2007-06-04 00:00:00
İstanbul Bağcılarda bir lisede namaz kılan genç kız görüntülerinin medyaya yansıması geçen haftanın maalesef en göze çarpan medya haberi idi. Maalesef diye başlamamın nedenini tüm sağduyulu halkımız anlayacaktır. Liselerde uyuşturucunun , fuhşun, şiddetin dehşet verici boyutlarda olduğu bugünlerde büyük bir tehlike olarak namaz kılan genç kız görüntülerinin manşetlere çıkması trajikomik bir manzara arz etmektedir.Bu görüntülerin namaz kılmaya yeni başlamış kızlarının bu halinden son derece tedirgin olmuş bir anne baba kanalıyla medya organlarına servis edilmesi ise olayı daha da önemli kılıyor.Zira siyasi ortamın son derce gergin olduğu bir ortamda namaz kılan kızlarını okulu ve yöneticilerini ifşa etmek gayesi ile manşetlere çıkarma gayreti düşündürücüdür.”Cumhuriyet tehlikede” nidalarının oluşturduğu gerginliğin dini görüntülerden korkmaya insanları ittiği, kamplaşmayı arttırdığı ortaya çıkmaktadır.
Bir başka gelişme ise bu medyatik olayı tahlil etmemizi kolaylaştıracaktır. Demokrasiyi katlederek muhtıraları devreye sokanlar ve bununla da yetinmeyip parti birleştirmeye çalışanlar hayal kırıklığına uğradı. Demokrat parti Anavatansız yetim kaldı. Artık yoluna tek başına devam edecek olan Ağar ve Mumcu için zoraki nikah başarılı olmadı.Zaten zoraki nikah hiç kimse için faydalı olmaz.Bunu ileride de göreceğiz.Zoraki olarak halkın iradesi üstünde yön belirlemeye çalışanlar ilk şoklarını yaşadılar.Aynı gayretlerine lisede namaz olayı ile devam etmek istiyorlardı.Ama bu yönelişlerinde de başarılı olamayacaklarını keşke görebilselerdi.Aslında gören gözlerin lisede namaz diyerek manşetlere çıkan habere halkın nasıl büyük bir tepki verdiğini idrak etmesi gerekir.Zoraki nikah başarılı olmazdı.Çünkü büyük abi “birleşin” demişti.Büyük ve derin irade devreye girmiş ve birleştirme sağlanmaya çalışılmıştı.
Türk siyasi hayatını hala anlamamaya çalışan güçler sun’i birleştirmelerle yol alacaklarını sanıyorlar. Halkın tehdit olarak algılamadığı durumları son derece tehlikeli bir gelişme imişcesine lanse etmeye çalışıyorlar. Bu gemileri yakma hali, bu telaş ise sahiplerine kar getirmeyecektir.
Yıllardır uygulanan başörtüsü yasağını dini bir argümana karşı çıkmak olarak değil de siyasi bir simgeye karşı çıkma olduğunu ifade etmeye çalışan yasakçıların maskesi lise'de namaz olayı ile bir kez daha düşmüştür. Dinin direği olan namazın gizli bir halin ifşası gibi lanse edilmesi aslında yasak uygulayanların gerçek halinin ifşa edilmesidir adeta.Ruh Dünyalarındaki kimseyi ikna edemeyen hallerinin, dinin bir başka temel emrine olan alerjileri ile ortaya çıkmasıdır.Aslında lise'de okuyan öğrencilerin de ibadet etme özgürlüğü olmalıdır.Bu özgürlüğün önü açılmalıdır.Çocukların bodrumlarda, ücra yerlerde yasadışı bir iş yapmalarını düşündürecek bir şekilde namaz kılmaları en başta tüm Dünya ülkelerindeki eğitim kurumlarındaki hoşgörüye tersdir. “AB’ye hayır” vb . sloganları atanların “hayır” dedikleri işte bu özgürlük alanıdır. Yoksa her türlü yozlaşma alameti “cumhuriyet elden gidiyor” diye feryadı figan eden ulusalcılarımız için tehlike değildir.
Darbe zemini oluşturma için genç kızların namaz kılma görüntülerini manşetlere taşıyanlar geleceklerine ne kötü tohumlar ektiklerini düşünebiliyorlar mı? Masum bedenler üzerinden kirli ticaretler yapanlarla aynı safa düştüklerininde mi farkında değiller?Bir vicdan sızlaması da mı yoktur?Namaz kılan bir genç kızın tehlike olarak gösterildiği bir Dünya çok hoşlarına mı gidecek?
Seçim süreci devam ediyor.Kuzey ırak gayretkeşlikleri, irtica hortluyor çığlıkları ayyuka çıkacağa benziyor.Yeni taktikleri ise bilemiyoruz.Darbeseverlerin karanlık ruh Dünyalarında başka ne hazırlıkları var , gerçekten tahmin etmek zor.Gözünü karartmış bir şekilde taktik çalışmalarına devam ettirenlere net olarak şunu söylüyoruz.Manşetlerde İfşa ettiğinizi sandığınız ancak kendi karanlık ruh Dünya’nızdır!…
Yorumlar