25 Mart 2024

Muş Korkut ilçesindeyiz ve Muş DEM Parti Eş Başkanımız Yafez Dinar ile birlikteyiz. Başkanım Muş Ovası’nın durumu nasıl? İlk önce Muş’un durumunu bize anlatın. Muş’a geldik, bizi karşıladınız. Korkut ilçesine geldik ve Muş Ovası’nı görelim dedik. Uçaktan baktım gayet sulak gibi görünüyor. Verim nasıl?

Yafez Dinar: Verimli bir arazi. Geniş bir arazi var, su da var ama sulamak için yeterli imkan sunulmamış. Sistemsel sorun var. Toprakların ekilmesi ile ilgili sorunlar var. Çiftçilerimiz bu verimli, kadim toprağımızı ekemez duruma gelmiş. Ülkenin ikinci büyük ovası ama maalesef bakımsızlıktan ve sistem çalıştırmaz, işlemez duruma getirilmiş. Vatandaşımızın hali bu!

Ömer Faruk Gergerlioğlu: 72 km uzunluğunda diyor Eş Başkanımız. Muş Ovası’nın durumu bu, çok geniş bir alan fakat Eş Başkanımız der ki: “Şu anda hayvancılık tarım bitmiş durumda çünkü mazot 45 TL. Gübrenin çuvalı 50 kg’su 1100 TL, yem 600 TL’yi aşkın durumda, insanlar nasıl tarım yapsın? Hayvancılık yapsın? Tarımı hayvancılığı bitiren AK Parti iktidarının Muş ovasını getirdiği hal bu! İnsanlar tarımdan ve hayvancılıktan ellerini çekmeye başlamışlar. Muşlulardan dinlediğimiz bu. Umarım DEM Parti iktidarı ile, belediyeciliği ile Muş’ta bir fark oluşur ve bu bereketli topraklarda tarım gerektiği oranda gelişir.

Muş’tan herkese selamlar saygılar diliyorum.

Vartinis katliamı olarak daha çok halkın zihninde bilinçaltında yer alıyor çünkü burada büyük bir katliam yapıldı. Biliyorsunuz biz insan hakları savunucuları yıllardır buradaki katliamı anarız ve bunu kabul etmeyiz. Hiç kimse bu katliamı kabul etmez. İçinde bulunduğumuz yer işte bu katliamın yapıldığı yerin anıt yeri. Burada o ev yakıldıktan sonra halk buraya yeni bir ev inşa ederek burayı bir anıt müze haline dönüştürmüş durumda.

Öğüt ailesi burada katledildi, 9 kişi katledildi. Biz bu katliamı kabul etmiyoruz, Allah’ta kabul etmesin. Maalesef bu yargı sistemi bu katliamı kabul etti ve Yüzbaşı Bülent ve arkadaşlarının yaptığı bu katliam yargısal açıdan zamanaşımına uğradı ama biz insan hakları savunucuları, milletvekilleri olarak bu katliamı hiçbir zaman kabul etmedik.

Resimde gördüğünüz Öğüt ailesi 9 ferdi ile evlerinin yakılması sonucu burada can verdiler ve yıllar sürdü bu dava. Bu katliamı yapanlar cezalandırılmadı! Halkın vicdanında bu hiçbir zaman kabul edilmedi! Hiç kimsenin vicdanında bu kabul edilemez.

Burası bir müze haline dönüşmüş durumda yangın sonucu bu evden arta kalanlar camın içinde saklanıyor. Yangından ata kalan giysiler, çocukların giysileri, aile fertlerinin giysilerinin yanık izleri burada. Katliamın izi burada. Bütün ev yakılmış durumda, evin malzemeleri hepsi korunmuş durumda ama burada bir katliam yaşanmış.

Ev fertlerinin resimleri var. Öğüt ailesinin resmi burada, maalesef hepsi katledildi. Yangın sonrası eşyaların nasıl yandığını görüyorsunuz. Yangın sonrası beldedeki kardeşlerimiz bu eşyaları kurtardılar ve burası anıt, müze haline dönüştürüldü. Katliamın anıtı maalesef ve biz şu hali kabul etmiyoruz arkadaşlar. İnsanlık bunu kabul etmiyor. İnsanlık şu katliamın sümenaltı edilmesini kabul etmiyor. Zamanaşımı olmaz! Katliamlarda, soykırımda, işkencede zamanaşımı olmaz.

Biz diyoruz ki; mutlak surette o zalim katiller bir gün yargılanmalı, gerçek anlamda yargılanmalı ve cezalandırılmalı. Bugün Vartinisli arkadaşlarımız ile buradayız. Gece vakti telefon ışıkları ile görebiliyoruz ve bu açıklamayı yapıyorum. İlk defa geliyorum Muş Vartinis’e fakat ben buraya gelmeden yıllardır burayı anarım.

Aysel Öğüt ile defalarca konuştuk, onun hissettiği acıyı tüm yüreğimizde hissettik çünkü onun ailesi tamamen katledilmiş bir kadın, bir anne ve bu zulmü bu vahşeti kabul etmiyor ve zamanaşımına uğratılarak bu dosyanın kapatılmasını kabul etmiyor, biz de kabul etmiyoruz Allah’ta kabul etmiyor. Bunu kabul edenler de mutlaka bu dünyada ve öte dünyada azaba müstahak olan kişilerdir başka bir şey değil.

O korkunç yangın gecesinden arta kalan eşyalar bunlar. Burada 9 kişilik bir aile vardı ve bütün eşyaları paramparça edildi, yandı, yakıldı ve üstüne de dosya kapatıldı! Olacak bir hadise değil. Biz burada bu açıklamayı bugün yapıyoruz, tüm belde sakinleri de yanımızda. Telefon ışıkları ile aydınlatmayı sağlıyorlar ve bu vahşetin o gün 3 Ekim 1993 gecesinde burada yaşanan bu vahşeti bu karanlık gecede telefonlarımızın ışıkları ile aydınlatmaya çalıştığımız bu gece de bu vahşeti 31 yıl önceki anıyoruz.

31 yıl önce bu vahşeti burada yaşayanlar var, o acı günü, o katliam gününü yaşayanlar ve bunu kabul etmiyorlar, kabul etmeyeceğiz. Muş Vartinis Beldesi’nden acılar ile dolu bu ailenin fertlerinin hatırasına binaen hepinize saygılarımızı sevgilerimizi sunuyoruz.

Vartinis Halkı: Babam buna itiraz ettiği için çırılçıplak belediyenin önündeyken işkence ile katledildi. 32 yıldır mezarı bile yok.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Babanız bu katliama itiraz ettiği için katledildi.

Vartinis Halkı: Faili meçhul şu an cenazesi bile ortada yok.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Katliama itiraz ettiği için katledildi ve şu anda mezarı bile yok.

Vartinis Halkı: Ayrıca bir sürü insan gitti.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Faili meçhule uğrayan birçok kişi de var diyorsunuz.

Vartinis Halkı: O dönemde nüfus 7500 iken 3000’e düşmüş. O kadar göç verdik. 93 sürecinden bu yana. Şu an nüfus 2800 küsur.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Çok daha büyüyebilecekken sürekli azalan nüfusu ile kayıp yaşıyoruz.

Vartinis Halkı: Bülent Karaoğlan birebir başkanın gözü önünde babamı belediyenin önünde götürülmeden katletti! Babam ile beraber 20 kişi alındı götürüldü hepsi alaya kadar gitti sadece babam gelmedi ve bu olay ile en son eski Ankara Emniyet Müdürü Muş Milletvekilliği yaptı buraya gelirken kendisine söyledik, bize “Beni aşan bir nokta ben müdahale edemem.” Dedi.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: El birliği ile üstü örtülen bir katliamın şahitleri anlatıyor. Maalesef durum bu!  

Vartinis Halkı: 93 sürecinde burada birçok ev yakıldı. Sadece burası değil. Altınova’da 20 evden fazla ev yakıldı o dönemlerde. İnsanlar, hayvanlar, ahırlar, otları sahip oldukları her şeyi tahrip etmeye çalıştılar. Biz o süreci yaşadık.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Çok üzücü, insanlık açısından büyük bir dramı gösteren bir müzedeyiz. Bu müze Muş Vartinis Beldesinde insanların beraber yandığı bir evin görüntüsü. 31 yıldır belde halkı ev eşyalarını saklıyor. Bunlar insanlığın hafızasında affedilmemesi gereken bir katliamı gösteriyor ancak bu katliamın dosyası kapatılmış durumda. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Vartinis Halkı: Eski hali bu şekildeydi. Restore edilmiş bir yer burası. Eski yapıydı. Restorasyon çalışması yapıldı ve müze haline getirildi.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Ağır bir şekilde yandıktan sonra burayı restore edip anıta müzeye dönüştürdünüz. Maalesef durum bu! Biz bu hali kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi de söylüyoruz buradan Muş Vartinis Altınova Beldesi’nden tüm halkımız da bunu buradan söylüyor. Öğüt ailesinin acısını paylaşıyoruz ve bu katliamın peşini sürmeye devam edeceğimize buradan tekrar söz veriyoruz. Herkese iyi geceler.

Vartinis Halkı: Halen bu ailenin peşini bırakmıyorlar. %90 engelli olan eski belde teşkilat başkanımız Hakim Öğüt. şu an cezası bitmesine rağmen cezaevinde tutuluyor. Aile halen baskı altında.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Katliamı yapanlara bir şey olmadı, katliama uğrayanlar hala cezalandırıldı. Tüm belde halkı da bunu söylüyor; bu katliam bir gün mutlaka aydınlanacak ve mutlaka katliamı yapanlar cezalandırılacak. Halkın vicdanı bunu istiyor, tüm toplumun vicdanı bunu istiyor. Muş Vartinis Beldesi’nden herkese iyi geceler diliyorum.

Herkesi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Bugün Muş’a geldim, yarın da Muş’tayım. Sonrasında Siirt’e ardından Urfa’ya geçeceğim inşallah. Seçim çalışmalarımız devam ediyor. Geçen hafta da Erzurum Karaçoban, Kars, Ağrı Eleşkirt’te seçim çalışmaları yaptık. Sahada güzel bir ortam var, heyecan var. Öncekine göre daha iyi bir hava olduğunu gözlemliyoruz ve seçimleri kazanmaya odaklanmış durumdayız.

Halkımızın umudunun büyüdüğünü görüyoruz, gayret içinde olduklarını görüyoruz, gözlerdeki ışıltıyı görüyoruz ve biz de canla başla çalışıyoruz. Benim seçim bölgem Kocaeli, Kocaeli’de de arkadaşlarımız ile birlikte gece gündüz çalışıyoruz. Kocaeli’de Dilovası’nda özellikle iddialıyız. Diğer bölgelerde de inşallah oyumuzu artıracağız ama Dilovası’nda inşallah seçimi kazanmaya odaklıyız.

Vartinis için de tabii ki çok büyük beklentimiz var. Zaten işin hakkını veriyorsunuz, vereceksiniz. Burada kayyımlar var, kayyım gerçeği var maalesef. Birçok belde de olduğu gibi kayyım atamaları var ama halkın inancı, gayreti, gücü isteği, direnişi kayyımları mutlaka yenecektir. Bu bir gerçektir. Yeter ki biz isteğimizi gösterelim, gayretimizi gösterelim o yeter.

Malum Meclis’te tüm arkadaşlarımız ile birlikte gayret ediyoruz, önceki dönemde bu dönem de bu Meclis’in milletvekiliyim, hepinizin milletvekiliyiz. Kocaeli Milletvekiliyim ama anayasal olarak biz milletvekilleri 85 milyonun milletvekiliyiz. Hepinizin milletvekiliyiz, bize oy verse de vermese de herkesin milletvekiliyiz ve bu durum tüm insanlarımızın iyiliği için güzelliği için gayret sarf ediyoruz.

Malum geçtiğimiz dönem birçok arkadaşımıza yaptıkları gibi, 1990’lardan beri yaptıkları gibi birçok vekil arkadaşımızın vekilliğini düşürdükleri gibi bana da yönelik bir vekillik düşürme gayretinde bulundular. Bir kumpasta bulundular, bir siyasi kumpasta bulundular ama halkımızın iradesi ile gayreti ile bu kumpası yenmeyi başardık, hepiniz biliyorsunuz.

Tamamen adil olmayan bir yargılama ile hakkımızda bir ceza verilip ardından Meclis’te bu kararın okunması suretiyle vekilliğimizi düşürdüler ama biz direniş yolunu seçtik. “Berxwedan jiyane” dedik ve direnmeye devam ettik. Tüm arkadaşlarım ile beraber direniş yaşamdır dedik! Direniş yaşamdır dediğimiz zaman gerçekten kazanıyorsunuz.

Direniş yaşamdır dediğiniz zaman onurlu bir hayatı sürdürebiliyorsunuz. Vicdanı seçebiliyorsunuz. Vicdansızlığa karşı mücadele edebiliyorsunuz, biz de bunu seçtik ve onların oyunları ayaklarına dolandı. Bize karşı kurdukları yargı, siyasi kumpas ayaklarına dolandı, biz direndikçe onlar yenildi, biz sesimizi yükselttik onların sesleri kısıldı ve cezaevine attılar, 96 gün cezaevinde kaldım, olsun dedik umursamadık, yeter ki biz direnelim, onların karşısında boyun eğmeyelim ve Anayasa Mahkemesi’nin oybirliği ile aldığı karar ile Meclis’e tekrar geri döndük. Biz döndüğümüzde AK Parti’li MHP’li vekillerin yüzü mosmordu ve ne yapacaklarını bilemez bir haldeydiler. Böyle olacak tabii ki.

Halk ile mücadele etmek kolay değildir ve Allah’ın izni ile bizler daha sonra mücadelemize devam ettik ve 28. Dönem’de de bu dönemde de Kocaeli’den tüm engellemelere rağmen. Bakın devletin, iktidarın tüm engellemelerine rağmen yine seçilmeyi başardık, arkadaşlarımız ile beraber önemli bir gayret sarf ettik. Bizim propaganda yapmamızın önüne geçtiler, afişlerimizi indirdiler ve birtakım saldırılar düzenlendi bize karşı ve biz yılmadık mücadeleye devam ettik Meclis’te sizleri temsil etmeye devam ediyoruz.

Şu anda da 28. Dönem’de partimizin tüm milletvekilleri ile Meclis’te sizlerin vekaletini temsil etmeye çalışıyoruz. Tabii ki bu kolay bir hadise değil. Sizin gibi önemli bir bedel ödemiş, direniş içinde geçen bir halkın temsilcisi olmak, vekili olmak hiç kolay bir şey değil.

Hepinizin neler yaşadığını az çok iyi biliyorum. Hele ki bulunduğumuz Vartinis bir katliamın adı ile anılan bir belde maalesef. Üstü kapatılan ve zamanaşımına uğratılan bir katliamın olduğu belde ve bu yüzden biz insan hakları savunucuları açısından unutulmaz bir yer. Kabul edemeyeceğimiz bir katliamın yaşandığı, büyük bir acının yaşandığı bir yer. Zaten maalesef bunun gibi olaylar 1990’lardan beri onlar, yüzlerce, binlerce defa yaşanmış ve bu halkın boyun eğmemesi sonucunda başarıya da ulaşamamıştır. Zorbalık, tahakküm ve boyun eğdirmeye çalışma taktikleri burada tutmamıştır ve halkımız iradesini göstermiştir. Bunu devam etmesini istiyoruz. Sizlerin iradesinin devam etmesini istiyoruz. Etkili bir seçim başarısı ile bunu da göstermenizi istiyoruz değerli arkadaşlar.

Bizler önemli bir gayret sarf ediyoruz Meclis’te ve bu iktidarın oluşturduğu yıkımı durdurmaya çalışıyoruz! Aslında yağma ve talan ile oluşturulmuş bir iktidar var ve büyük bir ekonomik felaket oluşturmuş durumda. O kadar büyük bir potansiyeli var bu ülkenin, her açıdan büyük bir insan potansiyeli var, her açıdan büyük bir tarım, hayvancılık, sanayi her açıdan büyük bir potansiyeli olan bir ülke ama yiye yiye bitiremediler, yağma talan ede ede bitiremediler, ihalelerdeki fesatlar, yolsuzluklar, her türlü haydutluk, yağma, talan gırla gidiyor ve buna rağmen hala bu ülkeyi yıkamadılar. Resmen böyle!

Şu anda maalesef öylesine bir ekonomik makas oluştu ki, uçurum oluştu ki; kaç yıldır Meclis’teyiz görüyoruz çıkarttıkları yasalar ile oluşturdukları bütçeler ile tamamen zenginin daha zenginleşmesine, fakirin daha fakirleşmesine hizmet ediyorlar işin özeti bu! Bütün bu yaptıklarının, bütün bu tahakkümün, zorbalığın, hamasetin, beka edebiyatının sonucu bu!

Beka beka deyip duruyorlar ya onların derdi ceplerinin bekası! Cepleri dolgun şişkin olsun başka bir şey istemiyorlar dertleri bu ve o yüzden bu siyaseti devam ettiriyorlar. AK Parti MHP Cumhur Zulüm Suç İttifakı diyoruz biz buna. Tamamen bir suç ittifakı olarak devam ediyorlar! İkisi de birbirinin suçlarını örtmek için, çıkarlarını devam ettirmek için bir ittifak konulmuş yola devam ediyorlar. Aslında gerçek anlamda vatansever olan insanların buna karşı durması lazım çünkü bu suç ittifakı bu ülkenin toprağını, suyunu, havasını, parasını talan ediyor!

Hani mangalda kül bırakmayan “Vay efendim vatan millet” edebiyatı yapanlara gidip sormak lazım! Vatanseverlik dediğiniz bu mu kardeşim? Ülkeyi talan etmek mi? Merkez Bankası Başkanı kaç tane değişti bilmiyoruz! Şu ülkenin haline bak! Önüne gelen Merkez Bankası Başkanı’nı Erdoğan tokatlayıp atıyor bir kenara! Neden? Kendi istekleri yerine gelmediği için! “Benim isteğim yerine gelecek.” Diyor. Maliye Bakanı habire değişip duruyor! Ne olup ne bitiyor anlamak mümkün değil!

Bakıyorsunuz yolsuzluk yapanlar baş tacı ediliyor, büyükşehirlerde belediye başkan adayları ilan ediliyor. Neden? İşte rezerv yapı alanları yasa tasarısı var ya hani rezerv yapı alanı yasası çıkarttılar. İstedikleri yeri istedikleri gibi yağmalayacakları bir yasa çıkarttılar, şehirlerde şu ana kadar yaptıkları yağma ve talan azmış daha çoğunu yapacaklar!

Siz şimdi bu iktidarın devam etmesine izin verirseniz ülkeyi daha da rezerv yapı alanı yasaları ile daha da talan edecekler. Yaptıklarını az buluyorlar arkadaşlar! Biz diyoruz ki; artık herhalde doymuşlardır! Hayır doymamışlar ve halen yağma ve talana devam etmek istiyorlar.

Bu arada da yağma ve talanlarının üstünü örtmek için de Kürt meselesinde vatan, millet edebiyatına sığınıyorlar. “Vay teröristler. Vatan hainleri.” Diyorlar. Kürt halkı haklarını istiyor. 3. Sınıf vatandaş olmak istemiyor. Kürt halkı diyor ki: “ Ben de eşit vatandaş olayım, kimliğime, kültürüme, dilime, örfüme, adetime, anadilime kimse karışmasın, ayrımcılık yapmasın, ayaklar altına almasın, ikinci sınıf vatandaş yapmayın bizi.” Diyor! Çok bir şey mi istiyor? Hayır! Sadece haklarını istiyor ama bu ekonomik talanı devam ettirmek isteyenler işte bu istismara sığınıyorlar! Ülkede çatışmanın devam etmesine ve bu sorunun çözülmemesini istiyorlar ki buradan nemalansınlar. İşte biz silahların susmasını ve gerçekten bu meseleyi çözmek istiyoruz.

Sevgili Üzgörür Beldesi halkını sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.  

Öncelikle içinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayının hepimiz için rahmete vesile olmasını ve oruçlarımızın kabul olmasını Allah-u Teala’dan dilerim.

Belki şimdi aç ve susuzuz ama 1 Nisan sabahı Üzgörür Belediyesi’nde hep beraber DEM’li çaylarımızı içeceğiz.  

Sevgili halkımız Milletvekilimiz Sayın Sümeyye Boz’un da dediği gibi önemli bir gayret içindeyiz. Halkımız ile birlikteyiz ve gerek sahada gerek Meclis’te temsil etmeye çalışıyoruz. Tüm zorluklara, engellemelere rağmen, cezaevleri ve her türlü zorbalıklara rağmen sizleri temsil etmeye sonuna kadar çalışıyoruz. Muş’ta milletvekili sayısı düşmüş, 4’tü 3’e düştü. Muş’un bu azalan nüfus kaderini değiştirmemiz lazım. Muş’un nüfusu azalmamalı. Muş gelişmeli, Muş en iyi hizmeti almalı. Muş halkı dışarı gitmemeli, gençlerimiz dışarı gitmemeli. Bu beldeler ilçe olmalı ve daha da gelişmeliyiz ama ne görüyoruz? İşte az evvel Korkut ilçemizden geçtik, 34 yıllık bir ilçe hizmet alamamış. Buralara geliyoruz, beldeler köye dönüşmüş, köylerimiz küçülüyor, gençlerimiz buradan ayrılıyor ve neden bu oluyor? Çünkü müthiş bir tarım alanı olan Muş Ovası’nda maalesef tarım geriliyor. Hayvancılık geriliyor! Ekonomi öylesine sarsılmış ki vatandaş “Niye tarım ile uğraşayım? Niye hayvancılık ile uğraşayım?” diyor ve bu diyarları terk etmek zorunda kalıyor. birilerinin de işine geliyor! “Terk etsinler, gitsinler buraları bize kalsın diyorlar ama biz diyoruz ki ” Ya sev ya terk et” mantığına boyun eğmeyeceğiz buralar bizimdir, babalarımızındır, atalarımızındır hiçbir yere gitmiyoruz ve buraya iktidar olacağız diyoruz. Değerli arkadaşlar seçim çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Muş Merkez’de inşallah bu sefer seçimi almaya çok yakınız. Tüm göstergeler seçimi alabileceğimizi gösteriyor ve bunu inşallah hep birlikte başaracağız. Hakeza içinde bulunduğumuz Üzgörür Beldesi’nde de arkadaşlarımız ile tanıştık. Gayret ediyorlar, koşturuyorlar ve umut dolular. Tüm engellemelere rağmen, biz burada başaracağız! Az evvel gelirken gördük, Jandarma aracı gelmiş köyün içinde dolaşmış. Yani ne var sanki? Poz vermek için, korku salmak için yapıldığını biz biliyoruz bu işlerin ama yenemeyecekleri tek şey halkın iradesidir halkın iradesi! İstedikleri kadar kayyım atasınlar, istedikleri kadar vekillerimizi zindanlara atsınlar, kendilerini ziyaret ediyoruz. Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde eski daha doğrusu eskimez Eş Genel Başkanlarımızdan Sayın Figen Yüksekdağ ve diğer tüm arkadaşlarımız Edirne Cezaevi’nde Sayın Selahattin Demirtaş arkadaşımız tüm halkımıza her zaman gönülden selamlarını iletiyorlar. Dimdik ayaktayız, moralimiz yüksek ve mücadeleye burada da olsa devam ediyoruz diyorlar! Onların mesajını size getirmekten mutluluk duyuyorum ve şu seçime az bir süre kala hepinize şunu diyorum ki; bu arkadaşlarımızın o gösterdikleri direnç için o azimleri için o iradeleri için burada dimdik duralım, gayret edelim ve güçlü bir şekilde seçimi kazanalım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Muş Korkut İlçemize bağlı Karakale köyündeyiz. Burası önceden beldeymiş, şimdi köye dönüşmüş. Korkut Belediye Eş Başkan Adayımız Maşallah Ovalıoğlu ve İl Genel Meclis Üyesi Adaylarımız Muş Eş Başkanımız ile ve tüm partililerimiz ile buradayız. Biz Bulanık’ta bir beldeye doğru giderken kendilerini yolda gördük. Selam verelim dedik. Onlar da canla başla çalışıyorlar. Korkut’ta durum nasıl başkanım?

Maşallah Ovalıoğlu: Durum güzel, çalışıyoruz. Belediyede hizmet yok, kanalizasyon yok. Geçen sene birisini bitirdiler, yarısı kaldı. Suyumuz akmıyor. Günde en fazla yarım saat akıyor. Yolumuz yok, hiçbir şey yok. Bunları yerine getirmek için bu seçimde belediye başkanlığına talip oldum.

Ömer Faruk Gergerlioğlu : Dem Parti olarak biz bu sıkıntıları gidereceğiz diyor Maşallah Başkanım, İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşlarımız. Biz az evvel Korkut’taydık, Korkut 34 yıl önce ilçe olmuş fakat Korkut’a bakılmamış. Korkut maalesef çok ihmal edilmiş, mahrumiyet bölgesi kalmış, ilçe gelişmemiş. Biz arkadaşlarımız ile konuştuk, 5 dakika bile su akmıyor diyorlar. Burası bir ilçe ama doğru düzgün bir su akmıyor, kanalizasyon son derece kötü, yollar bozuk. İlçenin hali harap. AK Parti belediyeciliğinin Korkut’u getirdiği yer burası. Sayın Eş Başkanımız aday, Korkut halkına buradan duyuralım. Korkut’ta doğru düzgün bir belediyecilik görmek istiyorsanız işte Eş Başkan Adayımız Maşallah Bey ve İl Genel Meclis Üyesi Adaylarımız arkadaşlarımız iddialılar ve halkta onların yanında. Nasıl teveccühü halkın başkanım? Nasıl görüyorsunuz? Son 1 haftada durum nedir?

Maşallah Ovalıoğlu: Durumumuz iyi. Vatandaşa gittiğimiz zaman diyorlar ki: “Bu insanları bugüne kadar bize bir şey yapmamışlar. Gelen cebini düşünmüş, hiçbir hizmet yapmamışlar. Biz de bundan dolayı DEM’i seçeceğiz. İnşallah biz de kazanıp halkımıza hizmet yapacağız.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Yolları açık olsun 31 Mart akşamı inşallah Korkut’ta DEM Parti Belediye Başkanlığını alacak ve hizmete koyulacak. Karakale Köyünden, Korkut İlçemizden ve Muş’tan herkese selamlar saygılar sunuyoruz.

Yorumlar