2012-04-04 00:00:00

Şampiyon vandalizm

 

Şike tartışmaları, devlerin aralarındaki çekişmeleriyle   bozacının  şahidi  şıracı ” sözüne uygun bir şekilde yürüyor. Üzerinden büyük rant edilmiş ve olağan hale getirilmiş şike olayları ile büyük bir kirliliğin içindeki futbol sektörü tutunca elinizde kalan bir son durum yaşıyor. Ülke siyasetinin kirliliğinin yansıması futbolda da yaşanıyor.Bir de büyük paralarla muhatap olunan alanda futbolda ahlak bozukluğunun toplumu ne hale getirebileceğinin göstergesi son olaylar.

 

Şike soruşturmasının piyasada sonlandırılma ihtimali olsaydı hiç şüpheniz olmasın herkesin memnun kalacağı ama hukukun boynu bükük bir şekilde kalacağı bir sonla biteceği kaçınılmazdı. Uluslar arası bir boyut kazanınca içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Böyle olması da çok iyi. Kol kırılıp yende kalmadı.Hukukun uluslararası olması aslında adalet açısından her zaman daha doğru sonuçlar sağlayabiliyor.

 

İster istemez herkesin gündeminde olan derbi maçın beklendiğinin aksine ev sahibi takımın aleyhine bitmesi aslında futbolun Türkiye’de ne olduğunu bize tekrar gösterdi. Bunu derken dünyanın farklı olduğunu söylemiyoruz. Yıllardır hoş görülen holiganlık, fanatizm, taraftarlık ruhu vb. ile anlatılan çılgınlık hali son zamanlarda artık herkesin nefret ettiği bir boyuta geldi. “Heyecanlarını yenemeyen mağdur takımın taraftarları” muamelesi görmeden bu kişiler hak ettikleri cezayı almalıdır.Şu veya bu takım demeden toplumun her kesimi ahlaka prim verirse şımarıklıklar yaşanmayacaktır.

 

Türkiye’de son yıllarda yıllardır çoğunlukla zayıflara gücü yeten yargı bir parça güçlülere de dokundu. Ülkenin generalleri içeride, futbol sektörünün devleri tutuklu. Bunlar hiç şüphesiz önemli gelişmeler. Tüm toplum hangi takımı tutuyorsa tutsun olumlu gelişmeler yönünde müdahil olmalıdır.

 

Takımların birbirleri ile futbolcuların bir diğeri ile ilişkisi siyasetteki kayıkçı kavgalarından çok farklı değil. Siyasette ve futbolda ahlakın olamayacağını, ancak bir hayal olduğunu düşünüyorsanız yanılgı içindesiniz. Ahlaki bir uyarının güçlü bir şekilde yapılması para ilişkilerinden en önemsiz ayrıntıya kadar yeni bir hali sağlayabilir, umutsuzluğa düşmemek gerekir.

 

Türkiye’de siyasette futbol da gücün elinde. Ama son zamanlarda gerek siyasetin içindeki rant peşindeki yönelişler gerekse de futboldaki yönelişler iyice ortaya çıkmaya başladı. Yıllardır güç gösterme aygıtı olan bu sektörler son zamanlarda ahlaki bir baskı altında. Bunu devam ettirmek bu toplumda yaşayan herkesin boynunun borcu olmalıdır. “Siyaset ve futbolun kirlilikleri ile uğraşmıyorum, onları ıslah etme gibi bir sorunum da yok” diyebilirsiniz ama bu toplumda yaşıyorsanız hastalığın her türlüsü hakkında yaklaşımlarda bulunmak zorundasınız. Toptan kabul veya red hadisesi kabul edilebilecek bir yöneliş değildir.

 

Hukukun üstünlüğü ve iyiliğin kazanmasını arzu ediyorsanız her alana müdahil olup olması gerekenleri söylemeye çalışmalısınız.

Yorumlar