21.02.2024

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın

Başkan. 

Bu cezaevlerindeki uzun süreli yatan mahpusların tekrar şartlı tahliyelerinin verilmemesi çok önemli bir sorun ve gerçekten hem kendileri hem mahpus yakınları için çok büyük sıkıntılar oluşturuyor. Büyük bir inat var. Bakın, bazı örnekler üzerinden gideyim. Mesela Soydan Akay; bir kanser hastası, ikinci kez altı ay erteleme almış ve ağırlaştırılmış müebbet mahpusu olmadığı hâlde altı yıldır tek kişilik hücrede. 

Yine, Karabük’te Adem Oktay isimli bir mahpus. Bakın, gözlem kurulu kararına bakınca gözlerinize inanamayacaksınız, diyor ki: “İyi hâlli değildir.” Niye iyi hâlli değilmiş? Belgeleri de gösterebilirim. Diyor ki: “Görüşlerde ailesiyle görüşmüyor. Bundan dolayı iyi hâlli olmadığına kanaat getirdik. İki yıldır ailesiyle görüşmüyor, bu yüzden iyi hâlli olmadığını düşünüyoruz.” Karar metni bu.

Bitmedi, görüş de diyelim ki açık görüş. Diğer mahpusun ailesi gelmiş bir şekilde selamlaşıyorlar “Merhaba, nasılsınız?” falan. Efendim, disiplin cezası ve iyi hâlim bozuluyor.

Bitmedi, bakın, bir örnek: Eskişehir H Tipi Cezaevinden Mehmet

Paksoy gözlem kuruluna gelmiş. Yani belki günlerdir, aylardır bekliyor “Gözlem kurulunda hakkımda adil bir karar verilecek.” diye fakat olumsuz karar verilmiş. Neden ne? Gözlem kuruluna şalvarla gelmiş. Alışılagelmiş kıyafetle gelmemek yüzünden iyi hâlli olmadığına karar verilmiş. Hepsinin belgeleri var. Olacak iş mi bir bunlar, arkadaşlar? Yani gülsek mi ağlasak mı? Bakın, olacak işler değil. Veyahut da “Az kitap okudun, çok kitap okudun.” “Suyu fazla kullandın.” Yani öküzün altında buzağı arama taktikleri. Neye sığar bu, anlamak mümkün değil ve cezaevlerine göre de bu muameleler değişiyor. Cezaevlerini biliyorum. Mesela, geçtiğimiz günlerde Kayseri Cezaevine gittim. Bakın, orda genel olarak çok fazla bir zorlama yok. Denetimli serbestlik ve şartlı tahliyeler az çok veriliyor. Fakat

Sincan Cezaevine gidiyoruz, inanılmaz bir şekilde zorlamalar var, yokuşa sürmeler var. Özel pilot bir cezaevi ilan edilmiş resmen Sincan Cezaevi. Bu uygulamaları görünce bakıyorsunuz, bunlar yasal değil. Bir takım yukarıdan gelen talimatlarla “Tahliyeleri geciktirin.” emri verilmiş ve tahliyeler geciktiriliyor. İyi de yani nereye kadar gidecek bu? Sincan Cezaevinde 14 kadın mahpusun 14’üne de şartlı tahliyesi uzun süredir verilmiyor, inatla verilmiyor, yokuşa sürülüyor ve bu devam ediyor. 

Yine Yusuf Kerim yasasını geçtiğimiz yıl çıkarmıştık biliyorsunuz. Çok uğraş vermiştik bununla ilgili. Mahpusların hasta çocukları var ve çocuklar ölüme yaklaşmış durumda, kanser hastası çocuklar. Uzun süre konuyu gündem etmiştim ve en sonunda Yusuf Kerim Sayın isimli çocuğumuz için bir yasa çıkarılmıştı Mecliste. Ewing sarkom hastasıydı ve annesi cezaevindeydi yıllar sonra çıkacaktı ama çocuğun süresi azdı, çocuk iki üç ay içinde ölecekti. “E, ne yapalım, beklesin. ” diyorlardı. “Annesini beklesin.” Tamam da ne olacak? Çocuk ölecek, annesinden ayrı. Çocuk, annesi yanında olmadığı için hastalık hızla ilerliyor. Böyle bir ikilem içindeydik. Bize o zaman da bunu gündeme getirdiğimiz zaman hep şu söylendi: “Kardeşim, yasalara uyacaksın. Yasalar böyle işte. Yasalarda bu böyledir, ne yapalım? Yasalar izin vermiyor.” Ya, böyle yasayı ne yapayım ben? Yasa değişebilir, elimizle yapıyoruz şu anda yaptığımız gibi.

Ve uzun bir süre bu çocuk mağduriyet yaşadıktan sonra yasa çıkarı ldı

Mecliste. Çocuk annesine kavuştu ve iki üç ay sonra en azından annesine kavuşmuş olarak hayatını kaybetti. Fakat mesele bitmedi, daha böyle bir sürü çocuk var. Kanser hastası, Down sendromlu, engelli, otizmli bir sürü çocuk var ve fakat yine idare direniyor, tamamen insani bir konu. Bakın, Eskişehir Cezaevinde Özlem Sarıçelik, 11 yaşında, Down sendromlu çocuğu var, Elif Sinem. Çocuk hasta, altına kaçırıyor, bezleniyor ve…

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Bu konuyla, bu maddeyle anlatılanların ne alakası var Sayın Başkanım?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) –  Bakın…

                     MUSTAFA        ARSLAN        (Tokat)       –      Sayın         Başkanım,               anlattıklarının

maddeyle hiç ilgisi yok. 

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) –  Sayın Başkan, insani bir konu anlatıyorum Sayın Vekilim. 

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Yani insani bir konu da bu maddeyle ne alakası var?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Bakın, burada Yusuf

Kerim yasasının genişletilmesiyle ilgili bir şey söyleyeceğim. 

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Daha 35 tane, 36 tane madde var. 

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Şimdi, bakın, mağdur insanlar var. Siz o mağduriyeti hissetmeyebilirsiniz. Burada insani bir durum var. Rahatsız olmayın. 

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Kırk beş dakika dinledik sizi ya!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) –  Ben burada çocuklar için konuşuyorum Sayın Vekil. Siz niye rahatsız olup duruyorsunuz? 10 -11 yaşındaki, 8 yaşındaki çocuklar için yasayla ilgili bir gündem yapmaya çalışıyorum. 

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Ne alakası var yani?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) –  Bakın, bir yasa çıkarıldı ve bu yasa uygulanmıyor bile.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Medeni Kanun’da değişiklik yapıyoruz burada.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Beni dinlerseniz anlarsınız Sayın Vekil. Bakın, Özlem Sarıçelik, 11 yaşında Down sendromlu çocuğu var ve bu çocuk ileri derecede hasta. Bakın, 3 kez -Türkiye nasıl bir yer, dinleyin ki anlayın- Adli Tıp Kurumu raporu, bu çocuğun annesinin infaz erteleme alması kararını vermiş.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Sayın Gergerlioğlu, bunun kanun

teklifiyle ne alakası var?

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL – Sayın Gergerlioğlu, lütfen toparlayalım.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Başkan, lütfen, konuyu anlatacağım.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL – Buyurun. 

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Yani burada çok insani

bir konu anlatıyorum ama bazıları rahatsız oluyor ve ben buna çok üzülüyorum gerçekten. Ya, bir çocuğun sağlık durumundan bahsediyorum, Down sendromlu, otizmli, engelli çocuklardan bahsediyorum yani el insaf diyorum size. Bakın, diyorum ki: Çocuk hasta, annesi infaz ertelemeyi almayı hak etmiş.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Tekliften bahset biraz.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Adli Tıp Kurumu 3 infaz erteleme vermiş, tek bir kişinin keyfine kalmış. Eskişehir savcısı güvenlik gerekçesiyle diye infaz erteleme vermiyor. Şimdi, bunun gibi bir sürü örnek var. Şimdi, özetle biz diyoruz ki…

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Gidin, basın toplantısı yapın.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Vekil, biraz

dinleyin ya, biraz vicdanınız olsun. Böyle vicdansızlık etmeyin ya. Bundan dolayı zaten bu hâldesiniz, mütekebbir bir hâldesiniz, müstekbir bir hâldesiniz, büyükleniyorsunuz.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Kırk beş dakikadır sizi dinliyoruz,

teklifle ne alakası var?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Karşınızdakini aşağılamaya çalışıyorsunuz. Ben mazlum insanlardan bahsediyorum.

Bakın, ben size diyorum ki: Bu çocukla ilgili yasanın genişletilmesi gerekiyor. Şimdi, yasada 18 yaşına kadar olan engellilerle ilgili bir husus var. Şimdi, engelli çocuğun yaşı olmaz. Engelli çocuğunuz var mı yok mu bilmiyorum, çevrenizde engelli çocuk görüyorsunuzdur. Engelli çocukla ilgili bu yasa çıktı ama eksik çıktı. Sadece annelere tahsis edildi, babalara doğru genişletilmesi gerekiyor, bir. İkincisi, yaş sınırı 18 yaş olarak belirlendi ama engelli çocuk 30 yaşında bile o lsa 5 yaşındaki çocuk gibidir. Şimdi, bu noktada, ben bunun mutlaka bir gündem edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Evet, bu, yasada yok. 

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Ya, gidin basın toplantısı yapın. 

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Aslında niye, neden yok olduğunu konuşmamız lazım. Neden yok böyle bir yasa? 

Şimdi, engelli çocuğun…

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Sayın Vekil, gidin basın toplantısı yapın, daha görüşülecek bir sürü madde var. 

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Ya, lütfen! Ben sizin sözünüze karışmıyorum ya. İki dakikada bitiriyorum ya, ne kadar sabırsızsınız ne kadar vicdansızsınız. Allah aşkına, ilk defa burada konuştuğumda da bu kadar itiraz ettiniz.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – On dakika oldu.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL – Buyurun Sayın Gergerlioğlu.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Ya mazlum, hasta çocukların durumundan bahsediyorum, siyasi bir konudan da bahsetmiyorum; valla vicdanınızı kaybetmişsiniz. Ya, iki dakika beklemiyorsun. Bak, şu ana kadar benim konuşmam bitecekti.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Teklifle ne alakası var? 

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Ben diyorum ki: Yusuf Kerim yasası genişletilsin, sadece annelere tahsis edilmesin. Bu yasayı Meclis yaptı ama eksik yaptı ve bundan dolayı bir sürü çocuk, anne perişan durumda diyorum. Bu yasadaki yaş sınırı kaldırılsın, sadece annelere tahsis etmesi kaldırılsın ve Adli Tıp Kurumunun kararına rağmen savcıların bu denli inisiyatif almasının önüne geçilsin. 3 kez Adli Tıp Kurumu karar almış orada, Eskişehir savcısı oturmuş, 3’ünü de reddediyor ya. Basit bir şeyi reddetmiyor, koca Adli Tıp Kurumunun raporunu reddediyor. 

Sayın Vekil, tamam çok mutlu olun, konuşmamı da bitiriyorum, başınız göğe ersin. 

Teşekkür ediyorum. 

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL – Teşekkür ediyoruz Sayın Gergerlioğlu.

Buyurun Sayın Uçar. 

                    ÖMER          FARUK            GERGERLİOĞLU             (Kocaeli)           –         İki            dakika

bekleyemiyorsunuz,           ne       sabırsızlık     bu        ya!      Niye    bu       kadar rahatsız oluyorsunuz? 

Yorumlar