2011-08-04 00:00:00

Komutanların istifasının büyük yankı yapacağını düşünenler yanıldı. İstifacıların istediğinin aksine olumlu bir yankı oluştu. Emekliliğini isteme adı altında istifa ettiği bilinen paşaların şu an önemli bir pişmanlık yaşadığını düşünüyorum.

Türkiye uzun yıllardır askeri vesayet rejimi altında yönetildi. Tek parti düzeninin bitmesi çok bir şey değiştirmiyordu. Zira çok partili düzende de askerler sivillere ayar verme girişimlerine devam ediyorlardı. Bu kimi zaman darbe kimi zaman muhtıra kimi zaman da açıktan hakarete varan uyarılar ile oluyordu. Asker demokrasiden iğrenir bir ruh hali ile tüm ipleri elinde bulundurması halinde ancak rejimi koruyabileceğini düşünüyordu. Halk aptaldı ve seçimleri de yanlış olacaktı. Böylesi bir ruh hali ile Türkiye’ye bakan ve kendini yenileme ihtiyacı hissetmeyen komutanlar çağın gerisinde kalmaya başladılar. Zira çağ değişiyor ve halk artık uyanıyor kendi iradesi üzerinde başka bir güç tanımak istemiyordu. Mısır’ın uzun yıllar diktatörlüğünü yapmış olan Hüsnü Mübarek’in bile kafes içine konarak yargılandığı bir değişen dünyayı anlayamayan komutanlar darbeci generalleri koruma bahtsızlığına devam etmek istiyorlardı. Bu yeni Türkiye’ye uyacak bir durum değildi. Öyle olmadığı da ortaya çıktı.

27 Nisan’da ilk darbeyi alan askeri vesayet kendi iç yapılanması içinde de gerçeği göremedi. Muhtıra sonrası geri adım atan seöimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ise aldığı darbelerle iyice şaşkınlaşan vesayet kendi içinde özeleştiri yapıp yeni Türkiye’yi okuyamadı.

Türkiye normalleşecek, demokratikleşecek, olan budur. Sivil iktidar eğer başarısız olursa onun yerine geleceği tespit edecek olan halktır. Askerlerin de aslında bu değişime büyük destek vermesi gerekir. Kışlasının kapısına “halkın iradesine sadakat şerefimizdir” yerine “Orduya sadakat şerefimizdir” diye yazmaya devam ederseniz bu değişimden yeterli dersi çıkaramamışsınızdır. Ordu, halkın iradesinden aldığı güçle bir silahlı kuruluş olmak zorundadır. Bundan sonra yapılması gereken TSK sitesinden talihsiz 27 Nisan muhtırasının kaldırılmasıdır.

Emekliliğini isteyen paşalar kendi içinde de haksızdır. Zira emekliliğini isteme için görev süresinin bitimini beklemeye ne gerek vardı? Göreve geldikleri zaman da birçok darbe heveslisi asker tutuklu idi. İstifa etmek için sürerlerinin bitmesini niye beklediler?

Geçen seneden konuyu AYİM’e havale ettirerek çıkmışlardı. Sivil iredenin olmadığı bir mahkeme olan AYİM’de 18-02-2011’de

“Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), iki general ve bir amiralin “bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin iptali” istemini yerinde bulduğu kararı hakkında Başbakanlık, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarının düzeltme talebini reddetti, “Komutanlar terfi ettirilmeli” dedi.”

http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/02/18/ayim.kararini.tekrar.etti.terfi.ettirilmeliler/607210.0/

terfiler konusunda istediklerini yaptıranların böyle kısayol kopyacılıklarının devam edemeyeceğini bilmeleri gerekirdi.

Emekliliğini isteyenler, demokrasi açısından iyi bir iş ama kendileri açısından boş bir iş yaptılar. YAŞ toplantısına çift başlı başkanlık etme yerine olması gerektiği gibi Başbakan başkanlık etti. Akıntıya kürek çekmeye çalıştılar ama bu sefer sahneden çekilmek zorunda kaldılar. Umarız ki bu çekiliş vesayet zihniyetine ders olur da yeni komuta kademesi halkın iradesinin silahlı gücü olduğunu hatırlar

Yorumlar