26 Kasım 2021

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben, Millî İstihbarat Teşkilatı yetkilileri buradayken ülkemizdeki önemli bir olay hakkında sorular soracağım, kaçırılma olayları; önceki yıllarda da sormuştum, üç yıldır soruyorum, bu yıl 4’üncü yıl. Sayın Fuat Oktay, ülkemizde Cumartesi Anneleri gerçeği olmasına rağmen “Bu ülkede hiçbir zaman için insan kaçırma gibi bir suç işlenmemiştir.” demişti bana ama bu sene içinde yine insanlar kaçırıldı. İşte, bunlar hakkında önemli şeyler söyleyeceğim, lütfen dikkatle dinleyin. Çünkü benim söyleyeceklerimi bu sefer bir başka MİT görevlisi de söyledi, hepiniz biliyorsunuz; Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, benim beş yıldır söylediğim şeyleri o da söyledi, “Ülkede birtakım insanlar kaçırılıyor, işkence ediliyor ve hatta öldürülüyor.” dedi. Kimse bunu araştırmıyor, ülkede tek bir savcı bile çıkıp bu vahim iddiaları araştırmadı. Bakın, son beş yıldır Türkiye’de en az 35 kişi kaçırıldı, aylarca resmî olmayan yerlerde işkenceye tabi tutuldu, daha sonra Ankara Emniyetinde birden ortaya çıkıverdi veyahut da Sincan Cezaevinde ortaya çıkıverdi. Salim Zeybek Edirne’de kaçırıldı, eşi de beraber kaçırıldığında “Siz kimsiniz beni kaçırıyorsunuz.” dediğinde, onlar “Biz devletiz.” diyorlardı. Gökhan Güneş kaçırıldığında “Siz kimsiniz?” dendiğinde “Biz görünmeyenleriz.” diyorlardı. İşte, bize, bilhassa bu kaçırılma vakaları çok geliyor, bana ve Sezgin Tanrıkulu’na çok geliyor. Hepsini araştırıyorum, hiçbir şekilde kimliğini sormuyorum “Gelen kişi kimdir?” diye, farklı kesimlerden olduğunu sonradan anlıyorum; sağdan, soldan, şuradan, buradan.
Zindaşti’nin yakını, Bahtiyar Fırat’ın eşi de başvurdu, Gökhan Güneş’in kız kardeşi de başvurdu, Yasin Ugan’ın eşi de, Salim Zeybek de ve Sayın Fuat Oktay’ın konuşmasında bahsettiği gibi uluslararası operasyonlarla Türkiye’ye getirilen Ayten Öztürk de başvurdu. Ayten Öztürk şu anda dışarıda, herkes onu dinleyebilir, altı ay boyunca kaçırıldığını, korkunç bir işkenceye tabi tutulduğunu, daha sonra cezaevine atıldığını ve arkadaşlarının onun vücudunda tam 898 yara saydığını söyledi; bunların hepsi medyada var. Şu anda bunları kim tasdik ediyor, teyit ediyor? Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür. Bir kişiden bahsediyor, “MİT mensubuydu, kaçırıldı ve öldürüldü.” diyor. Kimdi o? Burada ben açıklayayım mı bu lafları çünkü konuya vâkıfım? Ayhan Oran, eski bir MİT çalışanı. MİT çalışanları, eski mesai arkadaşlarının hakkını hukukunu sormuyor. Ben soruyorum, yıllardır bunun peşindeyim, peşinde olduğumuz için de görmediğimiz muamele kalmadı. Sunay Elmas, Ayhan Oran, Yusuf Bilge Tunç uzun süredir yoklar, yok edilmişler. Sunay Elmas ve Ayhan Oran beş yıldır yok, Yusuf Bilge Tunç 6 Ağustos 2019’dan beri yok, yirmi sekiz aydır yok; nerede olduğu bilinmiyor, defalarca sordum. Ailesi diyor ki: “En azından ölüsünü istiyorum.” “Yaz, hakkımızı istiyoruz.” diyor. Hüseyin Galip Küçüközyiğit dokuz ay kaçırıldı, kaçırılmadan önceki kamera görüntülerinden kızı tespit etti, 3 kişi onu takip ediyordu ve daha sonra, dokuz ay sonra Sincan Cezaevinde aniden ortaya çıktı.
İşte onlardan birisi, bir başkası Yasin Ugan. Şu gördüğünüz kişi, Altındağ ilçesi, Battal Gazi Mahallesinde kaçırıldı, bütün mahalle gördü kimin nasıl kaçırdığını, 50-60 kişilik resmî görevlilerin kaçırdığını tüm mahalle gördü. Ben de gittim orada bir inceleme yaptım, insanlarla konuştum ve daha sonra bu insan da altı ay boyunca işkence gördü, ardından mahkemede işkence gördüğünü beyan etti.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Son cümlelerinizi alalım.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Çok önemli bir şey söyleyeceğim o yüzden biraz müsaade… Ve bakın, bu belgeyi ilk kez açıklıyorum kamuoyuna, işkence gördüğünü beyan ettiği 25 sayfalık bu belgede kendisine işkenceyle ne söylettirilmiş biliyor musunuz? Meclisin buna çok dikkat etmesi lazım, işkenceyle “Sezgin Tanrıkulu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu FETÖ’cüdür.” diye yaz denmiş, yazmış ve daha sonra avukatına şu 25 sayfalık belgeyle bunu açıklamış.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Süreniz dolmuştur.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Bu çok önemli, kimsenin haysiyet cellatlığı ve itibar suikastı yapma hakkı yoktur. Ben ve Sezgin Tanrıkulu, insan hakları savunucusudur.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Teşekkür ediyorum.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Biz siyasete girmeden önce de insan hakları savunucusuyduk…
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Sürenizi çok aştınız, teşekkür ediyorum.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – …aynı bu şekilde kaybedilen insanların hakkını savunuyorduk ve savunmaya devam edeceğiz. Ben de bunları söylemeye devam edeceğim, Sezgin Bey de.
Teşekkür ediyorum.

Yorumlar