2011-02-24 00:00:00

Tunus ve Mısır'ın ardından şimdi de Libya ve diğerleri . Ne olacak. Libya'da da tüm dünyanın hararetler desteklediği özgürlük ateşi kazanacak mı?

Bunları bilmek çok mümkün değil. Ama ok yaydan çıktı. Artık Araplar diktatörlerin de devrilebileceğini öğrendiler. Bu çok önemli .Artık Arap sokaklarında çorap söküğü gibi özgürlük talebinin gelmemesi mümkün değil.Yıllardır ülkesini demir yumruk politikası ile yöneten ve batıya karşı zaman zaman ucuz kahramanlık yapan Kaddafi'nin sonu gelmiş gibi görünüyor. Antiemperyalist bir görüntünün bir ülkeyi yönetmek için yeterli bir görüntü olamayacağı bir kez daha ortaya çıkıyor. Zalim olun ve fakat antiemperyalistliği kullanarak yaptıklarınızın doğru olduğunu iddia edin. Bu kabul edilecek bir iddia değil. Kaddafi ve oğlu yaptıkları konuşmalar ile ne denli gözü dönmüş ve zalim olduklarını gösterdiler. Emirlerini dinlemeyen askerlerini yakarak öldüren insanların üzerine ateş açtıran psikopat bir ruh hali var karşımızda. Tehditler savuruyor, esip gürlüyor. Kaddafi, aynı zamanda Batı ülkeleri tarafından ihanete uğradığını düşünüyor. Ki Avrupa ülkelerine sürekli olarak, “Ben gidersem, yüzbinlerce göçmen Avrupa’yı bataklığa çevirir” uyarısını yapıyor. Yıllardır sürdürdüğü iktidarını korumak için her türlü çılgınlığı yapabileceği imajını veriyor. Fakat bunların korkutmaca olduğunu anlamamak mümkün değil.

Arap ülkelerinde ne olacak sorusunun peşine düşmek çok anlamlı değil. İşler olacağına varacak. Zaten önü alınamayacak bir selin varlığı ortada. Asıl önemli olan Arap ülkelerindeki bu değişimden toplumsal hareketlere ve sosyal değişimleri anlayacak ve önceden yönlendirecek sonuçlar çıkarmaktır. bir ülkeyi yönetmenin sadece anti emperyalist sloganlarla olamayacağı dış güçler umacısını sürekli öne çıkarmanın aldatıcı olacağını ortaya çıkarıyor.Bir ülkeyi yönetmenin ana şartı adalettir. Adaleti sağlayıcı kriterlere bağlanmaktır. Bunu sağlamak için ülkenizi sevmek dış güçlere kahramanca karşı çıkmak yeterli nedenler değildir. İyi niyetli olmak ta her zaman yeterli değildir. Adaleti sağlayacak kuralları eş dost, ırk, siyasi görüş vb. gibi engelleri dikkate almadan gerçekleştirmek gerektiği gün gibi aşikardır.

Hz. Peygamber ilahi vahiy aldığı halde bile idaresi altındakileri yönetirken istişareye büyük önem vermiş, istişare sonucu alınan kararlardan geri adım atmamıştır. Zalim diktatörleri yıkan veya yıkma cesareti gösteren halkların asıl unutmaması gerekenin bu olduğu açıktır.

Yorumlar