1 Mart 2024

Gergerlioğlu: “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; insanları çok kolay bir şekilde terörist ilan eden, kayyumlara yağma talan ve âdeta haydutluk yetkisi veren bu yasa teklifi hangi parayla hazırlandı biliyor musunuz?
    EJDER AÇIKKKAPI (Elâzığ) – Biraz daha sakin olsan daha güzel olacak.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – “Demokratikleşeceğiz.” dedikleri AB parasıyla hazırlandı biliyor musunuz arkadaşlar? İnsan Hakları Eylem Planı’nın parası AB’den geldi. Ya, bu iktidar Avrupa Birliğini de kandırıyor. AB yetkilileriyle görüşüyorum “Artık bizler ‘ilerleme raporu’ tanımı kullanmıyoruz ‘ülke raporu’ diyoruz. Ümidi kestik bu Türkiye iktidarından.” diyorlar.
    Şimdi, bakın, Komisyonda iki gün boyunca gecelere kadar çalıştık. Sevgili Anayasa Hukuku Profesörü Serap Yazıcı Hoca defalarca, bir hoca olarak ders verir gibi anlattı “Bu olmaz.” dedi; olmaz, Anayasa’yı ayaklar altına alıyorsunuz. Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Cüneyt Yüksel’di, kendisi de bir hukuk hocası, ben onun bu yasaya inandığını düşünmüyorum, Anayasa’ya uyduğunu düşünmüyorum. Ama gerek o gerekse AK PARTİ içindeki birçok hukukçu inanmadan “Evet.” diyorsunuz. O elleri kaldır, indir; olur mu böyle şey? Vebal ve suç yaptığınız değerli arkadaşlar. Bakın, bunun sonucunda vebal ve suç… Ben ve arkadaşlarım Allah’a şükürler olsun, hepsine de “Hayır.” diyoruz çünkü bu vebali üstlenmek istemiyoruz. Bakın, insanlar “sekizinci yargı paketi” diye milyonlarca insan bize hep sordu arkadaşlar: “Ya, bir şey var mı?” “Adalet, adalet, adalet” diye feryat ediyorlardı, arşa yükseliyordu feryatları, KHK’yle ihraç edilen ve büyük mağduriyet yaşayan 100 binlerce insan.
    Kürt meselesinde “barış” “insan hakları” dediği için zindanlara tıkılan insanlar. Yine hasta mahpuslar, anne-çocuk cezaevine atılan insanlar, şu anda kaç tane çocuk, bebek cezaevinde biliyor musunuz? 500’den fazla. Gidiyorum, cezaevlerini görüyorum, perişan hâlde. Hasta mahpuslar cezaevlerinde ölüyor, bu yasada böyle bir şey var mı? Yok. Neden? “Reis böyle istiyor, ne yapalım Ömer Bey?” öyle değil mi? Elinizi vicdanınıza koyun, öyle değil mi arkadaşlar? Ama bakın, ileride bu işin vebali ve suçu sizin üzerinize çıkar. Saddam Hüseyin mahkemede yargılanırken yargıca dedi ki: “Yargıç hukuk nerede, bu nasıl yargılama?” Yargıç ona dedi ki: “Ey Saddam, senin yasalarınla seni yargılıyorum, bu hukuksuz yasaları sen çıkardın.” mealinde söyledi. Gülerek baktı ona, ironiyle baktı ona, bunu unutmayın. Yarın öbür gün iktidardan da düşebilirsiniz, bakın, o zaman üzülürsünüz, ağlarsınız, haksızlığa uğradığınızda yine Gergerlioğlu yanınızda olur, merak etmeyin.
    NİLGÜN ÖK (Denizli) – Sen olduğun yerde kal aman aman!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Ben her zaman mazlumun yanındayım. Şu anda zulmetseniz bile ben hakkı söylerim.
    Bakın, 27’nci Dönemde olanlar veya başkaları bilir, beni cezaevine attırdınız, AK PARTİ-MHP cumhur zulüm ittifakı. Anayasa Mahkemesi 15’e sıfır dedi ki: “Gergerlioğlu’nun hakları çiğnendi.” Çok önemli bir şey söyledi, dikkat edin. “Anayasa madde 14’te bir belirsizlik var, başka vekil de bundan zarar görmesin, düzelt.” dedi ey Meclis. Sayın Kurtulmuş’a, Mustafa Şentop’a defalarca söyledim, düzeltmediler. Ya, illa muhalefettekiler değil, siz de mağdur olursunuz. Can Atalay işte, Anayasa madde 14’teki belirsizlik düzeltilmediği için cezaevinde şu anda, bu işin özeti bu. Ben çok iyi biliyorum, araştırdım ama işinize gelmiyor.
    Bakın, kayyumlarla ilgili bir madde var, gözlerime inanamıyorum, resmen haydutluk, yağma, talan; “İdari, mali, cezai, hukuki tüm sorumsuzlukları veriyorum.” diyor, ardından da “15 Temmuz darbe girişimine karşı çarpışanlara verilen cezasızlık zırhını da sana veriyorum.” diyor. Maşallah ya, maşallah, kayyuma neler, neler veriliyormuş. Kayyum bundan sonra ne biçim yağmalayacak?
    Bakın, iyi dinleyin, size Kocaeli’den bir örnek anlatacağım, göz yaşartıcı bir örnektir. Güngör Arslan, gazeteci; Bizim Kocaeli gazetesinin sahibiydi, eski sol gelenekten gelen sıkı, hızlı solculardandır; muhalif olduğu için ne yaptı iktidarınız biliyor musunuz? 15 Temmuz darbe girişiminden sonra “Sen FETÖ’cüsün.” dediler, adamın malına çöktüler, ya bütün variyetine çöktüler. Adamın bir tane engelli çocuğu vardı, küçük bir çocuğu, iş yerine getiriyordu, oyuncaklarıyla oraya geliyordu.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu, lütfen tamamlayın.
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Güngör Bey dedi ki: “Ya, bütün malıma çöktünüz, anladık, büyük bir haksızlıkla beni düşman gibi gördünüz ama engelli çocuğumun oyuncakları var, bırakın, onları gazeteden alayım.” “Hayır” dedi yetkililer, sizin gibi vicdansızlar; zalimce “hayır” dediler.
    YAHYA ÇELİK (İstanbul) – Ajitasyon yapma ya! Yalancısın!
    EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Sen vicdansızsın, vicdansız!
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Bir engelli çocuğun oyuncaklarını bile alınmasını engellediler.
    YAHYA ÇELİK (İstanbul) – Yalancısın!
    EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Sende vicdan var mı?
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Siz zaten vicdansızsınız. Ben yedi buçuk yıldır yaptığınız bir ton vicdansızlıktan sonra bu yasada sizden vicdan beklemiyorum arkadaşlar.
    EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Sende vicdan var mı ya?
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – Zalimlik peşindesiniz, başka bir şey değil. Başka bir örnek, idarecilere çok büyük yetkiler veriyorsunuz. Afyon TEM Müdürü Arif Alpaslan intihar etti yedi yıl önce. Neden biliyor musunuz? İdarecilere verdiğiniz büyük yetkilerden. Kadınlara bile elektrik işkencesi yapan bir adamdı. Gözaltındakilerin mallarına, paralarına kondu; onları borsada kullandı, açığa alındı, intihar etti sonunda. İşte, getirdiğiniz düzen budur.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) – İdarecilere verilen büyük yetkilerin sonucu budur. Elinizi vicdanınıza koyun, düşünün ve “hayır” deyin. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)”

Yorumlar