu suç duyurusu yapmış sanırım ve bununla ilgili gereken soruşturma yürütülmeli. Bu konuda partimiz ve Urfa vekillerimiz açıklamalar yaptı ancak AK PARTİ Urfa vekillerinden hiçbir söz duyamadım. Yine, aynı zamanda Aile Bakanlığı da herhangi bir adım atmadı; oysa, ölen, bir aileye ait bir çocuk. Niye herhangi bir adım atılmıyor? Bundan öncesinde de birçok uyarılarımıza rağmen Aile Bakanlığı siyasi gerekçelerle adımlar atmıyordu, yine öyle mi olacak?
    

Bir çocuğun ölümü devletin de eğitimin de dinin de her şeyin üstündedir; bir çocuk ölmüşse akan sular durur arkadaşlar, ayrımsız herkes bu konuyu hassasiyetle takip etmelidir. İntiharlar, ölümler, tedbirsizlik sonucu ölümler, cinsel istismarlar önceden de bu tür kaçak kurumlarda oluyordu, bu son olay da vahametin hangi boyutlara geldiğini gösteriyor. Dinî eğitim alsın diye gönderilen bir çocuk bir yerde zarar görebilir, ailesi de susabilir fakat bizler susmamalıyız, Meclis susmamalı, konuyu araştırmalı, o yüzden araştırma önergesini gelin birlikte araştıralım.
    

Anne-babaların çocuğuna dinî eğitim aldırma hakkı uluslararası sözleşmelerle tanınmıştır ancak dinî eğitim pedagogların, psikologların, sosyal psikologların rehberliğinde yapılmalıdır. Anayasa 41 der ki: “Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır.”, Anayasa madde 42 eğitimin devletin gözetiminde ve denetlemesinde yapılması gerektiğini söylüyor. Var mı bu? Şu anda var mı? Yok. Ne olmuş? Bir çocuk ölmüş. Niye hesap vermiyorsunuz? Hesap vermiyorsanız gelin birlikte araştırma önergesine hepimiz “evet” diyelim, araştıralım.

Dinî eğitim zorunlu da olmamalı; her dinin inancına göre, her mezhebin, her meşrebin inancına göre dinî eğitimi bir modern hukuk devleti tahsis etmeli. Öğrenci din eğitimi almak istemiyorsa da almasın, zorunlu da tutmayın.
    

Denetimden uzak ve dikteci bir anlayıştan uzak durmalı devlet. İktidarlara göre değişiyor, daha dün imam-hatiplerin önü katsayı engeliyle kapanıyordu, şimdi de lüzumundan fazla, haddinden fazla imam-hatip açılarak oralar arka bahçe, oy deposu hâline getirilmeye çalışıyor; bütün bunlar yanlıştır arkadaşlar. Din devletin elinde olmamalı, dini devlet serbest bırakmalı ve her anlayışın, her inancın yeşereceği bir ortamı hepimiz birlikte oluşturmak durumundayız.

Yorumlar