09 Ocak 2020

Bianet

Anayasa Mahkemesi, ölümcül bir hastalık olan “hipofosfatazya” ile mücadele eden altı aylık Hira bebeğin tedavisi için gereken 58 bin avroluk ilaç bedelinin, hastalığın aciliyeti nedeniyle SGK tarafından ilacı ithal eden kuruluşa ödenmesine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi, metabolik bir rahatsızlık olan “hipofosfatazya” ile mücadele eden altı aylık Hira bebeğin tedavisi için gereken 58 bin avroluk ilaç bedelinin, Sosyal Güvenlik Kurumunca (SGK) ilacın ithalinde yetkili olan kuruluşa ödenmesine karar verdi.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Van’da yaşayan Fatih-Demet Bilici çiftinin 6 aylık bebekleri Hira’ya doğduktan sonra kalıtsal metabolik bir rahatsızlık olan “hipofosfatazya” (gendeki fonksiyon kaybı mutasyonlarının yol açtığı enzim eksikliğiyle karakterize nadir kalıtsal metabolik hastalık) teşhisi konuldu.

Aile, avukat Ali Samsum aracılığıyla Ankara 27. İş Mahkemesine “ilaç bedelinin yüksek olduğu, finanse edilemeyip kullanılmaması halinde Hira bebeğin hayatının tehlikeye gireceğini, bundan dolayı ilaç bedelinin hiçbir kesinti yapılmaksızın SGK tarafından karşılanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi” talebiyle dava açtı.

Dava istinafa taşındı

Mahkemenin davayı reddetmesi üzerine konu istinafa taşındı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, ailenin talebini kabul ederek bebek Hira Bilici’nin tıbbi gereklilik doğrultusunda tedavisinde kullanılacak “asfotase alfa” etken maddeli ilaç bedelinin tedbiren SGK tarafından karşılanmasını kararlaştırdı.

SGK, ödeme için gerekli faturanın aslını ya da ilaç kutusunu istedi ancak aile 58 bin avro olan ilacı maddi imkansızlık nedeniyle temin edemediği için bu prosedürü yerine getiremedi.

Aile, avukatları aracılığı ile bu kez Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Anayasa Mahkemesi, başvuruya ilişkin verdiği ara kararda, hastalığı  tedavi yöntemlerine ilişkin ilgili kurum ve hastaneden belge, rapor ile yazışmaları talep etti.

Gönderilen bilgi ve belgeleri inceleyen Anayasa Mahkemesi, başvurucunun bebeğinin “yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik” ciddi tehlikenin ortadan kaldırılması konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gerekli tedbirlerin alınmasına hükmetti.

Karardan detay

Hastalığın tedavi edilmemesi halinde ilk bir yıl içindeki ölüm oranının yüzde 50 olduğunun anlaşıldığı vurgulanan kararda, Bölge Adliye Mahkemesince bahse konu ilacın kullanımının acil ve hayati önemi haiz oluşu nedeniyle de ilaç bedelinin SGK tarafından karşılanmasına dair tedbir kararı verildiği belirtildi.

SGK’nin “alternatif geri ödeme” şeklindeki uygulanması nedeniyle uyuşmazlığın çözülmediğinin ve tedbir kararının da yerine getirilmediğinin anlaşıldığı belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

“Bahse konu ilacın bebeğin ölümcül hastalığının tedavisindeki önemi ve aciliyeti gözetildiğinde tedaviye derhal başlanması gerektiği değerlendirilmiştir. Bu nedenle bebeğin ‘yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğu’ anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararının amacına uygun şekilde yerine getirilmesi ve oluşan tehlikenin ortadan kaldırılması konusunda derhal gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Bundan dolayı başvurucunun adli yardım ve tedbir talebinin kabulüne, başvurucunun bebeğinin ‘yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik’ ciddi tehlikenin ortadan kaldırılması konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gerekli tedbirlerin derhal alınması gerekmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararının da gereği olan tedaviye yönelik ‘Strensiq’ isimli ilacın bedelinin doktor raporunda gerekli görülen tedavi süresi boyunca ilacın ithalinde yetkili olan kuruluşa ödenmesi derhal sağlanmalıdır.”

“Tedaviye başlanabilir”

Ailenin avukatı Ali Samsum, SGK’nin “Strensiq” adlı ilacın bedelini doğrudan Türk Eczacılar Birliğine yapması talebiyle 20 Aralık 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduklarını hatırlattı.

Mahkemenin başvurularını kabul ettiğini vurgulayan Samsum, şöyle dedi:

“SGK’nin, AYM’nin bu kararı uyarınca işin ivediliğini de göz önünde bulundurarak bir gün dahi gecikmeksizin ilacın bedelinin kurumca ödeneceğine ilişkin yazıyı Türk Eczacılar Birliğine göndermesi gerekiyor. Bu yazının Türk Eczacılar Birliğine ulaşması halinde Hira’nın ilacının siparişi hemen verilebilir ve aylardır aksayan tedaviye böylelikle başlanabilir.”

Gergerlioğlu konuyu konuyu Meclis’e taşıdı

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da Hira bebeğin ilaç aciiliyetini Meclis gündemine taşımıştı. Şu soruları yöneltmişti: 

1.      Yukarıda bahsi geçen iddialar doğru mudur?

2.      SGK’nın hastalık dolayısıyla ilaçları karşılamadığı iddiaları doğru mudur?

3.      Vatandaşların SGK’yı hastalık dolayısıyla ilaçları karşılamadığı gerekçesiyle mahkemeye verdiği iddiaları doğru mudur? Eğer bu iddialar doğruysa bu konu hakkında kaç dava açılmıştır ve nasıl sonuçlanmıştır?

4.      SGK çalışanlarının yurttaşlara ilacı ödeyin faturasını ve ilaç kutusunu getirin biz ödeyin dedikleri iddiaları doğru mudur? Eğer bu iddialar doğruysa SGK neden bu uygulamaya gitmiştir?

5.      Hira Bilici’nin abisinin ilaçları SGK tarafından ödenmediğinden hayatını kaybettiği iddiaları doğru mudur? Eğer bu iddialar doğruysa sorumlular hakkında açılmış bir soruşturma var mıdır? Varsa akıbeti nedir?

6.      Eğer yukarıdaki iddialar doğruysa Hira Bilici’nin abisi gibi ölmemesi için SGK’nın aldığı önlem var mıdır? Eğer yoksa Hira Bilici’de abisi gibi ölmeye mahkum mu edilmiştir?

7.      Hükümetinizin hayati öneme sahip ilaçların verilmesi ile ilgili bir çalışma var mıdır? (EMK) 


Yorumlar