22.09.2023

Kocaeli Gazetesi

TBMM’de basın açıklaması düzenleyen YSP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, hak ihlallerinin çok fazla yaşandığını ve ülkenin hukuk devleti olmaktan çıktığını söyledi. Ülkenin bir mafya devletine dönüştüğünü belirten Gergerlioğlu, “İnanılmaz hak ihlalleri ile karşı karşıyayız. Durup dururken insanlar kaçırılıyor, gerçeği ifşa eden yazılara engellemeler getiriliyor!” ifadelerini kullandı

MİT tarafından kaçırıldığı iddia ediliyor

Geçtiğimiz günlerde Tacikistan’dan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kaçırıldığına dair haberler aldığını söyleyen Gergerlioğlu, “6 Eylül 2023 günü Koray Vural’ın Tacikistan’dan Türkiye’ye getirildiğini, daha doğrusu kaçırıldığını öğrendik! Bize gelen bilgiler bu kaçırılmanın devlet görevlileri eliyle olduğu yönünde. Aile ve yakınları MİT yetkililerinin Tacikistan’dan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını, Türkiye’ye getirdiğini söylüyor. Hatta uçak bilgileri ile hangi havalimanından havalandığı ve Ankara’da nereye indiğine dair bilgiler de var. Yakınları MİT tarafından kaçırıldığını ve 17 Eylül’de 20.45 Tacikistan Duşanbe’den Ankara’ya yola çıktığını söylüyorlar. Bombardier Challenger 604 tipi bir uçak ile Ankara Etimesgut Askeri Havalimanı’na indiği bilgisini de verdiler. Aradan 5 gün geçti, Koray Vural’dan haber alınamıyor. Avukatları suç duyurusunda bulundular. Kim kaçırdı? İddia edildiği gibi MİT tarafından mı kaçırıldı? Yoksa başka kişiler tarafından mı? Bu konuda bir bilgiye ulaşılmaya çalışılıyor, hiçbir bilgi yok. Daha öncesinde de insanlar kaçırılmıştı Türkiye’de. OHAL Dönemi’nde uzun süreli kaçırılan onlarca insan olmuştu. En az 36 kişi kaçırılmış, uzun süreli bir yerde tutulmuş ve işkence edilmişlerdi. Daha sonra o kişiler aniden Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde ortaya çıkıvermişlerdi ve yahut da bazı cezaevlerinde ortaya çıkmışlardı. Demek ki Devlet görevlileri eliyle bir kaçırılma mevzu bahis diye düşünülmüştü. Şimdi son kaçırılma olayı da Koray Vural. Önceki kaçırılma olaylarının özneleri ile görüştüğümüz zaman bize kaçırıldıklarını ve bazı yerlerde uzun süre tutulduklarını aktarmışlardı.  Kendisini devlet görevlisi olarak tanıtan kişilerce işkenceye uğradıklarını, 70-80-90 gün yıkanmalarına bile izin verilmediğini, korkunç işkencelere uğradıklarını ve bu kişilerin daha sonra cezaevlerinde kendilerini ziyaret ederek konuşmamaları için baskı yaptıkları yönünde bilgiler ulaştı bize. Hatta bu konuları gündeme getirdiğimiz için bizim dahi bu soruşturmalara adımızın karıştırılmaya çalışıldığını, işkence altında insanların hakkımızda birtakım iftiralar atmaya zorlandığını öğrendik. Daha sonra mahkemede bu iftiraların işkence altında imzalatıldığı da ortaya çıktı.” ifadelerini kullandı.

Suç işleyenler mutlaka hukuk önüne çıkacaktır?

Koray Vural’ın Tacikistan’da uzun süredir yaşadığını ve ticaret ile uğraşan bir kişi olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Koray Vural aniden kaçırılıyor ve Ankara’ya getiriliyor. Aniden kaçırılıp, Ankara’ya getirildiğine göre bunun sıradan kişilerce yapılamayacağı gayet net, ortada. Biz şimdi soruyoruz; 5 gündür kaçırılan, ortaya çıkartılmayan, nerede olduğu bilinmeyen Koray Vural nerede? İçişleri Bakanlığı bu konuda cevap versin! Ailenin iddia ettiği gibi MİT tarafından kaçırılmışsa MİT yetkilileri bu konuda bir açıklama yapsınlar! Ne oldu? Ne bitti? Daha öncesinde yurt dışında MİT marifeti ile kaçırıldı denilerek insanlar olmuştu ve bu insanlar ağır işkenceye uğradıklarını söylemişlerdi. Şu anda da aynı akıbet Koray Vural ile ilgili mi yaşanmakta? Koray Vural şu anda bir yerde tutulup ağır bir işkenceye mi tabi tutulmakta? Buradan bir milletvekili olarak soruyorum! Böyle bir skandal olamaz. Böyle bir şey olamaz. Hukuk devletinin önünde bir yer olamaz. Bu ancak ve ancak bir polis devletinde olacak bir hadisedir. İnsanların kaçırılması, hukuk dışı sorgulanması, işkence edilmesi kabul edilecek hadise değildir. Buna bir an evvel bir açıklama getirilmesi gerekmekte, biz daha önce kaçırılan kişiler ile ilgili akıbetleri iyi bildiğimiz için insani ve vicdani hislerimize dayanarak buna itiraz ediyoruz, kabul etmiyoruz arkadaşlar. Böyle bir rezalet olamaz, insanlar kaçırılıp sonrasında günlerce ailelerinden haber alamadığı yerlerde tutulamaz. İşkenceye uğratılamaz, bunlar kabul edilecek hadiseler değil, yakinen takip edeceğiz, Ankara Barosu konuyu takipte. Hukukçular takipte. Ben takipteyim ve halen bir açıklama yapılmıyor. Koray Vural nerede? İşkence mi görüyor? Can güvenliği açısından bir an evvel bir açıklama yapılması gerektiğini söylüyorum, daha önceki kaçırılmalarda 60-70 gün ortalıkta görünmeyen insanların olduğunu gördük. Günlerce gözaltında tutulan ve legal veya illegal merkezlerde gözaltında tutulup işkence edilen daha sonra ortaya çıkartılan kişiler olduğunu net bir şekilde gördük ve bu süreler kayıt dışına çıkartıldı. Bu kişi bir müddet sonra ortaya çıktığı zaman sanki o ortaya çıktığı gün Türkiye’ye gelmiş gibi bir muamele görecek. Bunu nereden biliyorum? Daha önceki kaçırılma vakalarından biliyorum. Böyle bir iş olamaz arkadaşlar, biz bize gelen bilgiler, uçak bilgilerini kaydımız altında tutuyoruz ve bütün bunlar mutlaka hukuk zemininde sorgulanacaktır, araştırılacaktır ve bu suçları işleyenler mutlaka hukuk önünde hesap vereceklerdir.” dedi.

Süleyman Soylu zamanında göz yumuldu

Türkiye’nin bir uyuşturucu cennetine döndüğünü söyleyen Gergerlioğlu, “Uyuşturucudan sabıkalı Ayhan Bora Kaplan geçtiğimiz günlerde yakalandı ve tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Ayhan Bora Kaplan ifadelerinde eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ve yeni Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman hakkında çok çarpıcı ifadeler verdi. Dedi ki: “Ben ona bir araba, bir villa hediye ettim, rüşvet olarak ona verdim.” dedi. Bu bir iddiadır, kanıtlanmadığı müddetçe bir iddiadır. Yüksel Kocaman da bir açıklama yaparak böyle bir şey ile alakası olmadığını beyan etti fakat biz Türkiye’nin ne olduğunu biliriz! Türkiye’de uyuşturucu tacirlerinin nasıl birtakım namus hissi olmayan kişiler ile ortak hareket ettiklerini biliriz. Devlet memurlarının maalesef ki namuslu olanı var, namuslu olmayanı var. Uyuşturucu tacirleri para ile güç ile mevki ile aldattıkları bu tür onuru, haysiyetini kaybetmiş kişiler ile ortaklık yapabilmekte ve işlerini yürütebilmekte. Burası bir gerçeklik, apaçık ortada, bundan öncesinde de bunu çok iyi biliyoruz. Sedat Peker defalarca bu konuda ifşalarda bulundu. Sedat Peker, Süleyman Soylu’nun uyuşturucu işlerine karıştığı yönünde önemli iddialarda bulundu. Ülkede tek bir savcı bile harekete geçip Süleyman Soylu hakkında bir soruşturma başlatamadı. Milyonlarca insan Sedat Peker’in dediklerine kilitlendi ama tek bir savcı harekete geçmedi. Şimdi de Ayhan Bora Kaplan hakkında bir yazı yazıyor T24 Web Sitesi’nden Tolga Şardan. Yıllardır adliye haberlerini takip eden ve kaynakları olan bir kişi Tolga Şardan ve dediklerinin çok yüksek oranda doğru çıktığını hep biliyoruz. Dikkatle takip ediyoruz, kendisi yazdığı yazılar ile Ayhan Bora Kaplan’ın ne kadar yolsuzluklar içine bulaştığını ve ne kadar kendisine göz yumulduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Süleyman Soylu zamanında göz yumulduğu iddia edilen bir kişi Ayhan Bora Kaplan ve Süleyman Soylu bakanlıktan alınınca polisler bu kişiye bir operasyon düzenleyebiliyor ve gözaltına alınıyor. Tüm Türkiye bunu izledi, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına alındı ve ardından bu kişi ile ilgili haberlere kısıtlılık getirilmeye başlandı. Aslında çok önemli oranda dikkatle takip edilen haberlerdi bunlar ancak Yüksel Kocaman’ın istediği oldu, kendisi hakkındaki iddialar takip edilmekten men edildi. Fakat biz kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme isteğinin de kabul edilmediğini ve hakkında bir MİT Raporu düzenlediği yönünde bilgiler edindik. Yüksel Kocaman bakalım böyle onur ve haysiyet dışı işler yapmış mıdır, yapmamış mıdır? Bunlar sanırım birtakım incelemelere tabi tutuluyor, bu arada kendisi hakkındaki haberlere yasak getirmeyi başardı. Normal bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu tür bir başarı pek elde edemiyor ama Yüksel Kocaman kısa sürede kendisi hakkındaki yazılara engel getirilmesini başardı. Ayhan Bora Kaplan’ın tapelerinin yok edildiği yönünde bilgiler var, endişe verici bilgiler var. Biz bir milletvekili olarak Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının bir an evvel en doğru bir şekilde en net bir şekilde en üstü örtülmemiş bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğini söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yorumlar