29 Kasım 2023

Kamu Gündemi

Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Türkiye yargı sistemi ve intibak yasasındaki eşitsizliklere dair açıklamaları, Meclis gündemine damga vurdu. Bu makale, Gergerlioğlu’nun eleştirilerini, Türkiye’nin adalet arayışını ve yargı sistemindeki sorunları detaylı bir şekilde ele alıyor.

Türkiye’nin siyasi arenası, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun son açıklamalarıyla çalkalanıyor. Gergerlioğlu, intibak yasası ve Türkiye’nin adalet sistemine dair önemli eleştirilerde bulunarak, mevcut durumun eşitlik ve adaletten uzak olduğunu vurguluyor. Bu makale, Gergerlioğlu’nun bu çarpıcı açıklamalarını, Türkiye’nin yargı sistemindeki derin sorunları ve adalet arayışını mercek altına alıyor.

Intibak Yasasının Üç Kademeli Eşitsizliği: Gergerlioğlu, intibak yasasının üç kademeli yapısının, emekliler arasında adaletsiz bir gelir dağılımına yol açtığını belirtiyor. Eşitlik ve adalet ilkelerine aykırı bu durum, Türkiye’nin sosyal güvenlik politikalarında ciddi bir yeniden düzenlemeyi gerektiriyor. Milletvekilinin bu konudaki eleştirileri, mevcut iktidarın bu sorunlara karşı duyarsız kaldığını ortaya koyuyor.

Tevfik Fikret’in Şiiriyle Eleştiri: Gergerlioğlu, Tevfik Fikret’in “Yiyin efendiler yiyin…” dizelerini kullanarak, Türkiye’deki gelir adaletsizliğine ve bürokrasideki aşırı maaş farklılıklarına dikkat çekiyor. Bu şiirsel atıfla, emekliler ve dar gelirli vatandaşlar lehine bir politika değişikliğinin gerekliliğini vurguluyor.

Yargı Skandalı ve Adalet Arayışı: Milletvekilinin konuşmasının son bölümünde dikkat çeken bir diğer konu, kendisiyle ilgili yaşanan bir yargı skandalı. Devlet Bahçeli’yi eleştirdikten sonra Alaattin Çakıcı’dan gelen tehditkar yanıt ve Ankara Cumhuriyet Savcısı İlyas Ay’ın bu konuda verdiği takipsizlik kararı, Türkiye’nin yargı sistemindeki ciddi sorunları gözler önüne seriyor. Gergerlioğlu, bu durumu, hukukun üstünlüğüne ve adaletin tarafsızlığına yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyor.

Adalet Bakanlığına Çağrı: Gergerlioğlu’nun Adalet Bakanına yönelttiği sorular, bu skandalın sadece kendisini değil, Türkiye Meclisi’nin tüm üyelerini ve ülkenin adalet sistemini ilgilendirdiğini ortaya koyuyor. Bu durum, mevcut iktidarın yargı üzerindeki etkisini ve adalet sistemindeki derin sorunları gündeme getiriyor.

Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;

Ben, yine, intibak yasasının da üç kademe olduğunu ve bunun dönemsel olarak farklı farklı ücretlere tekabül ettiğini ve olmaması gerektiğini, eşitlenmesi gerektiğini söylüyorum, iktidar yetkilileri duymuyor. Ben onlara Tevfik Fikret’in bir şiiriyle söyleyeyim. Bakın, bu kadar yoksul, emekliye karşı bu kadar fazla maaş alan bürokratlarınız var. Tevfik Fikret ne demiş? “Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin/ Doyuncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin/ Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!/ Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak.”

Şimdi konuşmamın son bölümünde de bakın, bir yargı skandalından bahsedeceğim, bu yargı skandalı benimle ilgili. Devlet Bahçeli’yi eleştirdim, cevap organize suç örgütü liderliğinden mahkûm olmuş Alaattin Çakıcı’dan geldi. Ben kendisiyle muhatap olmadığım için suç duyurusu yaptım ve jet hızıyla Ankara Cumhuriyet Savcısı İlyas Ay takipsizlik kararı verdi, hakaret ve tehdit içeren bir sosyal medya paylaşımı yaptı. Neden vermiş? “İsminiz belirtilmiyor.” diyor, aslında benim ismim de belirtiliyor Meclisteki arkadaşlarıma da atıf var ve Çakıcı’nın lekelenmeme hakkına dikkat etmiş savcı bey.

Ben kendisini HSK’ye şikâyet etmiştim daha önceleri, dosya yine aynı savcıya verilmiş ve takipsizlik verdirmesi sağlanmış. Adalet Bakanına soruyorum: Bu nasıl bir rezalettir? Organize suç örgütü liderliğinden mahkûm olmuş bir kişi bu Meclisin bir milletvekiline tehdit ve hakaretler yağdırsın, bir hafta içinde bu ülkenin bir savcısı takipsizlik kararı versin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yapsın, Adalet Bakanlığı bir açıklama yapsın. Böyle bir rezalet ve skandala sadece ben değil bu ülkenin 600 milletvekilinin de karşı çıkması gerekir bu Meclisin saygınlığına dikkat etmesi için.” dedi. 

Sonuç: Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bu açıklamaları, Türkiye’nin adalet sistemindeki derin sorunları ve iktidarın bu konulardaki duyarsızlığını gözler önüne seriyor. Gergerlioğlu’nun eleştirileri, Türkiye’nin demokratik ve adil bir toplum olma yolunda karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukların üstesinden gelme ihtiyacını vurguluyor.

Yorumlar