18 Şubat 2021
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU
(Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; buradaki son Genel Kurul
konuşmamda, İzmir’de evi ağır hasar alan KHK’yle ihraç edilmiş bir kişinin
belediyeden yardım almasına rağmen Vakıfbank tarafından kendisine “Yasaklı
T.C.’n var kardeşim.” diye bu yardımın verilmediğini anlatmıştım. Mağdur
anlatıyor, ertesi sabah Vakıfbank İzmir, şahsı aramış, kem kümlerden sonra
“Gelin paranızı ödeyelim.” demiş. Ama Ankara’daki Vakıfbank, Ankara
Büyükşehir Belediyesinin verdiği yardımları KHK’lilere yine vermiyor.
Değerli arkadaşlar, biz bu iktidarların keyfî
muamelelerine karşı her zaman tek tek mi mücadele edeceğiz? Yani bu nasıl bir
dışlamadır, nasıl bir Nazi muamelesidir anlamak mümkün değil. Bu ülkede
iktidarlar kendilerine muhalif olan herkesi dışlamaya çalıştı ama bir de kronik
muhalifler var. Bakın, bir kadın avukat arkadaşım bana ne dedi biliyor musunuz?
“Ben bu devletten 4 kez dışlandım, 4K’liyim.” “Nedir o 4K?”
dedim. “Kadınım, Kürt’üm, Kızılbaş’ım, komünistim.” dedi. Şimdi, bu
iktidar 4K’ye beşinci K’yi ekledi, KHK’lileri de bu soykırıma eklemiş oldu.
Şimdi, bakın apaçık çıplak gerçekleri söylüyoruz ama
gözleri var görmeyenler bunları kabul etmiyor. “Çıplak arama.” dedik,
kabul etmediler. Şimdi, herkes biliyor Türkiye’de çıplak arama var, 1 kişi bile
itiraz edemez. Ben çıplak aramayı ısrarla burada söyledim, Türkiye gündemi
oldu, kalkıp bize “FETÖ’cü.” dediler. Sayın Özlem Zengin’in sözlerini
unutmadık, kendisinden şu göstereceğim örneklerden sonra bir özür de beklerim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Ben sizden özür bekliyorum. Ben
sizden özür bekliyorum ama siz beni hedef gösteriyorsunuz. Ben sizden özür
bekliyorum.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bakın, size önemli
örnekler vereceğim: Özlem Zengin’in bu beyanlarından on gün öncesinde Anayasa
Mahkemesinin apaçık kararı var, insanların bundan haberi olması lazım. 3 Aralık
2020’de savcılığın takipsizlik verdiği bir karar için, çıplak arama için AYM,
ihlal kararı vermiş ve daha sonra birçok mahkeme evrakı var. “Bize bilgi,
belge getir.” diyorlar; işte, size bilgi, belgeler; binlerce belge var.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) – Nerede bilgi, belge? Yalancı,
vicdansız ya!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bitmedi, bakın, bu
kişi kim? Acun Karadağ, KHK’li bir öğretmen, Yüksel direnişçisi, Sincan
Cezaevinde ne yaptılar biliyor musunuz? Utanmak lazım, 52 yaşındaki bu kadını
anadan üryan soydular, 2 kez çıplak otur, kalk yaptılar. Acun Karadağ diyor ki:
“Ben bedenimden utanmam ama bana bu işi yapan 3 görevlinin, kin ve nefret
içinde bunu yapanların utanması lazım.”
Bitmedi, bakın, Alev Şahin, KHK’li bir mimar, idealist
bir insan “Sincan Cezaevinde bana çıplak arama yapıldı.” dediği için
bir ay görüş cezası aldı. Bu ülke böyle bir yer.
Dilek Hatipoğlu, Hakkâri eski belediye eş başkanımız,
kamerasız bir yerde çıplak arama yapıldı, darbedildi. Değerli arkadaşlar,
Türkiye böyle bir yer.
Şimdi, siz bunları inkâr etmeye çalışıyorsunuz. Ben
barış istediğim için, Kürt meselesinde adil bir çözüm istediği için işinden
ihraç edilen 30 yıllık bir hekimim. Bundan dolayı bana “Terörist.”
dediler. 28 Şubat döneminde de “Terörist.” dediler, başörtüsü
yasağına karşı büyük bir mücadele sergiledim, yine “Terörist”
dediler; her devrin zalimi “Terörist” dedi bana. Allah’a şükür ben
haktan, hukuktan ayrılmadım. (HDP sıralarından alkışlar)
Şimdi, bakın, ben bir doktorum arkadaşlar; benim için
barış önemlidir, hayat önemlidir, can önemlidir. Ben, bakın, kalbi durmuş
insanlara, bebeklere, çocuklara, kadınlara, erkeklere, yaşlılara kaç kez kalp
masajı yaptım ve elimin altında kalbi atmaya başladı biliyor musunuz? Bu nasıl
bir duygudur biliyor musunuz? Canın geri geldiğini hissetme duygusunu bütün
sağlıkçılar çok iyi bilir, mutluluk içinde birbirimize sarılırdık ve ben o
sırada tüm sağlık çalışanlarına bakıp onların o kan ter içindeki çırpınışlarına
bakıp derdim ki: Ya ne kutsal insanlar bunlar, ne kutsal bir iş yapıyoruz.
Candır, arkadaşlar can kurtarmak. Biz, can almak için değiliz, kin nefret için
yaşamıyoruz; merhamet, vicdan ve hak için yaşıyorum ben bu dünyada, bunun
peşinde koşuyorum ve bize karşı kalkıp böyle iftiralarla uğraşıyorlar.
Peygamber Efendimiz’e de iftiralar edildi; “Yalancı, kâhin, düzen
bozan.” denildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Allah şükür biz de
hak yolunda koşuyorsak bize de böyle iftiralarla saldırılıyorsa yarın öbür gün
gelip herkes bundan da özür dileyecektir, bunu da adım gibi biliyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
Yorumlar