2012-06-15 23:20:03

AKİL ADAMLARI OLUŞTURALIM
 
CHP'nin sürpriz bir şekilde getirdiği Kürt sorunu konusundaki teklifler siyaset dünyasında konunun tekrar tartışılmasını sağlıyor. 30 yıldır süren düşük yoğunluklu savaşın sonunda kazanan yok ve fakat  büyük acılar var.Tekliflerin içindeki en önemli konu akil adamlar önerisidir. Eski Dyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt'un çeşitli mahfilerde gündeme getirdiği akil adamlar önerisine CHP'lilerin de sıcak bakarak gündem etmesi çok önemli   bir gelişmedir. Zira yıllardır  süren  çözümsüzlüğün açıcısı akil adamlar önerisi olabilir.

Akil adamlar  her  toplumda örneğine rastlayabileceğimiz bir örnek. Ama özellikle doğu toplumlarında sorun çözme kabiliyeti yüksek bir olgudur. Mahkemelerin bile çözümsüzlükleri aşamadığı ortamlarda toplumda sözü dinlenir kişiler devreye girer  ve sulhü sağlar. Bu mesele de hakikaten tam da böyle bir aşamadadır. İki taraf da artık silahın çözüm olmadığını anlamış durumdadır ve fakat onları ortak bir noktada buluşturacak irade ortada yoktur. Bu noktada artık her kesim tarafından uzlaşı ile tespit edilmiş temsil kabiliyeti yüksek, müzakere kültürü mevcut kişiler devreye girmelidir. Bu kişilerin en önemli özelliği her iki taraf tarafından kale alınabilen şahsiyetler olması  ve uzlaşmacı yanlarının ağır basmasıdır.

Başbakan'ın  “milletin seçtiği kişiler bellidir ayrıca başka kişiler aramaya ne gerek var” sözü ise akil adamlar konusunun daha da önem kazanmasıyla daha anlayışlı bir çizgiye gelebilecektir.

Devletin Oslo görüşmelerinin başarısızlıkla sonlanması kimseyi yanıltmasın. Başbakan risk alarak bu görüşmeyi yaptırmıştır ve sonunda yaptığına pişman edilmiştir. Bu yüzden direkt olarak PKK ile görüşme konusunu artık rafa kaldırmıştır. Ancak her iki tarafın kabul edebileceği akil adamların konunun muhatabı her kesimle görüşerek bu konuda adım atmasında ne mahzur vardır. Siyasetçi olmayan ve fakat toplumsal kesimler üstünde ağırlığı olan kişilerin belki uzun sürecek çetrefilli bir konu ile uğraşmasının bize kaybettireceği ne olabilir? Bu tekliflerin bereketi de oluşmuş ve Leyla Zana da önemli bir adım atarak başbakan'ın çözüm gücüne inandığını belirterek çok önemli bir yakınlaşma sergilemiştir. Selahattin Demirtaş'ın alenen eleştirdiği  Zana  çıkışını  korumak, geliştirmek zorunluluğu vardır.

Akil adamlar sadece tek bir kesimin önereceği  kişiler olmamalıdır. Sağ, sol, Alevi, Sünni, Türk, Kürt vd. dini ve etnik kesimlerden saygın şahsiyetler olmalıdır. Baskın Oran, İsmail Beşikçi, Şerafettin Elçi ,Yılmaz Ensaroğlu, Mustafa Akyol, Orhan Miroğlu, Ahmet Altan  ilk akla gelen entellektüel camiadan kişiler. Bunlara farklı kesimlerden kişiler eklenebilir.
 
Radikal gazetesinin önemle üstünde durup akil adamlar listesi hazırlattığı bir zaman diliminde gazetemiz Milat'ın ve diğer yayın organlarının da konunun önemine binaen akil adamlar listesi üzerine yoğunlaşması faydalı olur diye düşünüyorum. Aşılamayacak sorun yoktur. Yeterki mantıklı ve zamana uygun olan önerileri tespit edebilelim.

Yorumlar