29 Temmuz 2020

OCAK MEDYA

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Uygur Türklerinin yaşadığı sorunları anlattı.

Türkiye’nin Çin politikasının “çıkarcı, ticaret ve para odaklı olduğunu” belirten Gergerlioğlu, “Kuwanhan Aimuzi’nin Türkiye’den farklı uyrukta Malezya’ya gönderildiği ve oradan da Çin’e iade edilip Çin zindanlarında olduğu yönünde iddialar var. Bunların aydınlatılması gerekiyor, ben iktidar yetkililerini bu konuda açıklama yapmaya davet ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti İktidarı’nın Uygur Türkleri’ni başka ülkeler üzerinden yurtdışına çıkardığını deport ettiğini biliyoruz. Bunu duyduk ve insan hakları kuruluşları da bu konularda açıklamalar yaptı. Türkiye Cumhuriyeti İktidarı maalesef Uygur Türklerini önemsemiyor. Genel Kurulda da söyledik. Mesela 2 çocuk annesi Ziynet Gül Tursun’un Türkiye’den Çin’e iade edildiği ve Çin zindanlarında olduğunu biliyoruz. Şu anda tüm dünyada konuşulan Türkiye’nin Uygur Türkleri’ni başka ülkeler üzerinden Çin’e iade etme yolu hakkında açıklama yapılması gerektiğini söylüyorum ve biz de elimizdeki isimler ile de bu iddiaların son derece önemli olduğunu söylüyorum.” şeklinde konuştu.

Sosyal medya düzenlemesiyle ilgili de Gergerlioğlu, “Bundan sonrası artık Türkiye’de zaten kötü olan ifade özgürlüğünün daha da kötüleşmesi anlamına gelecek. Belki sosyal medya şirketleri Türkiye’den çekilecek. Sosyal Medya yasası ve diğer tüm zorba, dayatmacı yasaları istedikleri kadar getirsinler, iktidarlarını devam ettiremeyecekler ve ifade özgürlüğümüzün önündeki tüm engelleri biz gayretimizle tüm farklı kesimlerin ortak çalışmaları ile yeneceğiz inşallah.” diye konuştu.

Geçen hafta Ayasofya’nın yeniden ibadete açıldığına dikkati çeken Gergerlioğlu, şunları söyledi: “Diyanet İşleri Başkanı hutbeye kılıçla çıktı ve tüm dünyaya mesaj verdi. 21. yüzyılda, Ortaçağ veya ilkçağlardaki ‘kılıç hakkı’ tabirini kullanarak, ‘Ayasofya’yı ele geçirip burada ibadet hakkının Müslümanlarda olduğunu’ söylemek doğru bir tavır değil. 21. yüzyıldayız. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Kopenhag Kriterleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini kabul etmiş bir ülkeyiz. Bunlar, Anayasa’mıza da derç edilmiş. Ortaçağ’a ait kavramlar olan ‘kılıç hakkı’ gibi kavramları din istismarı yaparak bir cami açılışında kullanmak kesinlikle kabul edilebilecek bir hadise değil. Bu aslında dine de verilebilecek en büyük zarardır. İnsanları dinden soğutan, uzaklaştıran en kötü eylemdir. Diyanet İşleri Başkanını ve iktidarı bu yaptığı eylemden dolayı kınıyoruz. Camiler, hutbelerde insanlara lanet okuma yeri değildir. Fatih’in vakfiyesindeki vasiyetinin yanlış bir şekilde yansıtılma yeri değildir. Fatih, vasiyetinde buradaki hizmetlerin bitirilmesiyle ilgili bir şey söylemiştir, yoksa oranın konumunun değiştirilmesiyle ilgili bir şey söylememiştir.”

Cezaevlerinde yaşanan sorunları da anlatan Gergerlioğlu, şöyle konuştu: “Mahpus yakınları Korona’nın bir fırsatçılık haline dönüştürüldüğünü ve bunaldıklarını ifade ediyorlar. Bu da kabul edebileceğimiz bir hadise değil. KHK’lılara yönelik ayrımcı uygulamalar son hızla devam ediyor! İnanılmaz bir şekilde devam ediyor. Trajikomik bir şekilde devam ediyor. Her hafta ben size burada inanılmaz KHK hikayeleri anlatıyorum.

Geçen hafta bebeğine eczaneden mama aldığı için terör örgütü suçlaması ile suçlanan ve daha sonra takipsizlik verildiği halde yıllar sonra bu açılan soruşturmadan dolayı KHK ile ihraç edilen Van’da ki bir kişinin hikayesini anlatmıştım. Zekeriya Özdil Batman’da bir matematik öğretmeni ve işinden ihraç ediliyor neden ihraç edildiğini anlamıyor mahkemede hakkında ‘FETÖ’ soruşturmasının yapıldığı sonrasında da PKK sempatizanıdır diye ihraç edildiğini öğreniyor. Durum bu kadar trajikomik saçma durumdadır.

Rasih Erdoğan, Kahramanmaraşta KHKlı öğretmen, cezaevindeydi, basit bir ameliyat sonrası 6 yaşında çocuk uyandırılamadı,yoğun bakımdaydı. Çocuk biraz önce öldü, izin verilmedi,babasını son kez göremeden öldü. Öğretmen bir teröristin (!) çocuğu sessizce Ankara’da bir hastane köşesinde öldü. OHAL ve KHK zulmü devam ediyor.

Asker alma yönetmeliğinin 21. Maddesi ‘Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği mensubiyeti veya iltisakı… ‘ diyor. Düşünün askere alınırken güvenlik soruşturmasından geçeceksiniz, birtakım görevler için güvenlik soruşturmasının yapıldığı söylenecek, yakınınızdan dolayı KHK ile ihraç edilmiş bir yakınınız varsa sizin orada görev almanız konusunda engeller oluşacak.Reklam

Afyon cezaevinde mide kanseri hasta mahpus Ümit Gökhasan sonunda yüzde 80 malül raporu aldı, kemoterapi almış, bitkin durumdaki hastanın adli Tıp işlemleri sonrası gecikmeden tahliye olması lazım. Cezaevinde hasta olmak hele kanser olmak ne zor ya Rab. Melek Çetinkaya’yı gündemde tutacağız bir gün mutlaka o da çocuğu da bu zalimliklerden kurtularak cezaevinden çıkacak bu bizim elimizde, gayretimizle olacak, zulme karşı sesimizle olacak. O tetikçi medyanın kurbanı olamaz.”Reklam

Yorumlar