2018-12-19 00:00:00

HDP Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu: 2006’da 3 bin şüpheli vardı, şu anda 12 milyon şüpheli soruşturuluyor


  

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis Genel Kurulu’nda Adalet Bakanlığının bütçesi üzerine konuştu. “Sayın Abdulhamit Gül’ün partisinin ve Bakanlığının isminde ‘adalet’ var ama Türkiye’de yok.” diyen Gergerlioğlu, şunları söyledi:

“Hamile tutuklularla ilgili Hâkimler ve Savcılar Kuruluna başvurumuz vardı. 1 Ağustosta başvurmuşuz, üyesi bulunduğunuz Hakimler ve Savcılar Kurulundan tek bir cevap yok. Yasaya aykırı bir şekilde, hamile insanlar tutuklanıyor; 5275-Madde 16/4. Yani bu ülkede HSK bile bir soruya cevap vermeyecekse biz nereye gideceğiz? Siz de oranın üyesisiniz. Ayrıca, biz size daha önceden cezaevleriyle ilgili başvurularda bulunduk. 5275-Madde 16/4, oraya lütfen bakınız, hukukçusunuz.

Tüm partilerin Adalet Bakanlığına verdiği soru önergelerine bir baktım; skandal bir durum var. Tüm parti vekilleri beş buçuk ay boyunca 294 soru önergesi vermiş. Kaçı cevaplanmış biliyor musunuz? 1’i. O cevap da komedi, istatistik sorulmuş ‘Şu istatistikler için şu web sitesine bakınız.’ denmiş; cevap da bu. Yani gerçekten buna üzülüyorum.

Sayın Bakan sizin bir icraatınız var, Londra adalet müşavirini görevden aldınız, biliyorsunuz. Pazartesi günü de size bunu yazılı soru önergesi olarak da sordum, lütfen cevaplayın. Çünkü bakın, bu belgeyi tekrar getirdim arkadaşlar, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Akın İpek davasında Westminster Mahkemesine bir belge göndermiş. Çok ciddi bir belge bu. Bakanlık dışında bir yerden çıkmaz. Antetiniz var, mührünüz var ve UYAP kodunuz var. Başka bir yerden çıkmaz bu.

 

Ancak siz, Türkiye’de adil yargılanma olduğuna dair bu belgeyi gönderdiniz, Westminster hâkimi de bunu kabul etti ve siz, kabulden sonra Türkiye’de birçok kişinin tahliye ve beraat olacağını düşündüğünüz için bu belgeyi reddettiniz, dediniz ki: Londra Adalet Müşaviri bunu WhatsApp’tan Westminster hâkimine göndermiş. Ya, bu nasıl bir ciddiyetsizliktir, gerçekten anlamak mümkün değil. Böyle bir belge, bu kadar ciddi, sadece Adalet Bakanlığından çıkabilecek bir belge WhatsApp’tan hâkime gönderilebilir mi?

Cumhuriyet savcılıklarında 2006 yılında 3 bin şüpheli vardı, şu anda 2018 yılında 12 milyon şüpheli soruşturuluyor. Böyle bir ülke hâline geldik. 743 bebek 72 hamile ve emziren hanım yasaya aykırı bir şekilde hapishanelerde! Cezaevlerinde darp iddiaları, tek kişilik hücre, süngerli oda var!

743 bebek yasaya aykırı bir şekilde hapishanelerde. 72 hamile ve emziren hanım yasaya aykırı, hukuka aykırı bir şekilde cezaevlerinde. Yüzlerce kişi tek kişilik hücrelerde kalıyor. ‘Süngerli oda’ denilen bir yer var, burada ne yapıldığı belli değil. Darp iddiaları var cezaevi görevlileri tarafından. Sağlık konusunda çok büyük ihmaller var.

Şu anda, bakın, 50 bin fazlası olan cezaevlerini konuşuyoruz. 50 bin kişi fazla çünkü Türkiye’de adalet yok, düşünce özgürlüğünden faydalanmak isteyen herkes direkt cezaevine atılıyor. 50 bin fazlalık var ve cezaevlerinde sağlık sorunları had safhada. İnsanlar yerde yatıyor. Tuvaletin önünde yatan onlarca kişiyle konuştum. Bire bir takip ediyorum bunları.

Kimi cezaevlerinde ranzaların 3’üncü katı çıkıyor, bundan haberiniz var mı? Artırılmış kapasitesi bin kişi Kandıra Cezaevinin. Ne kadar var? 1.500 kişi var. Bire bir birçok cezaevinin durumunu yakından takip ettiğim için, size, bakın, isimler de vereceğim. Geç sevkler yapılıyor. İnsanlar defalarca sevk istiyor ve sevkler geciktiriliyor.

Türkiye’de, gerçekten, hastanelerde mahkûm koğuşu çok az var; Ankara’da 1 tane var ve birçok tıp fakültesinde yok. Adalet Bakanlığı kadrosuna bağlı ancak 8 doktor var, 471 doktorun 463’ü dışarıdan -taşıma suyla- geliyor. Haberleşeme gasbı, yeni eşya dayatması, pahalı kantinler, ailenin yanına nakil olamama, cezaevine su vermeme, kaloriferler yanmıyor, karı koca tutukluluk dolayısıyla mağdur çocuklar; daha neler neler!

Yine, haberleşme gasbı var, birçok mektup zamanında ulaşmıyor veyahut da geri iade ediliyor. Yeni eşya dayatması var; insanlar evlerindeki elbiseyi değil, ancak mağazadan getirdikleri elbiseyi cezaevine sokabiliyorlar. 3 kat fazla pahalı kantinler var maalesef.

Nakiller çok büyük bir problem. Belki kötü niyetle belki yetersizlikten çünkü 50 bin tane fazlalık var ve uzak illere, uzak başka bir ildeki cezaevine insanlar gitmek zorunda kalıyor ve bundan dolayı çok büyük mağduriyetler yaşanıyor. Yine, bu yıl Türkiye Cumhuriyeti tarihinin nakiller sırasında trafik kazalarının en çok olduğu yıl oldu ve en çok insanın öldüğü bir yıl oldu maalesef. Daha üç dört gün önce 5 kişilik bir aile trafik kazası geçirdi ve 4’ü vefat etti. Ve yine en son da karı-koca çok tutuklu var. Yüzlerce çocuk, şu anda ortalıkta. Bu insani bir durum, buna bir çözüm bulunması lazım. Artık bunun adalet açısından çözümü nedir, sizlere sunuyorum.”

Yorumlar